![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
2000'in şiir dünyasına bakarken...Geçtiğimiz yılın, bir 'Millennium" atmosferi ve beklentisine karşın, şiir açısından hayli durgun ve hatta sönük geçtiğini söyleyebiliriz, sanıyorum. Evet, evet, 2000 yılı, önceki yıllarda gördüğümüz hareketlilik ve canlılıktan oldukça uzaktı.. Yukarıdaki tespite soğuk yaklaşacaklar için, hemen aktarmakta fayda var: "Şiir açısından" derken, bizatihî şiirin asal kulvarlarını, şiirin kendi içindeki devinimini, şiirin yenilik ve yenilenme arayışlarını ve dahası şiire ilişkin sahici sorunlarla bu bağlamdaki poetik yönelimleri kastediyorum.. Bana kalırsa, bunda, kökü önceki yıllara yaslanan ve yıl içinde gitgide bariz bir görüntü arzeden, şiirin bir 'odak kayması' handikapıyla karşı karşıya kalmasının önemli payı olmalı. Özellikle 'bir tür şiir' karşısında toplumsal talebin güç kazanması, 'şiir'in has değerlerinin gözden çıkarılışının getirdiği 'zanaatkârlık' eğilimleri ve 'şiir'in gündelik deyişle bir 'rant' ekseninde tutularak tipik bir 'meta' işlevine indirgenmesi gibi in-estetik yaklaşımların neticesinde; günümüzde şiir, 'odak kayması'nın çaplı belirtilerini yaymayı sürdürüyor. Ve öyle görünüyor ki, pek âlâ kendilerini 'şiir dünyası' içinde hissedip tanımlayabileceğimiz, ancak 'has şiir/şair' nitelemesinin uzağına düşen kimi yaklaşımların da sözünü ettiğimiz 'odak kayması'nda gönüllü figüran olabilme gayretlerinin önü kesilmedikçe, bu yaygınlık kendine alan bulmakta hiç zorlanmayacak gibi.. Kabul ediyorum; 2000'de de sanat/edebiyat dergilerinde yüzlerce şiir yayımlandı, poetik veçheli olsun inceleme-araştırma ve deneme türünden olsun birçok yazıyla yüz yüze geldik, açık oturumlar/sempozyumlar düzenlendi, şiir konuşmaları yapıldı, yayınevleri şiir kitabı basmaktan vazgeçmediler, ödüller falan dağıtıldı... Ve fakat, şiirin dal-budak saldığı yönelimleri dönüştürüp değiştirecek, şiirin dahil olduğu ana yatak ve kulvarları yenileyip açılım ve ivme kazandıracak kuvvetli bir şiir hareketine/salvosuna tanıklık edemedik yine de.. Esasen, şiire dair hacimli bir dönüşümün ve ardından gelebilecek değişim ve yenilenme çabalarının öyle tek bir yıla sığacak denli dar kapsamlı hareket olacağı iddiasında değilim elbette. Ne var ki, geçtiğimiz yıl boyunca bizi beklenti içine sokabilecek sağlıklı yapılanma işaretleri almadığımızı da kaydetmemiz gerekiyor. Kim bilir, belki de, Türk şiiri yeni bin yılın bu ilk eşiğinde, etkileri ve açılımları daha uzun yıllara bâli olacak şiir/poetika hamlelerinin henüz hayli dışında bir seyri gerçekleştirecektir.. Öte yandan, geçtiğimiz yıllarda izlemeye alışık olduğumuz hararetli tartışmalardan da, estetik temelli kuşak-içi/kuşak-dışı polemiklerden ve sağlam kurgulu sesli düşünme faaliyetlerinden de pek eser yoktu. Dolayısıyla, 'şiir dünyası' bakımından ilgi yoğunlaşmasının gözlendiği, heyecan ve katılım getiren herhangi bir çerçeve çizmekten mahrum kaldık 2000'de.. Yeri geldikçe hep yazdığım gibi; 'merkezî' kimliği haiz, 'hiza' telkin edici, 'toparlayıcı' niteliğe sahip dergi veya dergilerin yokluğu ise, hem Türk şiirinin muhtemel ufku ve yönelişleri hem de genç şairlerin donanım elde edip yetişmesi açısından umutlarımızı erteletecek kadar vahamet arzediyordu.. 2000'in 'şiir dünyası'na bakmayı sürdüreceğiz... Not: Edebiyat dünyamız, hafta içinde bir kayıp daha verdi: Necati Cumalı vefat etti.. Cumalı'ya Allah'tan rahmet; ailesiyle dost ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
ideniz@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|