|
|
Erguvanların raksı
Erguvanları görünce bahar gelir yüreklere. Hani şu aklı alıp yürekleri titreten aşklara yol açan bahar... Erguvanidir rengi bahar aşklarının. İstanbul'un her köşesine sızan güneş ve hiç beklenmedik bir zamanda karşımıza çıkarak "Ben geldim, bahar geldi" diyerek gülümseyen erguvanlar... Bu ne muhteşem manzaradır! Erguvanları görünce bahar gelir akla, yüreklere. Hani şu aklı alıp yürekleri titreten aşklara yol açan bahar... Erguvanidir rengi baharda başlayan aşkların; solmaz, pörsümez. Son birkaç gündür İstanbul'da artık iyiden iyiye hissedilen bahar havası ile erguvanlar da raksını sürdürüyor. Beylerbeyi'ndeki penceresinden Boğaz'ı seyreden, asırlık ömrünü devirmiş adamın "İstanbul, sana erguvan yakışıyor" demesiyle başlıyor bu raks. Ve ılık Nisan yağmurlarıyla sürüyor... Çocuklar gölgesinde oynaşırken sürüyor... Çünkü yalnız çocukları kucaklıyor erguvanlar; İstanbul çocuklarını. Bahar gelince, İstanbul'un (insanlık tarihinin) kaderinin değiştiğini öğrenir çocuklar. Oyunları bitmez baharla gelen erguvan ağaçlarının altında saatlerce. Tutup uzanabildikleri, "kendilerini büyük hissettikleri" erguvan ağaçlarıyla mutlu olurlar... Erguvanın öte yanından gelen çiçek tozlarıyla hapşırıp gülüşürler sonra bir ara. Dönüp erguvana sığınırlar, fetih hikayeleri dinlerken açılır gözleri. Az şey mi, bir çağın kapanıp yeni bir çağa adım atılan günde de var olmak ve büyülemek herkesi? Acaba Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'a girince demiş midir ki, "İstanbul, sana erguvan yakışıyor" diye? Bu ne muhteşem manzaradır! O gün erguvanlar bir başka eflatuniydi. İşte bu yüzden bahar fethi hatırlatır İstanbul'da. Baharı ise erguvanlar.. Eski İstanbul'da Topkapı Sarayı'ndan Sarayburnun'a inen erguvanlar, Altın Boynuz'dan Sadabad'a uzanan bir sandal gezintisidir. Erguvanlar, Anadoluhisarı'ndan Beylerbeyi'ne baharla gelen eflatun bir göz kırpıştır. Oturup aylarca Boğaz'ı resmeden ressamın coşarak kullandığı renktir erguvani. Erguvanların şahit olduğu aşkları yazmak için kabına sığmaz şair. Ve yine/ille çocuklar... Şimdi bahar ve betonla kuşatılmış bu şehrin çocukları parklarda erguvan ağaçlarının gölgesinde erguvani düşlere dalıyor. İstanbullular için bir çocukluk imgesidir erguvanlar ve zaten bahar da bir çocukluk değil midir?
Aşklar İçinde
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |