AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Artık biz de anlayalım

WASHINGTON- Bizlerin, ABD başkentinde buluştuğumuz yabancılarla, Türkiye eksenli konuşmamız olağan; ancak Beyaz Saray'da Avrupa Birliği (AB) liderleriyle George W. Bush ve ekibi arasında gerçekleşen 'Avrupa Zirvesi'nde Türkiye'nin adının geçmesini olağan karşılamamız için herhalde bir sebep yok. Zirveden dışarıya yansıyan haberlerde, Bush'un, AB üyeliğimize destek çıktığı açıkça yer alıyor.

Dahası da var: İkinci tezkerenin tartışıldığı günlerde, "Karar olumsuz çıkarsa Türkiye yöneticileri ABD'yi unutsun; telefonlarına cevap alamadıkları gibi kapıda bekletilirler de" dediği gazete manşetlerine tırmanan eski bir Amerikalı diplomat, şimdilerde, Türk muhataplarına, o sözlerin kendi ağzından çıkmadığını neredeyse yemin-billâh anlatıyor. Aynı eski diplomat, artık, "Türkiye'nin gücü ve önemi azalmaz" tespitini kayıtlara geçirme telâşında.

Doğru olan da bu: Türkiye, artıları ve eksileriyle önemli ve güçlü bir ülke. Avrupalılar ile Amerikalılar'ın zirve görüşmelerinde gündeme gelmesi de, güçlü olmak isteyen her ülkenin planlarında dikkate alınması da, AB genişlemesinde evvelce yapılan hataların telâfisine çalışılması da doğal. İsrail Cumhurbaşkanı Moshe Katsav'ın, Milliyet'ten Hasan Cemal'e söylediği şu sözlerde bir abartma yok: "Türkiye'nin stratejik değeri çok önemli. İnanıyorum ki Türkiye, hem Araplarla hem Amerika ve AB'yle iyi ilişkileri nedeniyle İsrail'le Araplar arasında çok önemli bir konuma sahip. Bunun için İsrail'le Arap dünyası arasında uzlaşma bakımından yapıcı bir rol oynayabilir."

Sorun, Türkiye'de yaşayan bazı insanların, kamuoyu önderlerinin, işadamlarının, politikacıların kendi ülkelerinin önemini yeterince değerlendirememeleri. Türkiye'nin ille bir başka ülkenin kuyruğuna takılmak istenmesi de, her öküzün altında buzağı aranması da bu yadırgatıcı durum yüzünden. Kendi kendimize güvenmeyi beceremediğimiz için istikrarı bir türlü yakalayamıyoruz...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bir süredir ABD ile Türkiye arasındaki sorunların halli için çaba harcıyor. 10 Haziran'da Amerikan başkentinde temaslar yapan TOBB heyeti, şimdi de önemli bir toplantının 'sponsoru' olarak burada. Amerikan başkentinin düşünce üreten etkin kuruluşlarından Brookings Institute'ün "Irak Savaşı'ndan Sonra Türkiye-ABD İlişkileri" genel başlığını taşıyan toplantısına, Türkiye tarafından işadamları, akademisyenler, diplomatlar ve gazeteciler katılırken, ABD tarafı da yönetimde görevli ve yönetim üzerinde etkili isimlerle temsil ediliyor... Sabah başlayıp akşam saatlerine kadar süren toplantıda, sorunlar kadar imkânlar da değerlendiriliyor...

Washington'dan ilk izlenim, ABD'nin, 11 Eylül uğursuz eylemleri sonrasında kazandığı uluslararası sempatinin azalmasına paralel olarak, Irak'a savaş öncesinde Amerikan ve İngiliz halklarında bulduğu desteğin de yıpranmaya yüz tuttuğu... Washington'da kafalar karışık ve bu sebeple herkes hesaplarını yeniden gözden geçirme ihtiyacı duyuyor. Yönetim tek parçalı olmaktan uzaklaşmış; Pentagon'un gücü, belki inanmayacaksınız ama, yönetimin diğer kollarını rahatsız ediyor. Geçmişte fısıltılarla ifade edilenler, şimdilerde gazete sütunlarına ve politik tartışmalara yansıyor.

ABD'de yönetimin, 11 Eylül'ün sağladığı uygun ortamda, bir grup 'yeni muhafazakâr' tarafından ele geçirildiği iddiası, önceki gün, İngiliz Financial Times gazetesinde çıkan bir makalenin konusuydu. İngiliz gazetesinin o makaleye yer vermesi kadar, tezi savunan yazarların Amerikalı oluşları da mânidar. Vaktiyle sağda-solda çıkan ve kulak verilmeyen tezler, şimdi, yetkin ağızlardan ifade edilmeye başlandı.

Türkiye, Irak Savaşı öncesinde, gerçek bir 'demokrasi'ye sahip olduğunu, kuvvetler ayrılığı ilkesinin etkin biçimde çalıştığını dünyaya ispatladı. AB ülkeleri, eskisinden daha belirgin olarak Türkiye'yi aralarında görmek istiyorlarsa, ABD Başkanı Bush, Beyaz Saray Zirvesi'nde "Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz" deme ihtiyacı duyuyorsa, İsrail Cumhurbaşkanı Katsav ülkemizin önemini bizlere hatırlatıyorsa bunun sebebini artık anlayalım.

Hep birbirimizle didişmekten önümüzü göremiyoruz da...


27 Haziran 2003
Cuma
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED