|
|
Kendi içinde kavgaya tutuşan hükümet, yurt içinde seçim, yurt dışından "yaşlı Başbakan'ınızı değiştirin" baskıları altında.
Hükümet ortakları, ekonomik kriz, iç kavgaları, iç ve dış baskılarla ne yapacağını şaşırmış durumda. Yurt içinde muhalefet partileri, sendikalar, esnaf ve işveren örgütlerinin "erken seçim" baskılarından bunalan hükümet, ortaklar arasında yaşanan "bunalımın sorumluluğunu paylaşmama" kavgası nedeniyle iyice bunaldı. Dünyanın ön önemli ekonomi gazetesi Financial Times Gazetesi tarafından dile getirilen, "G-7 ülkeleri, Başbakan Bülent Ecevit'in görevi bırakması halinde ekonomik yardım yapacaklar" iddiası da hükümet üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Bütün bunların üzerine, Kıbrıs konusunda "artık kararınızı verin" baskısı yapan AB ve giderek krize dönüşmekte olan Afganistan savaşı, hükümeti "karar verebilme gücünden" gittikçe uzaklaştırıyor. Her kesim 'seçim' istiyor Hükümet ortakları, ekonomideki başarızıklığın faturasını birbirlerine ödetmeye çalışırken, muhalefet, sendikalar, esnaf ve meslek odalarının "seçim" istekleri de büyük baskı oluşturuyor. Türkiye, hemen her gün, hükümeti istifaya çağıran bir mitinge sahne olurken, kriz nedeniyle Başbakanlık binasının önü protesto eylemlerinin odağı olmuştu. Hükümet ortakları, oluşturdukları ekiplerle Türkiye'yi dolaşarak, bu toplumsal patlamanın önünü almaya çalışırken, bir yandan da sorumluluğu diğer ortakların üzerine atmak istedikleri dikkat çekiyor. 'Başbakan'ı değiştirin' baskısı Çözüm üretemeyen ve bunun üzerine oluşan iç baskılardan bunalan hükümete dış dünyadan da uyarı mesajları gelmeye başladı. Dünyanın önde gelen ekonomi gazetesi Financial Times, Başbakan Ecevit'in rahatsızlığını ve yaşlılığını gündeme getirerek, "G-7 ülkeleri, Başbakan Bülent Ecevit'in görevi bırakması halinde ekonomik yardım yapacaklar" iddiasında bulundu. Gazetenin, bu haberle, Türkiye'ye kredi veren ABD ve batılı finans kurumlarının düşüncesini dile getirdiği belirtiliyor. Kıbrıs için tarihî karar zamanı Afganistan'daki savaşa asker gönderme konusunda çelişkili açıklamalar yapan hükümetin, gelişmeleri takip edemediği ve olumsuz etkilerini giderici kararlar alamayacağı belirtiliyor. Hükümete önemli dış baskı da AB'den geldi. AB, Kıbrıs Rum Kesimi'ni üyeliğe alacağını açıklayarak, Türkiye'yi KKTC konusunda "kesin karar" vermeye zorladı. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "bedel ödeyeceğiz" açıklamasının, hükümetin bu konuda da çözüm üretemediği ve "bekle gör" politikasına teslim olduğu anlamına geldiği öne sürülüyor. Siyasi analizciler, Türkiye'yi tarihinin en büyük krizine sokan hükümetin, krize çözüm üretemediği gibi, tarihi olayların cereyan ettiği bu dönemde üzerindeki baskılar nedeniyle sağlıklı kararlar veremeyeceğine dikkat çekiyorlar.
|
|