T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Kemal Derviş olayı bir "göz boyama"dır

Kemal Derviş'i "kurtarıcı" yapan nedir?

Bu hükümetin ve başta Başbakan Ecevit olmak üzere hükümette bulunan liderlerin başarısızlığı.

Şu an "hükümetin başarısızlığı" konuşuluyor mu? Hayır. Sadece ve sadece "büyük yetkilerle" ekonominin başına getirilen Kemal Derviş'in elindeki "sihirli değnekle" ülkeyi içinde bulunduğu bataklıktan çıkarıp, esenliğe ulaştıracağı konuşuluyor.

Daha bir hafta öncesine kadar baştaki hükümetin "ne kadar istikrarlı", "ne kadar başarılı", ekonominin "ne kadar iyi bir yolda" olduğunu anlatanlar, aynı "yalakalığı" şimdi Dünya Bankası'nın 26 Başkan Yardımcısı'ndan biri olan Kemal Derviş için yapıyor.

Kemal Derviş, işe tam bir "Türk politikacısı" gibi başladı. "Allah'ın izniyle ülkeme yararlı olabileceğim için çok mutluyum." dedi. Peşinden de Başbakan Ecevit'e "klasik yağlardan" birini çekerek "Bülent Ecevit ile 26 yıl sonra tekrar çalışmak benim için büyük mutluluktur" dedi.

1974 -1975 yıllarında ben de Ecevit'e çok yakın gazetecilerden biriydim. O dönemlerde Ecevit'in, Kemal Derviş gibi bir çok "ekonomik danışmanı" vardı. O sıralar Kemal Derviş'in esamesi okunmazdı ama bir Işın Çelebi'nin, bir Mehmet Kabasakal'ın adı daha çok geçer ve bu kişiler Ecevit üzerinde daha "etkili" olurlardı.

Nedense "kurtarıcı" olarak, halen memleketimizde bulunan, memleketimizin bu "değerli evlatları" değil de, Amerika'da Dünya Bankası'nda "ikamet" eden memleketimizin bir diğer değerli evladı seçildi.

"Kemal Derviş başarılı olacak mı?"

"Nasıl başarılı olabilir ki?"

IMF'den, Dünya Bankası'ndan, ABD'den gelecek "25 milyar dolar taze para" derde deva olacak mı? Geçici bir süre belki.

Üretmeyen ve büyümeyen bir ekonomi "dıştan destek" ile ne kadar yürüyebilir ki?

Geleceği var sayılan ve gelmesi için de belki, politik açıdan "çok önemli tavizler" vereceğimiz 25 milyar dolar, bir iki devlet bankasının "görev zararını" bile zor karşılar.

Devlet bir aile gibidir

Yüklü miktarda "kredi kartı borcu" olan bir ailenin, bu borçtan kurtulup "mutlu", mutlu değilse bile "olağan" bir hayat sürebilmesi için, bu aile mutlaka bir "aile gelirine" sahip olması gerekir.

Bu ailenin reisi, bazı arkadaşlarından alacağı borçlarla, kredi kartı borçlarını ödeyerek "geçici" bir süre rahatlayabilir ama eğer ailenin bir geliri yoksa eninde sonunda yine aynı sıkıntıya, hatta daha "ağır bir sıkıntıya" maruz kalacaktır.

Bu ailenin rahatlaması için aile bireylerinin bir işe girip aileye gelir sağlaması gerekir.

Aynı şekilde "Türkiye'nin ekonomik sıkıntıyı atlatabilmesi" için ekonomisinin büyümesi, yeni iş sahalarının artması, özellikle "döviz getirici" kalemlerin, ihracatın, turizmin teşvik edilmesi gerekir.

"Kurtarıcı Kemal Derviş"in, Amerika'nın, Dünya Bankası'nın ve IMF'nin, vereceği paraları emanet edeceği "güvenilir" bir bakan olmaktan çok, gerçekten uzmanlık alanı olan "fakirliği" giderecek projeleri ve planları yapacak biri olması gerekir.

Eğer bu dediklerimi yapamazsa başaracağı tek şey, "ömrü bitmiş bu hükümetin kendi sayesinde birkaç ay daha başta kalması" olacaktır.

Sonra Kemal Derviş, Amerika'ya döner, biz yeni "kurtarıcılar" peşine düşeriz. Eğer birilerinin peşine düşecek gücümüz takatimiz kalırsa tabi.


4 Mart 2001
Pazar
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED