AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
YÖK'e teşekkür borçluyuz

İyi niyetten, hoşgörüden ve paylaşmaktan maraz çıkar mı? Çıkmaması lazım amma şu YÖK meselesi gösterdi ki çıkar.

YÖK Kanunu taa 58. hükümet zamanında hazırlanmış internet ortamında bütün katılımcılara görüşlerini bildirme fırsatı verilmiş, Mart ayında Meclis'e gelmesi planlanırken hükümet değişmiş 59. hükümetin ilgili bakanı hazırlıkları tekrar gözden geçirmiş gereken çalışmalar yapılmış ve Temmuz ayında Meclis'e gönderilmesi kesinleşmişti.

O tarihe kadar hükümetin tasarısına fikir belirtmek bir yana fikir belirtecek üniversiteleri de baskı altında tutan ve hükümeti alenen tehdit eden YÖK işin ciddiye bindiğini görünce bu kez biz de katkıda bulunalım dedi. Hükümet de buna iyiniyetle ve hoşgörüyle katılım sağlanması amacıyla olumlu bularak YÖK Yasası'nı 2. yasama yılına erteledi.

Ama şimdi anlaşıldı ki YÖK katılım için değil, okulların açıldığı dönemde ortalığı birbirine katacak fırsat yakalayabilmek için bu talepte bulunmuş. Temmuz'da çıksaydı üniversiteler kapalı olacağı için gürültü koparamayacaklardı.

Şimdi üniversiteler açılırken YÖK'ün emrindeki rektörlerden bazıları, kimsenin emrine girmeyecekleri iddiasıyla gerekirse Kubilay olmak gibi, Başbakan'ı gafletle itham etmek gibi, bırakın ilim adamlarına sokaktaki sıradan insanlara dahi yakışmayacak sözler etmeye başladılar.

Ve bütün Türkiye'ye çok iyi gösterdiler ki, YÖK'ün amacı üzüm yemek değilmiş bağcıyı dövmekmiş. Hükümetin yasa tasarısı hakkında tek bir bilimsel eleştiride bulunmayıp sadece bir kelimeyle reddeden bu tavır ile YÖK Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu gibi değil bağımsız bir devlet gibi hareket etmekte, toplumu germekte ve sadece halkın iradesini değil kendi öğretim üyelerinin iradesini bile yok saymaktadır.

Meclis'te kanunun nasıl yapıldığı malumdur. Taslak hazırlanırken ilgili resmi gayri resmi bütün kurum ve kuruluşlardan görüş alınır. Meclis'te ilgili komisyona sevkedildiğinde komisyonda da resmi gayri resmi bütün ilgili taraflar her madde ile ilgili olarak görüşlerini orada da açıklarlar, faydalı ve zararlı taraflarını tartışırlar. Komisyondan geçtikten sonra TBMM Genel Kurulu'nda yine maddeler teker teker tartışılarak ve oylanarak yasama faaliyeti şekillenir. Sonra Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulur, Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı onaylamadığı takdirde Meclis'te yeniden görüşülür. Kanunlaştıktan sonra Anayasa Mahkemesi'ne itiraz hakkı vardır.

Dikkat edilirse YÖK bütün bu esas ve usulleri yok sayarak benim dediğim olacak yoksa sonunuz Menderes gibi olur tehdidini savurmaktan kendini alamamakta, Başbakan bu tavrın adaba uygun olmadığını söyleyince de kıyametler koparmaktalar.

Öğretim üyelerine sadece tümüyle reddediyorum diye imza atma baskısında bulunan bu yönetim anlayışı hükümetten katkı için süre istediğinde hükümet bir iyiniyet gösterisi olsun diye kanunu bugünlere erteledi ve en büyük hatalarından birini yaptı.

Evvelki gün Sabah gazetesinde bir karikatür yayınlandı. Zannediyorum Memecan'a aitti. Dünyadaki bağımsız devletlerin temsilcileri bir toplantı yapıyor. Masanın birinde de YÖK var. Yani YÖK bağımsız bir devlet gibi hareket ediyor anlamına gelen enfes bir karikatür.

Hükümetin hatası amacı bağcı dövmek olduğu kesin olarak bilinen YÖK'e bu süreyi vermiş olmasıdır.

YÖK bu tavrıyla göstermiştir ki artık kendilerine kesinlikle güven olmaz. Meclis yasama faaliyetini kimsenin etkisinde kalmadan sürdürmeli, YÖK de bu süreçte itirazlarını ve katkılarını yasal çerçeve içinde ilgili zaman ve zeminlerde vermek isterse vermeli.

Millet adına yasa yapma yetkisi TBMM'ye aittir. YÖK'e ait değildir.

Bu YÖK egemenliğin kendisinde olduğunu zannediyor. Herkes bilmelidir ki egemenlik YÖK'te değil kayıtsız şartsız millettedir. Millet de bu yetkisini YÖK eliyle değil TBMM eliyle kullanır.

YÖK mevcut yöneticileri elinde sadece bu tavrıyla bile milli egemenliği hiçe sayan bir kurum haline getirilmiştir. YÖK'ün de aynı tavrı sergileyen diğer bütün kurumların da milli iradeyi öğrenme zamanı gelmiştir.

YÖK'ün şu ana kadar kanunun hangi maddesine hangi gerekçeyle itiraz ettiğini bilen kimse var mı? Yok, yok çünkü neyi reddettiklerini söylemiyorlar, sadece reddediyorlar.

YÖK Yasası Meclis'e gönderilmeli gerekli prosedür işletilerek yasama faaliyeti yürütülmelidir. Milletimiz de her türlü provokasyona karşı dikkatli olmalıdır.

Hükümetin iyiniyetini bu şekilde provoke edenlerden her türlü provokasyon beklenir.

Bu arada YÖK yönetimine ve bu yönetime teslim olmuş diğer yöneticilere bir teşekkür borçluyuz. Kendilerine güvenilmeyeceğini bize öğrettikleri için teşekkür ediyoruz.


27 Eylül 2003
Cumartesi
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED