T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Efsane hiç bitmedi ki...

Galatasaraylılar'ın şikayetleri, sıkıntıları dinmek bilmiyor. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu "ite-kaka" aldığını söylediler ilkin. Ligin yarısında bile kendi maçlarından çok Fenerle o kadar çok ilgilendiler ki, kendi sahalarında basit yenilgiler aldılar. Oysa GS, biliyordu ki, önüne geleni devirirken sadece kendi işine baktığından bu kadar başarılı olmuştu. Bu yıl bizim şansımız onların şanssızlığı diyelim Fatih faktörü yoktu. (GS'lılar anlasın diye şöyle yazalım Lö factor dö la Fati Teyim)

Kendi kendilerine kalınca da gördüler dünya kaç bucakmış. Koskoca bir camianın tüm başarısının bir teknik adama bağlanması ne kadar acı.

GS Başkanı'nı her zaman bir uzaylıya benzetmişimdir :))

Yani o kadar Türkiye'den bi-haber ki, ya da böyle bir görüntü sergiliyor ki, inanamıyorum. Hatta, Uşak Valisi'nin aradığı uzaylıların GS yönetimi olduğundan bile şüpheleniyorum!!!

FP şampiyonluğunun ardından kutlamalara taktılar. Unutmuşlardı herhalde taraftar sayımızın ezici üstünlüğünü. Hatırlatmış olduk. O zaman çok şaşırmıştım, öylesi başarılar kazandılar, ardından futbolcuları bir otobüsün üstüne çıkarıp dolaştırdılar, diye.

Bir de unutmamak gerekir ki, GS'ın UEFA'yı kazandığı sırada ekonomik kriz kafasını bu kadar sokmamıştı evlerimizin içine.

Biraz da delilikten olsa gerek. Tüm FB taraftarları hayatlarındaki en güzel şeyin bir anda tuttukları takımlar olduğunu gördüler.

Tamamen zamanlama meselesi. Bir de kulübün, yönetimin, halka ait olması ve halkın bir parçası gibi davranması çok önemli. Eğer bir yönetici tribünlere gidip oley çekiyorsa, taraftar neler yapar. GS yöneticileri masanın başından kalkıp da, GS'ı "mekteb-i sultani"nin dışına taşıyamadılar.

FB taraftarı biliyor ki, takımları hayatlarının bir parçası, hatta birgün zengin olurlarsa, itibarlı olurlarsa, FB başkanı bile olabilirler.

Öte yandan GS yönetimi röportaj yapacakları gazetecileri bile "okullu" olanlardan seçiyorlar. (Ben demiyorum kendi taraftarlarının şikayetlerini dile getiriyorum).

Hal böyle olunca, FB taraftarı yollara düşüyor başkanının ardından bizi bırakma diye.

Sayın Süren gitse kimin umurunda, taraftar sadece kendinden biri olarak gördüğü Fatih Terim'i sayıklıyor...

Antalya'nın ardından

İkinci lig extra play off karşılaşmalarına evsahipliği yapan Antalya'ya teşekkürler. Esnafına, polisine çok teşekkür.

Hem bizleri çok iyi ağırladılar, hem de taraftarları. Antalya halkı, bazı fanatik taraftarlardan çok korktuklarını söyleseler de, hiçbir üzücü olayın olmaması gerçekten sevindirdi bizi.

Not: Antalya'nın tek kusuru Dönerciler Çarşısı. Yemekleri felaket kötü, haberiniz olsun.

post-it

Büyük takımların şampiyonluğu da büyük olur!


7 Haziran 2001
Perşembe
 
ELİF AKTUĞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED