|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sağ ayak topuğum bir kaza sonucu çatlayıp "alçıya" alındıktan sona Türkiye'yi yönetme iddiasındakilerin, "bilgisizlik" ve "beceriksizlik" yüzünden ekonomiyi nasıl "batırdıklarını" daha iyi anlamaya başladım. Hele hele Amerika'dan "kurtarıcı" olarak gönderilen Kemal Derviş'in de "bir mucize" yapamayacağına olan inancım da daha bir arttı. Zaten bunun göstergeleri hemen ortaya çıktı. Kemal Derviş "Bu program Türkiye'nin son şansı" derken, yurt dışından hiç de "iyi olmayan" mesajlar gelmeye başladı. IMF'nin verdiği paraların nerelerde kullanıldığını "kontrole" gelen IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen oldukça "sert" çıkışlar yaptı. Bakanlar Kurulu toplantısında Tarım Bakanı ile Kemal Derviş arasında "tartışmaya" neden olan ve "liderler zirvesi"nde ancak çözülen hububat taban fiyatı ve kamu işçilerine verilen yüksek zammın karşılığı olan 600 trilyonluk açığın nasıl kapatılacağını "azarlar" bir şekilde soran Kahkonen'e cevap vermekte güçlük çekildi. Juha Kahkonen'in azarlamaları yetmedi, devreye dünyaca ünlü derecelendirme şirketi Fitch girdi. Yazılı bir açıklama yapan Fitch, "Türk bankacılık sistemindeki artan riskler nedeniyle, Türk bankalarının bireysel ve ulusal kredi derecelerini 'negatif' izlemeye aldığını" söyledi. Yetmedi devreye uluslar arası yatırım bankası JP Morgan Chase girdi. Bu bankanın analisti Michael Marrese, "Türk hükümetinin ekonomik programı uygulama yeteneği konusunda artan endişeleri" olduğunu vurgulayarak, yatırımcılara "Türk tahvillerinden çekilin" uyarısında bulundu. Bütün bu uyarılar yapılırken "bizim kurtarıcı Kemal Derviş", yanında "Cathy yengemiz" olmadığı halde, İsrail Merkez Bankası eski başkanı ve Merrill Lynch Başkanı Jacop Frenkel ile saatler süren bir toplantı yaparak "İsrail deneyiminden" yararlanmak istedi. Frenkel'in Derviş'e önerisi nedense "Derviş'in uyguladığı sistemin tersi" oldu. Frenkel Derviş'e "Kuru bırakıp kontrolü faizle sağlayın" dedi. "Faizler gerektiğinde hızla yükseltilmeli ama yavaş yavaş düşürülmeli" uyarısını yaptı. Ki doğru olanı da bu. Ama Derviş'in uygulaması bunun tam tersi; "Reel faiz düşmeden enflasyon düşmez. O zaman, Hazine uzun vade düşük faiz ile borç bulmalı." Tabii ki borç da bulamıyor. Şimdi siz bana "Bu durumun senin kırık ayağınla ne ilgisi var?" diye sorabilirsiniz. Çok ilgisi var. Bir sabah bahçede çalışırken "yüksekçe" bir yerden atladım ve düştüğüm yerde kalakaldım. Sağ ayağımın üzerine doğrulmam mümkün değildi. Şanslı biri olmalıyım ki komşumuz karı koca doktorlar evdeydi ve onların yardımıyla ünlü bir hastanemize gittik. Röntgenler çekildi, incelemeler yapıldı ve sağ ayağımın dizden aşağıya yarım alçıya alınmasına karar verildi. "20 gün sonra gelirsiniz alçıyı çıkarıp bir kontrol ederiz." denildi. Alçı odası'na indik. "Ayağını böyle tutacaksın" denildi. "Bir yanlışlık olmasın. Ayağımı öyle tutunca çok ağrıyor, sakın ters bir durum olmasın" itirazında bulundum. "Olur mu öyle şey! Düşme sonucu ayağın zedelendi biraz ağrır sonra geçer. Sık dişini biraz." cevabını aldım. "Uzman görüşü" olduğu için sustum tabi. 20 gün sonra kontrole gittik. Doktor arkadaşımın arkadaşı, bir başka doktora gittik. Ayağımı ve yapılan "alçı şeklini" görünce "olmaz böyle şey" diye feveran etti. Neden olamayacağını da gayet mantıklı bir şekilde izah etti. Ayağımı yeni doktorun reçetesine göre alçıya aldık. Şimdi bir 20 gün daha koltuk değnekleri ile yaşayacağım. Eğer bir başka doktor, "Bu da yapılır mıydı?" diyerek bir üçüncü yöntem çıkarmazsa, ayağımdaki alçılar 20 gün sonra açılacak ve ben "inşallah" sağlığıma kavuşup, "Keşke çıkıkçıya gitseydin" gırgırından kurtulacağım. Ekonomiyi "düze çıkarmak" için kaç yıldır halkın anasını ağlatıp, belinde sıkılacak kemer bırakmayan hükümet de, ekonomiyi, benim ayağımın haline çevirmedi mi? Önce "çıpalı kur" dediler, sonra tam tersini, "dalgalı kur"u gündeme getirdiler. Şimdi de İsrail, Brezilya gibi bir üçüncü yolu arıyorlar. Oysa Türkiye'nin kurtuluşu bu insanlardan kurtulmaktan geçiyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |