Türkiye'de, Doğu ülkelerinin karşılaştığı sorunlara bu ülkelerdeki aydınlarla birlikte çözüm üretmek üzere oluşturulan Doğu Konferansı heyeti, İran'a geldi. Farklı görüşlerden gazeteci, yazar ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden oluşan heyet, İran'da siyaset, basın, eğitim ve kültür hayatında yeralan isimlerle görüşmeler yapacak.

ABD'nin Irak'a saldırısının ardından bölge ülkelerindeki aydınlar arasında bir diyalog ortamı oluşturmak amacıyla biraraya gelen heyet, iki ay önce Suriye'ye yaptığı ziyaretin ardından, çalışmalarına İran'da devam ediyor. Önümüzdeki aylarda Mısır, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan gibi bölge ülkelerindeki aydınları ziyaret etmeyi planlayan heyetin nihai hedefi ise önümüzdeki yıl tüm bu ülkelerin katılımıyla geniş kapsamlı bir Doğu Konferansı düzenlemek.

70'in üzerinde yazar, gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu yöneticisinin oluşturduğu Doğu Konferansı'nın İran programına 33 kişi katıldı. İran'a gelen heyet arasında, Etyen Mahçupyan, Nuray Mert, Yılmaz Ensaroğlu, Ömer Laçiner, Oral Çalışlar, Mehmet Bekaroğlu, Cihan Aktaş ve Nihat Genç de bulunuyor.

Hatemi'den sonra basın hareketlendi

Aydınlar grubunun İran'daki ilk ziyareti ülkenin önde gelen günlük gazetelerinden İttilaat Gazetesi'ne oldu. Gazete yöneticileri, Türkiye'den gelen heyetle yaptıkları toplantıda, İran'da basının durumu hakkında bilgi verdiler. İran'ın muhafazakar gazetelerinden olan İttilaat'ın editörü Mustafa Kazımi, yaklaşık 80 yıldır yayın hayatında olan gazetenin İran'ın en eski gazetelerinden bir olduğunu söyledi. Kazımi, Hatemi'yle birlikte İran'daki basın hayatında önemli değişiklikler olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Hatemi'nin reformlarının başında basının daha aktif ve özgür hale gelmesi vardı. Bunun üzerine gençler basına büyük ilgi duydular ve yeni gazeteler çıkarmaya başladılar. Bunlardan bir kısmı Hatemi'den yana olanlar, bir kısmı karşı olanlar. Bu gazetelere büyük bir teveccüh oldu, tirajlar artamaya başladı. Özgürlükler ve pek çok konu tartışılmaya başlandı.

Son 5-6 yılda İran basınında büyük dalgalanmalar oldu. Bazı gazeteler birkaç ay yayınlandı ve sonra kapatıldı. Bazıları yayın haklarını devretti. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz, onun için bunlar oluyor."

Özel televizyon anayasaya aykırı

İran'da radyo ve televizyon yayın hakkı sadece devlete ait. Mustafa Kazımi, anayasa gereği görsel ve sözlü basının devlet tekelinde olduğunu belirterek, müzik ve film kaseti konusunda ise bir sınırlama olmadığını söyledi. Kazımi, İran'da şu anda 6 televizyon kanalı ve 8 radyo istasyonu bulunduğunu söyledi.

KEZBAN BÜLBÜL, TAHRAN

« Geri Dön