AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Oktay, Kenan, Necdet; Kimi tatlı, kimi ekşi...

M. Ali Birand'ın "Manşet"inde, protokol krizi ile ilgili Oktay Ekşi ile Taha Akyol fikir beyan ediyor. Sayın Ekşi halâ totoliter, halâ 20-30 yıl öncesinde kalmış...

Arşimize baktık... 12 Eylül'e "üç gün kala" bakın ne yazmıştı: (Konya'daki Küdüsü kurtarma mitingi üzerine)

Biri çıkıp sormaz mı?

Bilemiyoruz bir dostu çıkıp da Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demiler'e 6 Eylül günü Konya'da yapılan "Kudüs'ü Kurtarma" mitinginin fotoğraflarını gösterir mi?

Konya olayı, Türkiye'de hâlâ ayakta kalabilmiş olan son birkaç sütundan birinin -laikliğin-de temeline dinamit yerleştirildiğini göstermektedir. Eğer MSP'nin kanatları altındaki bu cereyanın gelişmesine izin verilirse, Türkiye'de sadece din ve inanç özgürlüğü elden gitmeyecek, Atatürk sayesinde tarihin en büyük atılımlarından birini yapmış olan milletimiz, yüzyıllar öncesinin karanlıklarına götürülmek istenecektir.

Neyse ki, Türk ulusu buna izin vermeyecek kadar uyanık ve güçlüdür. (08.09.1980 Hürriyet)

Sonra ihtilal oldu. Asker yönetime el koydu. Dördüncü yılında, bakınız, şimdikilerin aksine, "Evren Paşa" ne demişti Çanakkale'de.

ÇANAKKALE 17 (THA)— Cumhurbaşkanı Kenan Evren "Dini İstismar edenlerin yerinin cehennem olacağını belirterek" İstanbul Boğazı Deniz trafiğine artık yardımcı olamıyor, soruna Çanakkale Boğazı yardımcı olacak, hatta boğaz köprüsü bile yapılacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren, geceyi Akçay Orduevi'nde geçirdikten sonra sabah da Edremit'te Turistik Tesisleri ve Devlet Hastanesi'ni gezdi. Daha sonra saat 11.00'de Çanakkale'ye gelen Evren; Havaalanında 1. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Orhan Karabulut ve Çanakkale valisi Erdinç Büyükarlın tarafından askeri törenle karşılandı.

Havaalanından Hükümet Konağına gelen Cumhurbaşkanı Evren, burada halka hitaben bir konuşma yaptı. Aldığı mektupların son günlerde bir konu üzerinde yoğunlaşmaya başladığını belirten Cumhurbaşkanı Evren şunları söyledi:

Bunlar din adamlarımızın Kur'an kurslarında ve bazı yerlerde dini politikaya alet ettiklerine dair, dinimizi, yanlış yollara saptırmaya çalışanların yaptıklarına dair gelen mektuplardır. Burada belirtmek isterim ki, dinimiz mukaddestir. Çünkü en son dindir. Ancak dinimizin gereği olan, Allah'la kul arasına hiç kimse giremez. Kendisini Peygamber yerine koyanlar bulunmaktadırlar. Bunlar suç işlemektedirler, günah işlemektedirler, bunların hepsinin yeri cehennemdir. Aynı zamanda cehenneme gidecekler arasında üfürükçüler de yer almıştır. Kuran'da bunlar için "cehennemlikler" denmiştir. Bu kişiler ayaklarını yıkadıkları suları, şifa yerine içirecek kadar batıl kişilerdir. Bunlar hangi asır ve devirde yaşıyorlar? Bunun ismi üfürükçülüktür ve büyük günahtır. Yardım ise yalnızca Allah'tan istenir, kuldan değil. Peygamberimizin de hadisi şeriflerinde belirttikleri gibi, bazı önemli şeyler vardır. Bunlar kız çocukları için geçerlidir. Okutulmalıdırlar, eğitilmelidirler, gelişmenin şartı budur. Ben burada hutbe vermiyorum. Ama bazı hakikatları dile getirmek istiyorum. Kendilerini alim zannedenlere; ona buna akıl verdim zannedenlerin zihinlerine düşüncelerine sesleniyorum."

(17 Temmuz 1984)

19 yıl sonra, halâ bir takım, baron ve baronlaşan kafalar nelerle uğraşmış, ne tür bir rastlantı içinde olduklarını, "resepsiyon krizi" ile "apaçık göstermişlerdir" Keşke Demirel'den fikir alacağına, Evren Paşa'nın önünde diz çökseler.


www.sadikalbayrak.com

2 Kasım 2003
Pazar
 
SADIK ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED