|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün sizlere tarihimizdeki olağanüstü geleneklerimizden birini, bir zamanlar özellikle Ramazan aylarında ecdadımızın yıllarca sürdürdüğü, yaşadığımız dönemde de maalesef unutulan bir gelenekten bahsedeceğim, maddi durumu iyi olup da bu geleneği sürdürmek isteyenlere, "diş kirası"nı anlatacağım: Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklarda iftara davet edilen misafirlerin yanında fakir halk içinde sofralar hazırlanır, çat kapı gelen Allah misafiri geri çevrilmez, içeriye alınırdı. İftarın verildiği köşk veya konak ziyafet evi halini alırdı, iftar sofralarda tabiri yerindeyse kuş sütü hariç her şey bulunurdu. Misafirler iftarını yapıp teraviye gitmek üzereyken hane sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar, kehribar tesbihler, oltu taşlı ağızlıklar, gümüş yüzükler... diş kirası olarak hediye edilirdi. Fakir fukaraya ise hane sahibinin zenginliği ve cömertliğine bağlı olarak içinde gümüş akçe veya altın paralar bir kadife kese içerisinde diş kirası olarak verilirdi. Yemeğini bitirenler diş kiralarını aldıktan sonra "Kesenize bereket", "Allah daha çok versin", "Ziyade olsun" gibi dualarla konaktan ayrılırlardı. Bizlerin bu Ramazan'da bu güzel geleneği sürdürmemiz dileğiyle...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |