Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi muhabiri David Pearl Pakistan'da kaçırıldı. Kimler olduğu henüz öğrenilemeyen kaçıranları, kendisini CIA veya Mossad ajanı olmakla suçladılar; ama bu tür gizli-kapaklı ilişkiler gazetesi tarafından şiddetle reddedildi. Gazetecinin kaçırılışının 'kişiye özgü' bir tarafı olmadığı belli; meraklı bir gazeteci 'kolay av' olarak görülmüş ve istenilen sonucun alınabileceği düşünülmüş olmalı. Kaçıranlar, "Pakistanlı esirlerin bırakılması" gibi bir dizi talebin ABD yönetimi tarafından yerine getirilmesi peşindeler...

Savaşta ilk vukuata gerçekler uğruyorsa, ilk zarar görenler de gazeteciler oluyor. Çok sayıda meslektaşımızı, her yıl, çeşitli sıcak ihtilâflarda, baskıcı rejimler elinde, ya da uğursuz suikastlarda kaybediyoruz. Afganistan Savaşı'nın ilk haftasında değişik ülkelerden yedi gazeteci öldü. Daha önceki deneyimler, çılgınlığın tırmanışı şu aşamada durdurulamazsa, David Pearl'ü başkalarının izleyebileceğine işaret ediyor.

Dünyayı veya kendi küçük dünyalarını bir savaş alanı olarak görenler, neden, yazan-çizen ve haber vereni hedef olarak seçerler? Bu soru, Pakistan'daki gazeteci kaçırma olayı kadar, takviye edilmiş TCK 159 ve 312 ile Türkiye'de aydınları baskı altına alıp cezaevine tıkma niyeti için de geçerli. Yönetimlerin de terörle sonuç alacağını sananların da sevmediği, yok edilmeye lâyık gördüğü bir kesim aydınlar... Meraklı oldukları ve daha fazla ortada göründükleri için, gazetecileri yasaların ağına düşürmek, ya da punduna getirip kaçırmak ve öldürmek çok kolay...

Pakistan'daki gazeteci kaçırma olayı, 11 Eylül'le başlayan süreçte, eğer önü alınamazsa, uğursuz yeni bir dalganın başlangıcı anlamına da gelebilir. Terörün bir saldırgan yüzü var, o yüzü dünya pek çok olaydan iyi tanıyor. Ancak, çaresizlik içinde bırakılmışların da silâhı olabiliyor terör; işte o zaman nerede ve kimi vuracağı belli olmuyor. Çaresiz insanın, kendince 'ulvi' motiflere sarılması, din adına veya milliyetçilik gayretiyle teröre bulaşacak yardımcılar bulması hiç de zor değil. Dengeleri bozulmuş bir dünya, her gün, yeni 11 Eylüllere gebe bir dünyadır.

ABD'nin süren ve Başkan George W. Bush'un 'ulusa sesleniş mesajı'yla daha da süreceği anlaşılan tavrında dehşete düşüren nokta da bu zaten: AB yüzyıllar boyu yaşananlarla oluşmuş nâzik dengeleri çok kısa bir süre içerisinde bozabilecek bir yolda ilerliyor. İntikamcı duygular küçüklerde bile hoş görülmez ve yanlış sonuçlar doğurur; kendilerinden nizam kurması beklenen büyük devletlerin intikamcı duygularla harekete geçmesi, caka satacağım diye sağa-sola sataşması, çok büyük mâceralara kapı aralar. 7 Ekim'den beri dünya, maalesef, o yöne doğru koşuyor.

O yön levhasının nereyi gösterdiğinin örneği var dünyanın önünde: İsrail... 7 Ekim'de Afganistan'a saldırıyla başlayan global süreç, ABD kendine gelmezse, dünyayı 'bir büyük İsrail' haline dönüştürebilir. Beline bomba bağlayanın, önüne gazeteci çıkanın eylem yapabildiği, ölümle hayat arasında bir fark görmeyenin başkasının canını ve malını heder etmekten çekinmediği korkunç bir dünya... Meydanda, otobüste, çarşı-pazarda, gazino ve eğlence yerinde, düğünde teröre muhatap olan İsrail'de hayat, sadece Araplar için değil Museviler için de çekilmez halde. Dünyayı 'bir büyük İsrail' haline getirecek yanlışlar, hayatı, yerkürenin her tarafında ve herkes için, karartacaktır...

David Pearl'ün bir tüyüne bile zarar gelmemelidir. İsrail'deki intihar eylemlerinin de mutlaka durması gerekir. 11 Eylül uğursuz eylemleriyle sarsılan ABD'nin Afganistan'daki başarısıyla yüreğini soğutması ve dünyayı yeni mâceralara sürüklemekten uzak durması da şarttır. Dünyadaki terörü, sivil özgürlüklerin kısıtlanması ve aydınların cezalandırılması için gerekçe olarak kullanma yüzsüzlüğüne başvurmaktan çekinmeyen baskıcı yönetimler de 'el çabukluğu mârifet' yöntemlerine iltifat etmemelidir. Bütün dinlerin ve ideolojilerin erişmeyi hedeflediği "Mutlu, müreffeh, barış ve huzur içinde bir dünya" projesine ne oldu?

Herkesin gözünü kan bürümüş; sonunda böyle bir dünyaya mı fit olacaktık?

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu