T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Demokratik yeni bir dine doğru mu?

"Çizmeyi aşmak" darbımeselinin ortaya çıkmasına yol açan hikayeyi bilirsiniz. Resim sergisini gezenlerden birisi ressama yaptığı bir süvari tablosunu göstererek "süvarinin çizmeleri yanlış çizilmiş" der. Ressam "nereden bildin?" diye sorunca "Ben çizmeciyim; ömrüm her türden çizme yapmakla geçti" cevabını verir. Daha sonra çizmeci bir başka tabloyu bu defa resim sanatı açısından tenkit etmeye kalkınca ressam "bak!" der, "çizme tenkidine ses çıkarmadım ama sen de çizmeyi aşma!"

Şimdi ben merak ediyorum, çizmeci değil de ressam haddini aşarsa ona ne denir? Her halde "tuvali aşma!" denmeli. Ressam Bedri Baykam'dan bahsediyorum. Türkiye'nin bu harika çocuğu her konuda tam bir otorite edasıyla fikir beyan ediyor ya, şimdi de çıplaklığın dini hükmü konusunda düşüncelerini bizden esirgememiş. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çıplaklığın günah olduğunu hatırlatan bir hutbe okutacak olmasına karşı çıkıyor, "savcılar Başkanlık hakkında soruşturma açmalı" diyor. Haklı çocuk, çıplaklığın günah olduğunu hatırlatmak Diyanet'e mi düştü? Sonra günah olduğu ne malum? Savcılardan görüş almış mı Başkanlık, çıplaklık günah diye?

Bu itiraz bilgisizlikle ma'lûl ama, tutarlı bir itiraz. "Neyle tutarlı?" diye soracak olursanız cevabım hazır: Türkiye'deki laik anlayış ve uygulamasıyla tutarlı. Bin yıldır dini bir farize olarak uygulanan başörtüsünün dini bir gereklilik değil, siyasi bir simge olduğuna karar veren kamu otoritesi çıplaklığın günah olup olmadığına neden karar veremesin? Soru: Çıplaklık günah mı? Elcevab: Değil. Herhalde ressam Baykam böyle düşünüyor.

Ancak bana sorarsanız günahın kamu otoritesi tarafından belirlenmesi yine de laiklik açısından problemli. Belki bunun yerine dini hükümlerin doğrudan muhatabı olan fertlere bu yetki tanınabilir (!). "Çıplaklığın günah olduğunu düşünenler ellerini kaldırsın, reddedilmiştir, çıplaklık günah değil." "İçki günah diyenler el kaldırsın, reddedilmiştir; içki de bundan böyle günah değil." Düşünebiliyor musunuz, demokrasinin dini kuralların tesbitine kadar yaygınlaşması, ne kadar da "anlamlı" olur. "Türkiye'de demokrasi yok" diyenlerin çanlarına da ot tıkanır. Tabii bu durumda, İslam'ı, klasik şekliyle uygulamak isteyen müminlerine bırakıp demokratik kurallarla oluşan ve sahibinin halk iradesi olduğu bu yeni dine yeni bir isim takmak gerekir.

Bence buna gerek olmayabilir; böyle bir din zaten var. Tam demokratik usullerle belirlenmiyorsa da yine konjonktür dikkate alınarak gerekli değişiklikler yapılıyor. Gazetelerde okumuşsunuzdur, Amerika'da bastırılan yeni İncil eskisinden % 7 oranında daha değişikmiş. Feminizmin geldiği boyut dikkate alınarak "Tanrının oğulları" "Tanrının evlatları" haline getirilmiş; "erkek kardeşler" "erkek ve kız kardeşler" olmuş. Bunlar % 7 oranını tutmaz, kimbilir daha ne değişiklikler yapılmıştır? Malum kimi kiliselerde eşcinsellerin evlenmeleri mümkün hale gelmişti, Hristiyan dünyasında. Belki bunun dini zemini de yeni basılan İncil'de hazırlanmıştır. Geri kafalılığımdan olacak insanların kendi yazdıkları kitapta sonradan değişiklik, düzeltme yapmalarını aklım alıyor da Allah kelamı olduğu iddiasını taşıyan kitapta sonradan değişiklik yapılmasını almıyor. Şimdi hangisi Allah kelamı, önceki mi şimdiki mi? Neyse bu bahs-i diğer. Hani yeni bir din kurulmaya çalışılıyorsa böyle bir örnekten yararlanılabilir diye zikrettim. Ancak bütünüyle halk iradesine dayanan bu sisteme kendi dinlerinin isminin takılmasına Hristiyanlar'ın itirazları olabilir, "bu kimselere hristiyan veya nasrani denemez" diyebilirler. Belki bunlara yakın başka bir isim bulunabilir. Çıplaklık konusundaki önerileriyle dikkat çekenlerin bu konuda da önerileri olabilir.

Bu çözüm aslında Müslümanlar için de cazip. Hiç değilse bundan böyle kafaları karıştırılmadan dinlerini doyasıya yaşayabilirler, çıplaklığın günah olup olmadığına yine dinin sahibi karar verir.


1 Şubat 2002
Cuma
 
M.AKİF AYDIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED