T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Yıkılan Buda heykelleri

Dünya gündemini dolduran siyasal gündem ve hele Türkiye'de yaşanmakta olunan ekonomik krizi unutturacak bir gelişme Afganistan'da yaşanıyor. Taliban yönetiminin Buda heykellerini yıkma kararı almış olması, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşları harekete geçirdi.

Tam 1500 yıllık bir geçmişe sahip olan 53 metre uzunluğundaki dünyanın en büyük iki heykeli Afganistan'ın Buminyan şehrinin bulunduğu vadinin kayalık sırtlarında yükseliyor. Bu satırlar yazıldığı sırada Reuters'ten gelen son haberlere göre, tüm diplomatik çabalara rağmen, dünyanın en büyük heykeli parça parça tahrip edilmeye başlamış. Zaten irili ufaklı pekçok heykelcik Taliban'ın elindeki tek teknoloji olan ağır silahlarla tahrip edilmekteydi.

Burada Afganistan'daki İslam tarihi ve özelde de Taliban yönetimi açısından sorulması gereken bazı sorular var. Bir zamanların Budizm merkezi olan Afganistan'da İslam yaklaşık 1400 yıldır belirleyici din olarak hayatiyetini sürdürüyor. Taliban lideri Molla Ömer'in deyimiyle, "İslam'a hakaret" anlamına gelen bu heykeller, 1400 yıldır neden bu şekilde algılanmamıştı? Yoksa Taliban yönetimi 1400 yıldır buralarda yaşayanlardan İslam'ı daha iyi mi biliyor ve yaşıyor? Veya yüzlerce yıl imanlarından şüphe etmeyen Afgan Müslümanları Taliban yönetiminde imanları mı sarsılmaya başladı ki Müslümanlar'ın dinini kurtarmak için heykel yıkmaya başladılar? Anlaşılan Taliban hâlâ Ortaçağ'a erişememiş.

Bu tür sorular uzatılabilir. Burada önemli olan bir dinin yobazlaşması, ham-kaba-softa elinde özünü yitirip şekle indirgenmesinin en modern ve en primitif uygulaması ile karşı karşıyayız. Yıllarca kardeş kanı dökmekten dolayı dinlerine zarar geldiğini düşünmeyenler, binlerce yıl duran tarihî heykellerle uğraşmayı dînî görev sayabilmektedir.

Bu aşırılığın modern versiyonu ise Batı düşüncesinin içine düştüğü başka ama mantalite olarak benzer bir aşırılıktır. Heykellerin yıkımına karşı gösterilen hassasiyet insan kıyımına karşı da gösterilseydi Afganistan'da belki bu kadar kan akmayacaktı. İnsan aklını ve bedenini alabildiğine abartmaya dayalı modern medeniyet içinde bulunduğu metafizik boşluğu, sanatı bir tür din yerine koyarak tamamlamaya çalışmıştır. Modern insanın, tarih mirasının, sanat eserlerinin korunması gibi konularda duyarlılıktan öte bir tür fetişzme varan tavırlarının temelinde ifrat ve tefrit, daha doğrusu insan doğasını zorlayan özelliği aramak gerekir. Çağdaş medeniyet insanın doğasına yabancılaştığı (alienation of human being) bir varoluş sorunuyla karşı karşıyadır.

Yerel kültür ve kimlikleri öne çıkarma adına bir vahşeti gizliden gizliye mazur göstermeye kadar varan postmodern yaklaşım örneği de Endonezya'da Dayaklar'la Maduralar arasında çıkan çatışmalarda ortaya çıktı. İslami yaşayış, toplum düzeni ve çalışkanlıklarıyla tanınan Maduralar'ı (bilgi için, yüzlerce etnik Müslüman grubu inceleyen, konusunda en detaylı çalışma olarak bilinen Müslüman Halklar Ansiklopedisi-İnsan Yayınları, bakılabilir) katleden ormanda yaşayan ilkel Dayaklar'ı (yerel kültürleri koruma adına) haklı gören gerçekte benzer bir şekilciliğin uzantısıdır. Tıpkı Buda heykellerinin yıkılmasına Taliban'ın taraf olduğu iç savaşta akıtılan kandan daha fazla ilgi gösterilmesi gibi. Taliban'ın ham-kaba-softa biçimciliği ile Dayaklardan yana tavır alan postmodern yorumcuların yerel kültürcülük adına cinayetleri en azından kınayama-maları arasında muhtevada fazla bir fark yok.

Hele hele postmodern darbenin gözde ilahiyatçılarının kurban-tavuk tartışması ise bize özgü bayalığın son versiyonu. Dine, kutsala ilişkin her şeyi ilkel bir pozitivizme, kaba bir rasyonalizme heba etme ukalalığı yanında Taliban kabalığı daha masum kalıyor. Yaşayan bir dinin, kutsalın muhtevasını boşaltmaya, tahrip etmeye kalkışmak taş heykelin tahribinden daha korkunç bir vandallıktır.

Temelde ham-kaba-softa, görünüşte modern şekilciliğin beyaz Türk versiyonu "Ortaçağ zihniyeti"ni yakalayamamış Taliban'la kıyaslanmayacak bir ilkellik sergiliyor.


4 Mart 2001
Pazar
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED