|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ebubekir Eroğlu, "Modern Türk Şiirinin Doğası" (1993) başlıklı deneme kitabının ilk bölümü olan "Geleneğin Tek Katmanı"nda, birkaç ana eksen (klâsik olan, ritm duygusu, dil, uygarlık...) çerçevesinde "gelenek"e dair poetik bakış ve yaklaşımının bir kısmını sergilemişti. "Gelenek", "gelenek bilinci oluşturma", "gelenekten yararlanma" vb. hususlar, bilindiği gibi, edebiyat/şiir dünyasında zaman zaman alevlenen tartışmaların odağını teşkil eder. Söylemek bile fazla: Söz konusu tartışmalarda rol alan aktörlerin görüşleri, kaba ideolojik yönelimlerin etkisinden arındığı ve geleneği varolan bütünlüğü içinde kavrayıp, sahih çizgiler dahilinde anlamlandırmayı hedeflediği müddetçe, ilgililer nezdinde mâkes bulmuş ve yararlı olmuştur. İzleyebildiğim kadarıyla, Ebubekir Eroğlu, bu kez, şiir ve poetik yapılaşma bağlamında, "gelenek" dediğimiz olgunun varoluş süreçlerini, zeminini, bünyesini, katmanlarını, dolaşım yollarını, burçlarını, imkânlarını oluşturan öncü ve kalıcı şiir damarlarıyla kimi sembol/zirve isimler bazında örneklendirdiği şairlere dair görüşlerini, hayli hacimli sayılabilecek bir metinle seslendirirken, konunun içeriğini, başlığına taşıdığı tipik bir vurgulama ve imgesel tatla özetliyor: "Geçmişin İçindeki Geçmiş" (kitap-lık dergisi; sayı: 55; Eylül-Ekim 2002).. Şiire dair, poetik veçhe içeren ve şiirin meselelerini kazıyan hemen her yazısında olduğu gibi, "Geçmişin İçindeki Geçmiş" adlı söz konusu çalışmasında da, Eroğlu'nun, eski şiirimizin belli başlı dönem ve duraklarında yaşamış, eser vermiş ve poetik bir yapı inşâ etmiş şairlerin şiir dünyalarına/eserlerine ilişkin hem bilgi verici/tazeleyici, hem yorumlayıcı/yönlendirici, hem de poetik bir bakış açısı ve Türk şiirinin içkin/ana meseleleri bakımından ufuk kazandırıcı bir tutumu var. Özellikle 'dil' kaynaklı değişimlerin, algı biçimlerinin, etkilenişlerin ve kaydedilen aşamaların tarihî seyir içindeki hareketliliği başta olmak üzere; sosyal hayattan beğeni düzeylerine, şiir söyleyiş biçimlerinden şiirin teknik yapılarına, nispeten zayıf/tekdüze dönem ya da yıllardan parlak ya da ideal ortam ve dönemlere, Batı edebiyatına dönük gözlemlerden Hind-Arap-Acem etkileşimlerine, yıllar içinde evrilen güzel ve güzellik hissinden şairlerin şiir hassasiyetine... birbirini içeren doğuran, yönlendiren, açımlayan birçok hususta, bütün bir şiir "gelenek"imizi mercek altına almış Ebubekir Eroğlu.. Kabaca, 13. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına, "Bizim eski şiirimiz" şeklinde ifade edilen geniş bir zaman diliminin tipik özelliklerine, şair duyum ve sezgilerinin yardımıyla ayna tutuyor yazar. "Geçmişin İçindeki Geçmiş", gerek şiirler, gerek şiir ilgilileri, gerekse "gelenek" kavramına aşina kimseler tarafından mutlaka okunması, üzerinde düşünülmesi ve değerlendirme yapılması gereken bir yazı. Tavsiye, bizden...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |