|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Ülkenin milli menfaatleri" lafını çok duyarız. "Milli menfaatlere aykırı davranmak" lafını daha fazla. Çünkü ikincisi bir yasak, yasaklama anlamına gelir. Mesela, "yeni RTÜK Yasası ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda çıkarılıyor" diyenler var. Şu anda millet nezdinde azınlık durumuna düşmüş olan iktidar partilerinin ve onların destekçilerinin menfaatlerine uygun olan herşey, 'memleketin milli menfaatleri' anlamına geliyor. MGK da, 'ülkenin milli menfaatleri konusunda çalışmalar yapan bir kurum. Bu amaçla mevcut Başbakanlık'tan daha büyük bir binada ve daha fazla personel ile 'milli menfaatlerimize uygun olan ya da aykırı olan' durumları saptamakla meşgul. MGK'nın saptadığı 'milli menfaatler' listesinin dışına çıkmak mümkün değil. Mesela MGK, Kıbrıs'ta iki ayrı devlet olduğunu ve çözümün de bu çerçevede aranması gerektiğini bütün dünyaya ilan ederken, 'milli menfaatlerimizi' gözettiğini ifade etmektedir. Türkiye'nin her türlü çözüm arayışlarına karşı oluşu ve Kıbrıs'taki fiili durumun aynen kalması yonündeki kararlılığı MGK'ya göre, iktidar partilerine göre, hatta ülkenin önde gelen kurum ve kişilerine göre 'milli mesele'dir. Hatta bunun tartışılması bile 'milli menfaatlere' aykırıdır. Bakmayın siz, yeni RTÜK Yasası'nın Aydın Doğan'ın 'menfaatleri' doğrultusunda değiştirildiğini söyleyenlere… Bu 'milli menfaat'çilerle Aydın Doğan ve onun gibilerin 'menfaatleri' RTÜK Yasası'nda çakışmıştır da durum böyle görünmektedir. Orada, bu 'milli menfaatler' anlayışının tartışılmasının engellenmesi, tartışanlara ağır cezalar, yasaklar getirilmesinin temel nedeni budur. Bu yasakçılık anlayışının Aydın Doğan'ı ve diğerlerini rahatsız eden bir yanı bulunmamaktadır. Diğer önemli konularda da durum aynıdır. Dünyada, çevremizde herşey değişir, insanlar, düşmanlar, ülkeler birbirleriyle diyalog kurar, anlaşırken Türkiye milim kımıldamaz. Daima Türkiye haklıdır ve bizi çevreleyen düşmanlar ve içimizdeki hainlere karşı 'milli menfaatler'imizin korunması söz konusudur. Bu nedenle Türkiye, dünyanın en büyük ordularından birini besler. Bu nedenle Türkiye, silah alımında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Bütün mesele, bu 'milli menfaat'lerimizin korunması ve onların değiştirilmesinin önlenebilmesidir. Her neyse lafı fazla uzatmadan 'milli menfaatler'le ilgili birkaç açıklamaya dikkatinizi çekmek istiyorum. İkisi de maalesef Başbakan Ecevit'le ilgili… Diyeceksiniz ki Ecevit'in son günlerde söyledikleri üzerinde fazla bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Doğru… Ama aynı lafları diğer devlet yetkililerinden de duyuyorsak? Ecevit, kendisiyle görüşen ve önümüzdeki dönem Saddam'a karşı daha da sert politikalar uygulaması beklenen ABD'nin Savunma Bakanı'na, "Önce Saddam'la temas edin" demiştir. Sonra, yine aynı bakana, Türkiye'nin Ermenistan'la diplomatik ilişki kurması için iki şartın yerine getirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu şartların ilki olarak, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'dan tamamen çekilmesini, ikincisi olarak da Azerbaycan'la Nahcivan arasında bir koridor açılması gerektiğini söylemiştir. Birincisinde Türkiye acaba Saddam'la ilişkide ne gibi 'milli menfaatler' öngörmektedir ki, bunu ABD'ye de önermekte ve "Saddam'ı devirmek istiyorsanız bunu önce Saddam'a sorun" demektedir. İkincisinde, Ecevit'in olmayabilir ama galiba devletin de Azerbaycan ile Ermenistan'ın Karabağ sorunu üzerinde anlaşmak üzere olduğundan haberleri bulunmadığı anlaşılıyor. Bu muhtemel anlaşmaya göre Ermeniler, eskiden beri yaşadıkları Karabağ topraklarında kalmaya devam edecekler, buna karşılık bölgenin Azerbaycan'a kağıt üzerinde bağlı, özel bir statüsü olacaktır. Kuzey Irak gibi yani… Ermenistan ise Azerbaycan topraklarından çekilecektir. Şimdi düşünelim: Ecevit'in ve MGK'nın ağzından devletin Kıbrıs, Kuzey Irak ve Ermenistan politikaları ne derece ''milli menfaat''lere uygundur? Ne derece uygun değildir? Ve bu meselelerin tartışılamadığı bir ülkede yasakları arttırsanız ne olur? Bir ülke 70-80 yıldır hiçbir konuda kımıldamıyorsa, felç olmuşsa, dünyaya kulaklarını tıkamış, gözlerini kapatmışsa, bunun adına ha 'milli menfaatler' demişsiniz, ha Aydın Doğan'ın 'menfaatleri'… Ne fark eder?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |