Yeni Safak Online...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D İ Z İ

Babalarını utandırmadılar

58. hükümetin bakanları farklı kökenleri ve ilginç yaşam öyküleri itibariyle cumhuriyet döneminin en renkli kabinelerinden birini teşkil ediyor. Aralarında sol gelenekten gelen de var ülkücü gelenekten de. 1970'lerin başında oluşan Milli Görüş hareketi içinde yetişen isimlerin yanısıra merkez sağ partilerde önemli görevler yüklenmiş siyaset adamları da kabinede yeralıyor. Kabinedekilerin en belirgin ortak paydaları, Anadolunun çeşitli bölgelerinden olmaları.

Kabinedekiler Anadolunun bütün renklerini taşıyor. Pek çoğu mesleki kariyerlerini zorluklarla boğuşarak kazandılar. Çocukluk yıllarını çobanlık ederek, simit ve su satarak, inşaatlarda çalışarak, harmanda ekin döverek geçirdiler. Demokrasi yerleştikçe, hak ve özgürlükler geliştikçe, imkanlar eşitlendikçe yetenekli Anadolu çocukları önlerindeki barikatları aşarak bürokraside, eğitimde, ekonomide, sanat ve siyasette önemli yerlere geldiler. Kabinedekiler sosyal ve siyasal kökenleriyle renkli bir alaşım meydana getiriyorlar. Öyle bir alaşım ki, önümüzdeki süreçlere damgasını vuracak.

AHMET REİS'İN OĞLU TAYYİP BAŞKAN

3 Kasım seçimlerinde yüzde 34 gibi bir çoğunlukla tek başına iktidara gelen AK Parti'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın babası Ahmet Reis, denizcilik işletmelerinde kıyı kaptanıydı. Şimdi Türkiye'yi yöneten kadronun kaptanı olan Erdoğan şunları söylüyor: "Aslen Rizeli olup 26 Şubat 1954 yılında Kasımpaşa'da doğdum. Rahmetli babam Ahmet Bey deniz yollarında kıyı kaptanlığı yapardı. Babam 13 yaşında Rize'den İstanbul'a gelmiş. Çünkü o zaman hayat şartları Rize'de çok kötü, iş yok. O zamanlar çay daha Rize'ye girmemiş. Bu nedenle gurbet var. Dördü erkek biri kız olmak üzere beş kardeşiz. Dedemin adı Tayyip olduğundan ve Recep ayında doğduğumdan ismimi 'Recep Tayyip' olarak koymuşlar. Hayatımın önemli bir bölümü İstanbul'un en eski yerleşim yerlerinden olan Kasımpaşa'da geçti." Ahmet Reis'in oğlu Recep Tayyip, 2000'lerin Türkiyesi'nde bir büyük hareketin reisi.

ŞENER'İN BABASI DEMİRYOLLARINDA İŞÇİ

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener'in babası 93 Harbinde Rus zulmünden Türkiye'ye, Sivas'ın Yıldızeli kazası Emirler köyüne göç eden Kafkasyalı bir muhacir ailesinden olan Bedirhan Bey'di. Bedirhan Bey'in ailesi şimdi özerk cumhuriyet statüsünde olan Çerkes-Karaçay Cumhuriyeti'nden göç eden Karaçay Türklerinden. Bedirhan Bey, 93. Harbinde Osmanlı İmparatorluğu'na hicret eden bir Çeçen ailenin kızı, Ayferat Hanım'la yaşamını birleştiriyordu. Maliye Bakanı Şener'in babası Bedirhan Bey, Sivas Devlet Demir Yolları kısım şefliğinden emekli olan bir işçiydi.

M. ALİ ŞAHİN, FIRINCI ABDULLAH USTA'NIN OĞLU

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in babası Karabük'e bağlı Ovacık kasabası Ekincik köyünden Abdullah Usta'ydı. Abdullah Usta'nın 25 sene köy muhtarlığı yapan babası Ovacık yöresinde 'Topal Muhtar' namıyla biliniyor. Bir fırın emekçisi olan Abdullah Usta uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli oldu. Ovacık'a iki kilometre mesafedeki Ekincik köyünde dünyaya gelen Abdullah Usta, Ünzüle Hanım'la evlendi. Bu evlilikten üç erkek çocuk dünyaya geldi. Oldukça zor şartlarda okuyan üç kardeşten Mehmet Ali Şahin avukat, Mustafa Şahin ve İbrahim Şahin ise öğretmen oldu. Mütedeyyin bir insan olan Abdullah Usta'nın oğlu Mustafa Bey emekli, İbrahim Bey Ovacık Halk Eğitim Müdürü.

ORMAN BAKANI, ÖKSÜZ BÜYÜDÜ

Orman Bakanı Osman Pepe, Trabzon'un Akçaabat kazasından İsmail Pepe'nin oğlu. Akçaabat'ta, Ağasalihoğulları olarak bilinen bir aileye mensup olan İsmail Bey, Tekel'de işçi iken çok genç yaşta, 27 yaşında vefat ediyor. Geriye üçü erkek dört çocuk bırakıyor. Anne Fethiye Hanım çocuklarına hem annelik hem babalık yapıyor. Orman Bakanı Osman Pepe'nin, Hasan ve Ahmet Can adında iki erkek kardeşi ve bir kız kardeşi var. Ahmet Can Pepe gazeteci. Fotoğraf sanatçısı da olan Ahmet Can Pepe 20 yıldır Trabzon Yeni Haber gazetesinde. Babalarını erken yaşlarda kaybeden Pepe kardeşler çok zor günler geçiriyor.

TEMİR AĞA'NIN TORUNU

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Erzincanlı muhafazakar ve mazbut bir ailenin çocuğu. Erzincan'ın Refahiye ilçesi Kayı köyünden olan babası merhum Dursun Yıldırım çiftçiydi. 2000 yılında vefat eden Dursun Efendi'nin Bahar hanım'la olan evliğinden dördü erkek on çocuğu var. Yıldırımlar, Refahiye'de Temirağalar olarak bilinen bir aileye mensuplar. Binali Yıldırım'ın dedesinin babasının ismi de Temir Ağa.

BABACAN, DEDEDEN TÜCCAR

Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın babası, tekstil ile uğraşan orta halli bir esnaftı. Dede Ali Babacan, Şereflikoçhisar'da kurduğu işini, oğlunu Ankara'da okutmak için Ankara'ya taşıyordu. Torunu Ali Babacan TED Ankara Koleji'nin ardından ODTÜ'ye girdi. Ali Babacan çok iyi bir eğitim almasına rağmen bürokrasiye girmiyor, baba mesleğiyle ilgileniyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde mütevazı bir maaşla danışmanlık da yapan Babacan maaşını da Mehmetçik Vakfı'na bağışlıyordu her ay. Dededen tüccarlık ve esnaflığa aşina olan Babacan şimdi Türkiye'nin hazinesinin başında.

AKŞİT'İN BABASI MÜLKİYELİ

Turizm Bakanı Güldal Akşit'in babası Mülkiyeli. Baba Galip Demirel, valilik ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. ANAP eski Malatya milletvekili olan Demirel, ANAP Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Akşit'in eşi Haluk Akşit'in babası da eski bir siyasetçi: 1961'de AP Malatya Milletvekili seçilen Avni Akşit.

BABASI KORE GAZİSİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun babası Mustafa Bey, Kastamonu'nun Daday ilçesine bağlı Kızılörencik köyünden. Köy Hizmetleri'nden emekli bir işçi olan Mustafa Bey, Kastamonu'da evinin altında mütevazı bir bakkaliye dükkanı işletiyor. Muhafazakar bir ailenin çocuğu olan Murat Başesgioğlu'nun kardeşi Erdal Bey Kastamonu Köy Hizmetleri'nde inşaat teknikeri. Murat Başesgioğlu'nun ailesi uzun yıllardır Kastamonu merkezde ikamet ediyor. Başesgioğulları Kastamonuda sevilen bir aile. Mustafa Bey ile Hatice Hanım evliliğinden iki kız ve iki erkek çocuk dünyaya geldi.

BABASI ÜÇ PADİŞAH GÖRDÜ

Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın babası Mehmet Atalay, Ankara'nın (şimdi Kırıkkale'ye bağlı) Keskin kazasına bağlı Armutlu köyünde çiftçiydi. 1300 doğumlu, yani miladi takvimle 1884. Mehmet Efendi, başta II. Sultan Abdulhamit olmak üzere üç padişah, Cumhuriyet döneminde de üç cumhurbaşkanı, 21 hükümet ve 9 başbakan gördü. Mehmet Atalay Kayseri, Konya ve Bağdat'ta dini ilimler tahsil etti. 1926'da Armutlu'ya dönen Hoca Mehmet Bey, imamlık ve vaizlik yaptı. Köyden ayrılmaması için amcasının kızıyla evlendirilen Mehmet Bey, 71 yaşında, 1955 yılında vefat etti. Keskin civarında Beyzadeoğulları olarak bilinen bir aileye mensup olan Mehmet Bey'in ikisi kız beş çocuğu dünyaya geldi. Üç erkek kardeşin en büyüğü Rıfat, sonra Bahattin, en küçükleri ise Beşir Atalay'dı. Kızkardeşlerin isimleri ise Servet ve Şemsi. Rıfat Bey silah fabrikasından emekli olduktan sonra Kırıkkale'de halıcılık ticareti ile iştigal ediyor. Bahattin Bey de Kırıkkale'de ikamet ediyor, Çile Kitabevi'nin sahibi. Beşir Bey'in amcazedelerinden İbrahim Atalay da Kültür Bakanlığı'nda başmüfettiş olarak görev yaptı. Dört kardeş olan Baba Mehmet Atalay, cumhuriyet döneminde Beyzadeoğulları soyadını, yasak olduğu için alamadı. Mehmet Bey, Atalay, diğer kardeşler ise Çağlayan ve Poyrazer soyadlarını aldılar.

TARIM BAKANI, KÖY ÇOCUĞU

Tarım ve Köy İşleri Bakanı Prof. Sami Güçlü'nün babası merhum Hasan Bey Konya'nın Sarayönü ilçesine bağlı Kuyulusebil köyünden. Prof. Güçlü ilkokul dörde kadar Kuyulusebil'de okudu. Üçü kız altı kardeş. Küçük kardeşi Mustafa Güçlü Konya'nın ünlü doktorları arasında yeralıyor. Mazbut ve mütedeyyin kişiliği ile bilinen Hasan Güçlü, Kuyulusebil'de çiftçilikle uğraşıyordu. Selçuklu kasabası olan Kuyulusebil'de ikamet eden Prof. Güçlü'nün ailesi Yörük. Güçlü ailesi Oğuzların Bayındır Boyu'ndan bir koldan geliyor.

BAŞBAKAN GÜL'ÜN BABASI İŞÇİ

Başbakan Abdullah Gül'ün babası, Kayseri Tayyare Fabrikası'nda işçi idi. Yıllarca alın teri ve el emeğiyle geçinen Baba Ahmet Hamdi Gül, emekli oldu; ama ak düşmüş sakallarıyla hala torna tezgahının başında. Oğlu Abdullah'ın Başbakan olmasını mütevazı bir şekilde karşılayan baba Ahmet Hamdi Bey, torna tezgahının başında gazetecilere: "Bizim hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan torna atölyesine her gün gider çalışırım. Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim" diyordu.

BABASI ASKERİ OKULLARDA ÖĞRETMENDİ, KENDİSİ MSB OLDU

Askeri okullarda öğretmenlik yapan Saffet Bey, oğlunun Milli Savunma Bakanı olacağını nereden bilebilirdi. O yanık benizli çocuk önce Mülkiye'yi bitirecek, kaymakamlık, mülkiye müfettişliği, valilik, emniyet genel müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı ve YÖK üyeliğinden sonra, Sayıştay Başkanlığı yapacaktı. Saffet Bey, askeri okullarda türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra emekliye ayrılıyordu. Oğlu Vecdi ise Sayıştay Başkanlığı'ndan emekli olduktan sonra aktif siyasete atıldı. Gönül, Ahmet Necdet Sezer, Profesör Nevzat Yalçıntaş ve Sadi Somuncuoğlu ile birlikte 2000 yılı mayısında cumhurbaşkanı adayları arasında da yer alacaktı. Gönül, Sezer ve Somuncuoğlu aynı dönemde birlikte askerlik yaptıktan yıllar sonra devletin zirvesi için yarışacaklardı. 3 Kasım seçimlerinin ardından kurulan kabinede Gönül, Milli Savunma Bakanı olarak görev alıyordu. Yaşadığı depremlerle büyük acılar yaşayan Erzincan kabineye, Ali Coşkun, Binali Yıldırım ve Vecdi Gönül gibi üç bakan verdi.

Devam Edecek...



Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
 

Abdullah Muradoğlu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED