T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Genç kupa

Saman alevi gibi bir futbol.. Parladığında iyi, söndüğünde ise tatsız bir futbol.

İşte, dün geceki kupa finalinin özeti. Söze önce Fenerbahçe'den başlayalım. Elle tutulur bir tek Johnson vardı. Gerisi mesaisinin bitimini dört gözle bekleyen devlet memuru gibiydi. Hele hele Abdullah, ne yaptığını bilmiyordu. Aldığı topu rakibine kaptırmak için özellikle çaba sarfetti. Bir tek doğru dürüst top attığını görmedik.

Savunma tam bir elek görüntüsünde. Eğer Gençlerbirliği forveti, yani Kona ve Ümit biraz daha çaba göstermiş olsaydı durum daha başka türlü olurdu. Bu arada bir hafta boyunca sakatlığından bahsedilen Rüştü ise sihirli bir deynek değmişçesine tay gibiydi. Demek ki, böylesine dipdiri bir görüntü vermenin sebebi olsa gerek. Bunu ben değil, Fenerbahçeli yöneticiler ve teknik direktör çözümleyecek.

'Çoluk çocuktan kurulu' Gençlerbirliği ise eğer rakibinin isminden çekinmemiş olsaydı daha güzel görüntü verirdi. Ama herşeye rağmen eksik Gençlerbirliği yine de o bildiğimiz Gençlerbirliği havasındaydı.

Sözü tekrar Fenerbahçe'ye getirirsek; bu Fenerbahçe'nin pazar günkü Ankaragücü maçında işinin zor olacağını şimdiden söyleyebilirim.

Sonuçta Fenerbahçe kötü futbolunun cezasını 18 yıl sonra avucuna içine kadar aldığı kupayı kaybederek ödedi.

G.Birliği ise o özlenen G.Birliği olduğunu bir kez daha ispatladı.

Evet, şimdi Samet Aybaba Gençlerbirliği'nde yok. Ama Aybabalı Gençlerbirliği'nin bir kupası var artık.


12 Nisan 2001
Perşembe
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED