|
|
|
|
TSYD'nin Antalya semineri bana çok şey öğretti. Demek ki, bundan sonrasında da öğreneceğim çok şey olacak. Bunları niçin yazdığıma gelince, izah edeyim. Seminere konuşmacı olarak davet ettiğimiz Samet Aybaba ve Hami Mandıralı'nın mesajlarını aldıktan sonra, bu insanlar için yeterli bilgi sahibi olamadığımız gerçeğini ortaya koydu. Ankara'da çalıştığı süre içinde "didiştiğim" Samet Aybaba'yı, bu kez çok değişmiş buldum. Ankara'da tanıdığım Samet Aybaba ile Antalya'dakinin arasında dağlar kadar fark vardı. Herşeyden önce, olaylara daha hoşgörülü bakıyor. Mesleğine olan bağlılığı ise artmış. Yani, sorumluluğunu gayet iyi biliyor. Bu görüntüsü ona gelecekte, çok şeyler kazandıracaktır. Duygularını mantığıyla birleştirip, daha önceleri çıkıntı yapan taraflarını törpülemiş. Bunun sonucunda, hem kendi, hem de Türk futbolu kazançlı çıkacak. Seminer konuşmasından sonra, kendisine bir konuda serzenişte bulundum. Bu görüntüsünün daha görkemli görüntü vermesi için, kardeşi ile hemşehrisi meslektaşım Kazım Kanat'ın çıktıkları televizyon programında Samet Aybaba'yı Beşiktaş'a "empoze" etmelerini yadırgadığımı söylediğimde "doğru söylüyorsun. Şimdilik böyle bir durum yok. Böyle bir arzumun olmadığını kendilerine söylememe karşın, onlar beni Beşiktaş'a yakıştırıyor" karşılığını verdi. Demek ki, bu yakınlarının davranışları Samet Aybaba'yı rahatsız ediyor. Yani, yakınları bir noktada "kaş yapayım derken, göz çıkartıyorlar." Gelelim Hami Mandıralı'ya... Kendisi ile bugüne kadar karşılıklı görüşmemiştim. Hami'yi bu görüşmeden önce, Trabzonspor için "faydalı" ancak saha dışında "çıbanbaşı" olarak görürdüm. Ancak, yanılmışım. Zira, seminerde öyle bir konuşma yaptı ki, benim gibi, izleyenlerin ağzını bir karış açık bıraktı. Seminerde, özlediğimiz futbolcu tipindeydi. Herşeyden önce "yıldız futbolcu sadece sahadaki oyunuyla görüntü vermemeli. Sokağa çıktığında, yemek yerken, sohbet ederken, hep yıldız sporcu sorumluluğu içinde hareket etmelidir. Sadece sahadaki görüntüsü ile tanınan futbolcu kamuoyuna iyi mesajlar veremez. Bizleri gören gençler, davranışlarında bizleri örnek seçiyor. İyi yaparsak onlar iyi yönlenebiliyorlar. Aksi halde, kötülüğü sergilediğimizde de, onlar değil, bunun sorumlusu bizler oluruz" sözleri bana çok tesir etti. Son dönemlerde "yıldız" futbolcuların saha dışındaki sorumluluğunun nasıl olması gerektiğinden örnekler sundu, Hami. Bugüne kadar Hami ile yakınlaşmadığıma kızdım, durdum. Bir büyüğü olarak, onu tanırken eksikliklerimi anladım. Seminerde öne çıkan, bu iki spor adamını özellikle gündemime almak istedim. Bundan sonra, gerek Samet, gerekse Hami'ye daha başka gözle bakacağım. Bakarken de, onları hep bu güzellikleriyle anacağım. Hami ve Samet'e, bundan öncesi gibi, haksızlık etmemek için, bu düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |