AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Girmek mi zor, çıkmak mı zor?

Girmesine girdik de şimdi nasıl çıkacağız abicim?

Yarın öbür gün kendi aramızda bu soruya cevap aramaya başlarsak, önümüzde iki ihtimal var demektir.

O ihtimalleri belirtmesem daha iyi ya, bakalım kalem duracak mı?

Laf lafı açacak, sonunda İkinci Dünya Savaşı sırasında iki Fransız askerin konuşmalarına atıfta bulunacağız belki.

Meşru olmayan bir işgalin (zaten hangi işgal meşru olabilir ki?); gerekçeleri baştan beri geçersiz olan bir saldırının Irak'taki üçüncü büyük mütecaviz gücü mü olacağız, yoksa orada etrafa gülücükler saçarak çiçekler mi dağıtacağız?

Yokluğun, yoksulluğun dibini bulmuş Irak halkına yardımcı olurken, silahlarımız yük haline mi gelecek, yoksa kaçınılmaz çatışmalar içinde mi bulacağız kendimizi?

Amerikan askerinin aylar öncesinde söz verip de Irak'a götürmeye çalıştığı demokrasinin biz hangi kısmını taşıyacağız?

De kısmını mı, mok kısmını mı?

Yoksa ra veya si kısmını mı?

(Salih Memecan buradan ne güzel bir tablo çıkarırdı...)

Derim ki bu soruları sağlıklı biçimde açıklığa kavuşturmadan girmeyelim.

Yetki elde bekleyelim.

Ağırlık vermez ya...

Baktın ki ağır geliyor yetkiyi elde tutmak, yan tarafa bırakıverirsin yavaşça.

Hayır girersin de, çıkamamak var işin ucunda.

Bakın, tekrar ettim.

Yarın Amerika'nın kafası bozulup da bir başka komşumuza saldırdığında, paşa paşa peşine takılacak mıyız?

Onlar Er Rayn'ı kurtarmayı başarabilir...

Bize de Er Doğan'ı kurtarmak mı düşecek?

Oof off!..

Bu konularda yanılmış olmayı o kadar çok isterim ki!..

Benim bu konularda yanılmam, inanın memleket hayrınadır, insanlık hayrınadır.

Sonuç itibariyle yanıldığımı görürsem vallahi üç fakiri sevindireceğim.

İşte söz verdim gitti, şahidimsiniz.

Sizi şahit yazdım, görmedim duymadım yok.

VİCDANİ RETÇİ İSRAİLLİ PİLOT KONUŞUYOR

Komutanlarımız, özellikle Gazze bölgesine yönelik hava operasyonları konusunda bizi rahatlatmak için "bu, bir doktorun yaptığı cerrahi operasyon gibidir" diyorlar. Ama ben dünyanın hiçbir yerinde bir doktorun cerrahi operasyon için balta kullandığını zannetmiyorum.

Komutanlarımız bize operasyonun başarılı olması için akıllı aydınlatma bombaları kullanmamızı tavsiye ediyorlar. Ama biz bir ton ağırlığında aydınlatma bombası kullandığımızda bu gidip bir yerleşim biriminin üzerine düşerek ölüm kütlesi haline geliyor. Bunun akılla ne ilgisi olabilir?
(Murat Kayacan'a katkıları için teşekkür.)

O KADAR İYİ ÖĞRETMİŞİZ Kİ

"Mısırı bizden öğrendiler, şimdi de bize satıyorlar" başlığıyla bir haber yer aldı geçen gün ekonomi sayfasında.

Mısır tohumunu Macaristan'dan ithal ediyormuşuz.

Macaristan Tohumcular Derneği Başkanı, mısır bitkisini Türklerden öğrendiklerini ve halen ülkelerinde mısıra "Türk Buğdayı" dediklerini söylemiş.

Görün işte nasıl öğretmişiz!

BÜYÜK YANILGI

Tübitak'ın yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Japonlar'la akraba çıkmışız.

Amerikalılar ile akraba olduğumuzu zannedenler fena yanıldı.

TEZ

- Tezkere Meclis'ten çok çabuk geçti Hocam...

- Elbette çabuk geçer Çekirge!.. Adı üstünde... Öyle olmasaydı "Tezkere" değil, "Ahestekere" denirdi!..

İRONİ NEDİR?

Buş'un, öfkesi gitgide büyüyen Iraklılar'a, "Irak savaş öncesine nispetle yaşanacak daha iyi bir yerdir." demesidir.

GÜNÜN SÖZÜ

Çok fazla makul olmak çılgınlık olabilir. En fazla çılgınlık ise, hayatı olması gerektiği gibi değil de olduğu gibi görmektir.
Servantes


10 Ekim 2003
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED