Yeni RTÜK yasa tasarısı, Anayasa Komisyonu'ndan geçti. Tasarı önümüzdeki hafta, Meclis Genel Kurulu'ndan yine aynı ivedilikle geçirilecek.

Enteresan bir değişimle artık , RTÜK üyeleri arasında MGK ve YÖK temsilcileri de bulunacak. Hangi mantığa binaen böyle bir kural konulduğu anlaşılamayan tasarıda, öyle ilginç maddeler var ki, RTÜK'ün iktidar ve TV patronlarının maşası haline getirilişini ayan beyan ortaya koyuyor.

Mesela, TV patronlarının fikrin ortaya çıktığı günden beri engellemek için ellerinden geleni artlarına koymadığı frekans ihalesi, Telekominikasyon Kurumu'na devrediliyor. Bu da frekans ihalesinin başka bahara kaldığının apaçık göstergesi.

RTÜK'ün medyada tekelleşmeyi önleyen 29. maddesi de değiştirildi. Artık izlenme oranı yüzde 25'in altında bulunan TV'lerde (ki TV'lerin bu oranı yakalayabilmeleri çok zor) bir kişi yüzde yüz hisse sahibi olabilecek.

Gerçi TV'lerdeki tekel durumu bir muamma değildi. Kanal D'nin ve CNN Türk'ün Aydın Doğan'a, Star, Kanal 6 ve Kral TV'nin Cem Uzan'a ait olduğunu bilmeyen var mı?

Ancak el altından yürütülen faaliyetler bu yasayla günışığına çıkacak. Patronlar mevcut şartlarla devlet ihalesine girmekte zorlanırken, artık ellerini kollarını sallayarak devletten ihale alabilecek. Sebep sonuç ilişkisiyle hükümetle iyi geçinecek ve onların borazanı olmaya devam edecekler.

RTÜK anlayışının bir değişim geçirmesine gerek vardı mutlaka. Ve özellikle TV'lerin karartılması uygulamasının bir an önce RTÜK Kanunu'ndan çıkarılması gerekiyordu. Ancak bu yeni tasarı eskisini mumla aratacak gibi...

Çünkü kazanan yine aralarından su sızmayan siyaset-medya ikilisi oldu. TV patronları al gülüm-ver gülüm ilişkilere devam ederken, kaybeden hiç bir şeyden habersiz "vatandaş" oldu.

ÖZLEM ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu