T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yeni siyasiler...

Anlamı sınırlı gelişmelerden büyük anlamlar çıkarmaya çalışmak olsa olsa daralmış, bunalmış, hareket kabiliyeti azalmış bir "ruh hali"nin işidir.

Türkiye uzunca süredir böyle bir "ruh hali"ne mahkum...

Umut olarak lanse edilen oluşmuş, oluşmakta olan siyasi ve aktörlere bakıldığında da görülen tam olarak bu. Mehmet Ali Bayar'dan Sema Pişkinsüt'e ve Murat Karayalçın'a yeni siyasetçilerin hemen hepsini bu çerçevede belirleyen bazı ortak özellikler var:

Bunlarından ilki, siyasi sorunlar ve can yakıcı meseleler ülke gündemini altüst ederken bunlardan uzak durarak "siyaset" yapmak, siyasete üstten konuşarak yaklaşmak...

İkincisi genç, dinamik bir siyasetten sözederken tümüyle siyaset dışı bir yerde durmak, "siyaseti toplumsal sorunlardan üretmek yerine mevcut siyasi partilerin köhneliğinden dem vurarak oluşturmak", onlara yönelik eleştiriden güç almaya çalışmak ve dolayısıyla meşruiyet kaynağı olarak topluma değil "medyaya yaklaşmak", mümkünse "devleti ikna etmek", en azından korkutmamak...

Örneğin Karayalçın'ın partisinin hazırladığı programda tesettür sorununun Anayasa Mahkemesi'ne havale edileceğinin belirtilmesi...

Örneğin Pişkinsüt'ün Kürt meselesi, hukukun siyasileşmesi, laiklik çatışması gibi sıcak toplumsal sorunlar hakkında görüşlerini daha sonra ve yolda düzüleceğini belirtmesi...

Örneğin Mehmet Ali Bayar'ın DPT kongresinde bu konulardan hiç söz etmemesi, başka yerlerdeki konuşmalarında da bunlardan özellikle kaçınması...

Örneğin bu genç lider başta olmak üzere hemen hepsinin AB'yi ilginç bir kalkan olarak kullanmaları... AB üyeliğinin gereklerini yerine getirmek gerektiğini ve bazı fedakarlıklar yapmak şartını vurgulamaları...

Bu dolaylı siyaset biçimleri ne ifade ediyorsa, siyasetleri şimdilik o.

AB etrafında meydana gelen çatışmalar, tartışmalar, iç siyasetin bunlar üzerine oturuyor olması bile onları pek ilgilendirmiyor.

Endişemiz bu partilerin ve girişimlerin "içi boşalmış, yetkilerinden önemli ölçüde arındırılmış, toplumsaldan ve toplumdan koparılmış bir konjonktürün siyasi ürünleri" olmalarıdır. Siyaseti başta merkez medya olmak üzere büyük güçlerle ilişki içinde yapmaya soyunmaları, iktidar olma ihtimali çok uzak olsa bile, bunu yaptıkça ülkedeki "etik iflası" ve "güleryüzlü" devletçilik ve milliyetçiliği, "yenileşme zihniyeti" etrafında meşrulaştırmalarıdır.

Buna karşılık, siyasetçinin ve liderlerin gençleşmesini ülkenin sıkıntılarından kurtulması için temel ölçüt olarak kabul eden, bu nedenle yeni adaylara alkış tutanlar, 10 yıl kadar önce Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Murat Karayalçın'ın ülkenin üç büyük partisinin başına gelişlerini ve yarattıkları hayal kırıklığını pek çabuk unutmuşa benziyorlar. Şimdi de onları yaşlı ve köhne ilan ediyorlar. Dönemin bu genç liderleri bugünkülerle aynı koşullarda, aynı yaklaşımla ortaya çıkmışlardı:

Siyaseti genel kamu çıkarları ve libarelizmle ile özdeşleştirmek, toplumsal ve siyasal can yakıcı sorunları devlete havale etmek ve gençleşmek...

Şunu da görmezden gelmemek gerek; bu alkışçılar çoğunlukla İstanbul sermaye çevresi, merkez medya gibi "kuralları çıkarlarına göre kendileri koymayı benimseyen" güçler. Bu grupların çıkarlarıyla ülkenin gerçekleri, ihtiyaçlarının çok nadiren kesiştiği malum. Örneğin bugünlerde ülkenin basındaki "amiral gemisi", Hüsamettin Özkan, MHP, Yılmaz'ı dikkatle kollamaya çalışırken, yeni taşeron arayışına da devam ediyor ve siyaset yelpazesini belirlemede, daha doğrusu oluşacak yapıda çıkarları açısından ön almada etkin olmayı istiyor.

Bu iki yönün, yani medyatik meşruiyet arayışı ile medya ve sermayenin uygun taşeron bulma çabasının sonucu şimdiden bellidir:

Siyasi arenanın biraz daha bölünmesi, etik iflasın biraz daha azması.

Yeni siyaset adayları, topluma yönelmedikçe, siyasi anlamda iyi birer işletmeci olma "makamı"ndan kurtulup somut sorunlardan hareketle değişimi taşıma dilini benimsemedikçe, "sanal gerçekler yaşayıp sanal gerçekler üretirler"...



22 Mayıs 2002
Çarşamba
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED