T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İnsan'la gelen...

İnsan Yayınları, Türkiye'de Müslümanlık-eksenli düşünsel ve kültürel dönüşümün, sıçramanın en önemli kilometre taşlarından ve dönüm noktalarından biri olarak "tarihî" bir rol oynadı. Ülkemizde sadece yayıncılık konseptinin değişmesinde ve çağdaşlaşmasında değil; aynı zamanda entelektüel ve kültürel ilgilerin ve paradigmaların yeniden formüle edilmesinde de belirleyici oldu.

Göstergebilimsel açıdan bakıldığında İnsan Yayınları'nın, Türkiye'de hem çağdaş bir entelektüel İslami söylemin şekillenmeye, kök salmaya başlamasının; hem de yeni ve genç düşünürler-yazarlar kuşağının ortaya çıkışının habercisi olan tarihi bir sosyo-kültürel dönüşümün ilk adı ve adresi olduğu rahatlıkla görülebilir.

Türkiye'de "ayakları yere basan", çağdaş bir İslami düşüncenin ve söylemin icadında ve inşasında kilit rol oynayan Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nurettin Topçu, Cemil Meriç ve Nuri Pakdil gibi öncü düşünürlerin temsil ettiği "üstadlar dönemi"nin meyvelerini vermeye başladığı yeni başlangıçların, yeni atılım ve açılımların gerçekleştirildiği bir zaman diliminin ilk esaslı ürünü İnsan Yayınları olmuştur.

İnsan Yayınları'nın kuruluşunda, yayın politikasının, entelektüel haritasının ve ufuk çizgisinin belirlenmesinde genç düşünürler, yazarlar ve öncüler kuşağının ilk temsilcileri olan İlhan Kutluer, Mahmut Erol Kılıç, Ahmet Şişman ve daha sonraları Mustafa Armağan ve Akif Emre gibi isimler, hem yayıncılık faaliyetlerini, hem de entelektüel ve yazarlık ilgilerini başka kurumların inşasına öncülük veya aracılık ederek sürdürüyorlar. Tüm bu atılımların gerçekleştirilmesinde her fırsatta, her hal ve şartta genç düşünürlerin, yazarların ellerinden tutan İnsan Yayınları'nın sahibi İlhan Akıncı ile İnsan Yayınları'ndan "doğan" İz Yayıncılık'ın sahipleri Kış Ailesi'nin verdikleri desteğin altını çizmenin kadirşinaslık görevi olduğunu düşünüyorum.

İnsan Yayınları'nın yayıncılık konseptine getirdiği en önemli yenilik, yayıncılığı doğrudan değil, dolaylı bir kültürel etkinlik olarak anlayan "Beyaz Saray efsanesi"ne meydan okuması oldu: Beyaz Saray efsanesi, yayıncılığa kültürel ve entelektüel bir faliyet alanı olarak bakmıyor; asla okunmayan, karşılığı olmayan anakronik, ciltler dolusu dekorasyon malzemesi üretmek olarak bakıyordu: O yüzden bu efsane bitmek zorundaydı ve bitti.

İnsan Yayınları ile birlikte, modern dünyanın ve çağdaş Müslüman toplumların entelektüel problemleri aynı anda genç kuşakların temel ilgi alanlarına girmiş oldu: Yaşanan sorunlarla doğrudan ilgilenmeye başlayan yeni bir yayıncılar kuşağı ortaya çıktı ve bu kuşak yeni yazarların, düşünürlerin keşfinde, ortaya koydukları özgün ürünlerin yaygınlaştırılmasında ve yepyeni tartışma alanlarının açılmasında tam bir sıçrama gerçekleştirdi.

Şu an İnsan Yayınları'nın çaktığı kıvılcım, artarak büyüyor ve zenginleşiyor. İnsan Yayınları da ilgi alanları daha gelişkinleşen, çeşitlenen ve zenginleşen genç arkadaşların çabalarıyla atılımlarını sürdürüyor. Bu atılım, bu yıl katlanarak süreceğe benziyor: Kadim kültürlerin verimlerinden çağdaş dünyanın en esaslı sorunlarına kadar uzanan bir yelpazede özenle hazırlanan yeni kitaplar okuyucuya sunuluyor.

Kemal Sayar, gazete ve televizyon hayatına ara vererek, tüm çalışmalarını akademik hayata hasretmiş genç ve imaginatif bir düşünür. Erol Göka ile birlikte psikanalizin, psikiyatrinin yeni imkanlarını, yeni akımlarını; en üretken, bıçkın ve yaratıcı temsilcilerini Türk okuyucusu ile tanıştırdıktan sonra ilgisini, psikiyatri-kültür ilişkisi ve sufi psikolojisi üzerine yayımladığı önemli metinlerle zenginleştirmiş durumda.

İnsan Yayınları'nın yayımladığı Kemal Sayar'ın son iki kitabı, insanın iç dünyasının ve dolayısıyla farklı insan tiplerinin kültürel haritasını çıkarıyor. Sayar, "Psikiyatri ve Kültür" başlıklı kitabında, hakim psikiyatrik söylemin, genelde kültürü, özelde ise farklı kültürlerin imkanlarını gözardı etmesini sorguluyor.

Aynı zamanda iyi bir şair ve öykücü olan Kemal Sayar, "Sufi Psikolojisi" başlıklı kitabında, tasavvufun, çağdaş dünyanın kırılgan kimliklerden oluşan insanına ne denli önemli ve esaslı imkanlar sunduğunu gözler önüne seriyor. Sayar, her iki kitabında da Batılı ve müslüman bilimadamlarının konuyla ilgili kilit metinlerini de bir araya getirmiş. Sayar'ın kitaplarını Needlemann, Skynner ve Ingleby'nin "Psikiyatri ve Kutsallık" başlıklı ortak çalışma tamamlıyor.

İnsan Yayınları tradisyonel ekol'ün en önemli temsilcisi Rene Guenon'un kitaplarını yayımlamayı sürdürüyor. "Geleneksel Formlar ve Kozmik Devirler", "Manevi İlimlere Giriş" başlıklı kitaplarının ardından Guenon'un şu an çağdaş düşüncenin en önemli ilgi alanlarından biri olan "beden düşüncesi" konusunda da önemli argümanlar içeren "Kadim Bilimler ve Modern Yanılgılar" başlıklı metni okuyucunun modern dünyanın sorunları ve açmazları konusunda zihnini açık tutacak tartışmalar sunuyor.

İnsan Yayınları son olarak W. Smith'in "Kuantum Bilmecesi" ile Guenon ve Evola'nın kısa metinlerinin bir araya getirildiği "Savaş Metafiziği ve Sembolik Silahlar" başlıklı kitaplarıyla, okuyucuyu keyifli bir zihinsel yolculuğa çıkarıyor.

İnsan Yayınları'na ulaşmak için, tel: 0212-642 74 84; ve fax: 554 62 07.


12 Mart 2001
Pazartesi
 
YUSUF KAPLAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED