|
|
|
|
Öncelikle, bir sohbet esnasındaki konuşmaları bu sütunlara taşıdığım için Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'dan ve TSYD Yönetim Kurulu üyelerinden özür dilerim. Zira, temas edeceklerim, tamamen sohbetten ibaretti. Üstelik Başkan Haluk Ulusoy'dan bu konuda izin de almadım. Lütfen beni bağışlasınlar... Konuya hemen giriyorum: Türkiye-Avusturya maçından önce, Türk Milli Takımı'nın başarısını gündeme getiren TSYD Yönetim Kurulu "2001 İletişim Ödülü'nün" Futbol Federasyonu'na verilmesini kararlaştırdı. Daha sonra Milli Takımımız Avusturya'yı yendi ve Dünya Kupası finallerine gitme hakkını elde etti. Yani alınan karar "cuk" diye yerine oturdu. Bu kararı Futbol Federasyonu Başkanı ile Yönetim Kurulu üyelerine tebliğ etmek için, Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımla birlikte Futbol Federasyonu binasına gidip, Haluk Ulusoy ile görüştük. kendisi ile uzun süre sohbet ettik. Bu arada Başkan Ulusoy, Spor basınına şöyle veya böyle musallat olan malum iki hakem eskisine Merkez Hakem Kurulu'nun sorumluluğunu almaları için teklifte bulunduğunu aktarmış... Ancak; Kazanılan yüksek miktardaki dolarlar yüzünden, bu teklif malum kişilerce, anında reddedilmiş. Ulusoy, bu konuda "her fırsatta hakemleri yerden yere vuranların, bu işin çözümünde taşın altına el koymamaları düşündürücüdür" dedi. Yani, "ekran maymunu" bu kişiler, meslek etiğini bir kenara bırakıp, yine parayı tercih etmişlerdi. Bugün isimlerinin ortaya çıkmasında hakemliğin önemli rol oynamasını ellerinin tersi ile bir kenara itip, sadece ve sadece alacakları dolarların esiri olan bu kişilerin tutumları, hem Spor Yazarlığını, hem hakemliği, hem de Türk futbolunun temeline nasıl dinamit konulduğunun örneklerini dün görmüştüm, bugün de görüyoruz. Bu konuda "sadece bizim dediklerimiz doğrudur" mantığına sığınan, bu arada dolarların esiri olduklarını, yukarıdaki örnekle ortaya koyan bu kişiler, önce gözümüz gibi sakındığımız mesleğimizin, sonra da hakemliğin içine ettiklerini de biliyoruz. Oysa, bu kişilere hiçbir zaman için Spor Yazarı gözlüğü ile bakmadık ve bakmayacağımızın bilinmesinde yarar vardır... Zira, mesleğime şöyle veya böyle bulaşanlar dahi, onlar kadar bu işi "pespayece" kullanmadılar. Şimdi buradan açık seçik ilan ediyorum: Onları televizyon ekranlarında gördükçe midem bulanıyor, mesleğim adına çok üzülüyorum...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |