Şu Dünya Kupası'nda Türkiye ve Kore'nin tüm Dünya'ya verdiği mesajı gördünüz değil mi?.. Ben maçtan sözetmiyorum. Maç sonunda yaşanan tablolar gözümden gitmiyor. Elbette Türkiye'nin Dünya üçüncüsü olması bizi mutluluğun zirvesine taşımıştır. Elbette Türkiye, Dünya ülkeleri arasındaki saygın yerini bu başarısı ile pekiştirmiştir. Ve elbette Türk insanı bir başka ülke insanı ile aynı duyguları paylaşmanın erdemliğini göstermiştir.

Güzel oynadık. Allah için, Kore de güzel oynadı. Güzel'i anlatmak şimdi pek kolay değil. Göreceli bir kavram. Kişiye göre değişiyor. Ama benim kitabımda yazan güzellik, maçtan sonra yaşanan tablolarda gizliydi. Bir kere dikkatimi çeken en önemli güzellik tribünlerde maç izleyen Koreli her taraftarın elinde Türk Bayrağı bulunmasıydı. Bizim attığımız gollere bile seviniyor, alkışlıyorlardı. İnanın tüylerim diken diken oldu. Serviste birlikte maç izlediğimiz arkadaşlarımız arasında "Yahu bir tane de onlar atsın" diye yalvarıyordu adeta. Duygularımıza gem vuramadık. Birbirimizi yemekten fırsat bulamadığımız duygularımızı bu maç sonunda zirveye taşıdık.

Bir Koreli ağlıyor, bir Türk teselli ediyordu. Birbirinden binlerce kilometre uzakta, "iki ayrı ülkenin, bir olmuş insanları" birlikte ağlıyor ve seviniyordu. Pes doğrusu. Dostluğu, kardeşliği ve güzelliği başka ne anlatabilir. 65 bin seyirciyi kol kola girerek selamladılar. Biz de sizleri bu anlamlı mesajı tüm Dünya'ya verdiğiniz için selamlıyoruz.

Haa unutmadan, her sepette birkaç çürük elma olacaktır. Sineye çekeceğiz. Zamanla onlar da kendilerini temizleyecek formülü, nasıl olsa üreteceklerdir. Ama benim bugün onlara ayıracak zamanım yok. Bu sevinci doya doya yaşamak istiyorum.

Bir de, "nasılsın" diyenlere artık "Milli takımın verdikleriyle geçinip gidiyoruz işte" diyerek cevap veriyorum. Çünkü, Milli Takım'ın verdiği mutluluğu devlet bile alamaz elimden...

SALİH SEZER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu