|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uzanlar'a bir darbe de ÇEAŞ'a haksız bir şekilde el konulmadığı kararına varan Uyuşmazlık Mahkemesi'nden geldi. Uyuşmazlık Mahkemesi, davaya adli yargının değil, idari yargının bakması gerektiğine karar verdi.
Savcılığın yürüttüğü İmarbank soruşturmasında elegeçirilen belgelerle zor durumda kalan Uzanlar'a bir darbe de ÇEAŞ'a haksız bir şekilde el konulmadığı kararına varan Uyuşmazlık Mahkemesi'nden geldi. Uyuşmazlık Mahkemesi, ÇEAŞ davasına adli yargının değil, idari yargının bakması gerektiğine karar verdi. Mahkeme, böylelikle ÇEAŞ gibi kurumlardaki mülkiyet hakkının, medeni hukuktaki anlamıyla bir mülkiyet hakkı olmadığını, bir tür 'idare hukuku mülkiyeti' olduğunu kararlaştırdı ve kurumun 'özel mülkiyet'e konu edilemeyeceğini açıkça dile getirdi. Kararda haksız el atmadan söz edilemeyeceği belirtilerek, İmtiyaz Sözleşmesine göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca kamulaştırılan taşınmazların mülkiyetinin Hazine'ye, kullanım hakkının ise sözleşme süresinin sonuna kadar şirkete ait olduğu hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi: "Esasen bir kamu hizmetine özgülenmiş olmaları nedeniyle 'devlet malı' niteliğini taşıyan bu gibi yerler üzerinde devletin mülkiyet hakkı, medeni hukuktaki anlamda bir mülkiyet hakkı olmayıp bir nevi 'idare hukuku mülkiyeti'dir ve özel mülkiyete konu edilemez. Bu durum karşısında ÇEAŞ'ın iletim tesisleri üzerindeki mülkiyet iddiaları hukuki dayanaktan yoksun bulunduğundan mülkiyete haksız el atmadan söz etmek olanaksızdır."
|
|
|
|
|
|
|