T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Demirbank'ın satışı yeniden ele alınmalı

Sayın Başbakanım Abdullah Gül, Sayın Başbakan Yardımcım Abdullatif Şener, Sayın Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanım Ali Babacan, sözüm sizlere.

Sizin hükümetiniz "haksızlıkları gidermek" için halktan oy almıştır. Sizden önceki hükümetin yaptığı haksızlıkları ve beceriksizlikleri halkımız cezalandırdığı için siz bugün hükümettesiniz.

57'nci hükümet kötü yönetiminin cezasını halktan aldı. Ama onların "kötü yönetiminin" bedelini hiç de hak etmedikleri halde, ellerinden bankası alınan, şirketleri batırılan işadamları hala ödemeye devam ediyorlar.

İşte gün bu haksızlıkları giderme günüdür. Pamukbank'a yapılan haksızlıklar Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından durduruldu. Pamukbank şimdi eski sahiplerine geri verilecek. Peki "devletine güvendiği" için bankası elinden alınan Halit Cıngıllıoğlu'nun "ağır kaybı" ne olacak?

Halit Cıngıllıoğlu'nun suçu kendi devletine "destek" vermektir. Bankalar Kanunu, Hazine Bonosu'nu "sıfır risk" kabul ederken, Halit Cıngıllıoğlu hükümetin, o zamanki "istikrar programına" yani "çıpalı kur" programına en büyük desteği verdi. Portföyünde 5-6 milyar dolarlık Hazine Bonosu vardı.

Merkez Bankası bürokratlarının 2000 Kasım ayında "likiditeyi kısması" nedeniyle tetiklenen "Kasım Krizi"nin, peşinden Ecevit'in tetiklediği "19 Şubat Krizi"nin bedellerini geç de olsa "siyasal iktidar" ödedi ve siyasetten çekilmek zorunda kaldı ama, ekonomi bürokratlarının hatasının bedelini hala Demirbank ve Halit Cıngıllıoğlu ödüyor.

O ekonomi bürokratları Hazine Bonoları kolay satılsın diye, bugün "İstediğiniz kadar Hazine Bonosu alın, sonuna kadar fonlayacağım ve sonuna kadar arkanızda olacağım" diyor.

Ne oldu da Halit Cıngıllıoğlu'nu batıran bürokratların söylemleri değişti? Bankalar Kanunu mu değişti? Bankacılıkta yeni bir düzenleme mi yapıldı? Hayır. Hiçbiri değil. Ekonomi bürokratları yaptıkları "ağır hatanın" farkına vardılar. Aynı hatayı yapmayacaklarını yemin billah söylüyorlar.

Zamanında portföyünde 5-6 milyar dolarlık "devlet kağıdı" olan Cıngıllıoğlu'na bugün "vereceğiz" dedikleri desteği verselerdi, 2001 Haziran'ında gerçekleştirilen "borç takasını" yapmayı akıl etselerdi, Demirbank o yıl 600 milyon dolar karı olan bir banka olacaktı ve sahibi yine Halit Cıngıllıoğlu kalacaktı.

Bugün durum ne? Dünyaca ünlü İngiliz dergisi The Banker tarafından "sermaye karlılığında dünya birincisi" seçilen Demirbank, o günlerde, yine bir İngiliz şirketine "yok pahasına" satıldı. Banka Halit Cıngıllıoğlu'nda iken, bankanın bugünkü sahibi HSCB Bank, 500 milyon dolar özsermayeye sahip Demirbank'ın yüzde 70'ine 1 milyar 200 milyon dolar teklif vermişti de satın alamamıştı.

Araya ekonomi bürokratları girince dünyada eşine ender rastlanan bir durum ortaya çıktı. Demirbank "devlete borç verdiği için devlet tarafından batırıldı" ve Halit Cıngıllıoğlu'nun hem parasına hem bankasına devlet el koydu. Böyle devlet olur mu?

O yıl Demirbank'ın bütün zararı, Merkez Bankası'nın karı oldu ve Hazine'nin kasasına girdi. Merkez Bankası dünyanın en karlı bankası oldu. Kimin parasıyla? Zorla el koydukları Halit Cıngıllıoğlu'nun parasıyla.

Aynı devlet daha sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından Demirbank'ı satışa çıkardı. Hem de daha önce 1 milyar 200 milyon dolar verip de Demirbank'ı alamayan HSCB Bank'a, hem de "350 milyon dolar" gibi "sudan ucuz" bir paraya sattı.

Sayın Başbakanım Abdullah Gül,

Sayın Başbakan Yardımcım Abdullatif Şener, Sayın Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanım Ali Babacan görev sizi bekliyor. Siz bu devletin başına geçtiniz. Bütün haksızlıkları gidermek, kanayan yaralarda akan kanı durdurmak sizin göreviniz. Lütfen bu haksızlığı gideriniz.

Demirbank dosyasını yeniden açınız. Eğer bu banka "hortumlanmışsa" bir diyeceğimiz olamaz. Ama bu banka "devlet tarafından kendisine destek verildiği" için batırılmışsa ki öyle oldu, lütfen gereğini yapın. O zaman ekonomi bürokratlarınızın bugün Bankalar Kanunu'nda "sıfır risk" kabul ettiği Hazine Bonolarının 2000 Kasım'ında da "sıfır risk" olacağı gerçeğini görerek gereğini yerine getirin.

İşte o zaman bürokratlarınız "İstediğiniz kadar Hazine Bonosu alın sonuna kadar fonlayacağım" diye açıklamalarda bulunma gereği duymaz. Çünkü devlet devletliğini yapmış olacaktır.

Lütfen bu haksızlığı giderin ve devletin Cıngıllıoğlu'nun bankasının ve parasının üzerine yatmasına engel olun.


26 Kasım 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED