Gündemde Öğretmenler Günü varken, başka konularla uğraşmak abes sayılır.
Başbakan öğretmen eli öpüyor...
Bakanlar hakeza, ondan evvel davranmışlar.
Öğretmen maaşlarının artırılacağı açıklanıyor.
Öğretmenlerin durumlarının 'iyileştirileceği' belirtiliyor.
Bunlar iyi şeyler.
Söylenmesi bile güzel.
Gerçekleşirse ne âlâ!
Olmazsa, evde kaldın Mualla!
*

Öğretmenlerin durumları son on yılda gittikçe kötüleşti.

Her yıl biraz daha azaldı maaşlar.

Özal dönemine duydukları özlemin üzerine, yine ona benzer bir şekilde iktidara tek başına gelen 58. Hükümet'ten beklentileri var öğretmenlerin.

Dedik ya, o beklentiler gerçekleşirse ne âlâ!

*

Öğretmen Hatice Hanım, geçenlerde arkadaşlarını evinde ağırlamış.

Konu komşu, arkadaş, hep beraber bir hafta sonu toplanmışlar.

Kekler, pastalar, çaylar...

Misafirlerini memnun etmek için mutfak ile salon arasında mekik dokuyan Haticanım, bir meslekî alışkanlığın tezahürü sonucu zor duruma düşmüş.

Meslekî alışkanlık dediğim şu:

Öğretmen kısmı, sınıfta fazla gürültü olmasına dayanamaz, herkesin hep bir ağızdan konuşmasına sinirlenir ve derhal müdahale eder ya...

İşte o gün telaş içinde evinde misafirlere ikramlarda bulunan Haticanım, mutfaktan aldığı tepsiyle salona girdiği sırada herkesin konuştuğunu görünce, farkında olmadan her zamanki tepkisini göstermiş:

- Hişşşt!.. Susun bakayım!

Daha söyler söylemez hatasını farketmiş, çok mahçup olmuş.

Fakat misafirlerinin de çoğu öğretmen olduğu için, hep beraber gülmüşler bu duruma.

SALAKLIĞIN TARİHİ

Bob Fenster'in yazdığı "Salaklığın Tarihi" isimli kitap Aykırı Yayınları tarafından piyasaya sürüldü. Av. Ömer Kurt, seçtiği örnekleri bizimle paylaşıyor.

İşte kitaptaki örnekler:

1964 yılında Pepsi'nin "Canlanın, siz Pepsi kuşağındansınız" sloganı, Almanca'ya "Mezarınızdan diri olarak çıkın", Çince'ye ise "Pepsi atalarınızı mezarlarından çıkarır" olarak çevrilmişti.

Bir inşaat işçisi Arkansas'ta market soyduktan hemen sonra yakalandı. Soyguncu, önünde ismi yazılı bir şapka takmıştı.

Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi. Anahtarı bulamayınca kurtulmak için polisi çağırdı. Ödenmemiş bir kefalet borcu olduğu tespit edilince yeniden kelepçelendi.

Bir banka soyguncusu, Florida'da bir veznedara şartlı tahliye kartının arkasına yazdığı soygun notunu verince yakalandı.

1932 Los Angeles Olimpiyat Oyunları'nda Fransız atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı rekor sayılmadı.

Çünkü atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi.

Meksika'daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümüne gömülmek istediğini, ısrarla ekletmeye çalıştı.

1985'te New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için parti verdi. Partide konuklardan biri boğuldu.

TELEFON VE İNTERNET

Telekom güzel bir indirim yaptı, heryerde çarşaf çarşaf reklam yapıyorlar, gazetelere de bizdeki gibi konu oluyor. Ama biliyor musunuz internet bağlantılarına yaklaşık yüzde 21 zam da aynı anda uygulandı. Yani internete bağlandığınızda gündüz saatlerinde saatine 910.000 TL ödemek zorundasınız. Bu şu demektir, bir genç arkadaşım günde 3 saat internete bağlansa, 2 milyon 700 bin liradan ayda 81 milyon ödemek zorunda kalacak. Açıkça internete bağlanmayın diyorlar.

Nasıl oluıyor anlamıyorum, internet gerçekten gençlerimizin kendilerini geliştirmeleri için bir fırsat.

En güzel örnek Hindistan ve İrlanda, internet ve yazılım sektöründe ciddi paya sahipler...

Ama devlet, telefonda muhabbete indirim, teknolojiye zam yaptı.

Sizden ricam bu ayrıntıya dikkat çekmenizdir. Çünkü ancak bu şekilde tepkiler ortaya çıktığı sürece hatadan geri dönülebilir. Çünkü ben bunu kesinlikle bir hata olarak görüyorum.

Cüneyt Yağız

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu