Fenerbahçe, düzeni bozuk saz gibi... Bir öyle, bir böyle... Koskoca sezon bitti, şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayan bir ekip ve bulunduğu yeri hakedecek şekilde oynadığı maç sonrası 3'ü-5'i geçmez...

Dün Bursa'da Sarı-lacivertliler, adeta ümitsiz aşkın gözyaşlarını döker gibiydiler.

Kocaeli'den gelebilecek iyi haberlere kilitlenmiş kafalar ve ayaklar sanki sahada yok gibiydiler.

Koskoca ilk yarı boyunca her iki takım adına da kalede ciddi olabilecek tek bir pozisyon yoktu. Sahada 22 futbolcu adeta kör dövüşü yapar gibiydiler.

Orta alanda üstüste 3 pas görebilene aşk olsun. Bursa'nın zaman zaman denediği kontralara karşılık İnönü'de bir türlü çoğalamayan Fenerbahçe'nin uç elemenları kalabalık Bursa defansı arasında eriyip gittiler.

İkinci yarıya başlarken Kocaeli'den gelen haber herhalde herşeyi bittiğinin habercisi oldu ki her iki takım da futbol oynamaya başladı.

Stres-sıkıntı kalmamış, adeta gazozuna oynanan bir maç havasına dönüştü olay. O zaman da sahada futbol başladı.

50. dakikadaki golden sonra Bursaspor defansı saldırdıkça açık vermeye başladı. Serhat'la, Oktay'la pozisyon bulmaya başladı Fenerbahçe. Bu arada Bursa da Fatih ve Okan'la zaman zaman Sarı-lacivertli kaleyi yoklamaya başladı.

Futbol adına sadece 45 dakikalık bir keyif yaşadı tribünleri dolduran seyirci.

Bursaspor, UEFA ümidini son haftaya taşımaya çalıştı. Özellikle ikinci yarıda F.Bahçe defansına zor anlar yaşatmasına rağmen golü bulamadı.

Sezon boyunca bir türlü akort tutturamayan Fener, yine de bir anlamda şampiyonluğu Galatasaray'a hediye etti sayılır.

Gençlerbirliği ve Malatya karşısında kaybedilen ucuz puanların kıymeti anlaşıldı ama artık çok geç.

YUNUS AKGÜL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu