AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
'Zehirli fasulyeler'

Hitler'in, Mussolini'nin, Saddam'ın, Pinochet'nin, Franco'nun ve Tunus diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali'nin Türkiyeli akrabaları daha fazla dayanamadılar. Türkiye AB yolunda ciddi adımlar attıkça, insan soyundan ve barıştan nefret eden küçük "zehirli fasulyeler" ülkenin her yerinde yeniden yeşermeye başladılar.

Yargıtay 4 Ceza Dairesi hakiminin başörtülü bir sanığı mahkemeden kovması ile birlikte Türk toplumunun yüreğine düşen kaos ateşini tarif etmekte gerçekten güçlük çekiyorum. Bu yetmiyormuş gibi, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın, 'İyi oldu, bütün başörtülüler görüldüğü yerden kovulmalıdır' mealinde bir açıklama yapması nasıl bir cinnet yaşadığımızı çok acı bir şekilde ortaya koyuyor olsa gerek.

Sonunda, "Türk'ün hukuk mucizesi"ni bütün dünyaya göstermiş olduk. Eğer yanlış anlamadıysam, galiba eşsiz hukuk bilgileriyle bütün dünyanın hayranlığını kazanmış bulunan ve de ülkemizin "huzur-barış" gibi kavramlarla zehirlenmesini istemeyen hukukçularımız, aslında hepimize bu hukukun çok da "matah" bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyorlar.

Yani demek istiyorlar ki, "Boşverin bu hukuk işlerini, kimin kime gücü yeterse, ya da hakimin canı neyi, nasıl iterse hukuk odur."

Hani haksız da değiller yani... Çünkü bu ülkede, "Susurluk" gibi "derin" bir kirlilik yaşandı ama hukuk Susurluk'a uğramadı. Cezaevlerinde insanların kafaları demirlerle kırıldı ama hukukun kılı kıpırdamadı.

Geçtiğimiz onyıllar boyunca, faili meçhuller çığ gibi büyüdü ama hukuk, yürekleri acıyla parçalanan annelerin feryadını hiç duymadı.

Yıllarca süren işkence davalarında hep polisler kazandı, mağdurlar kaybetti. Ama hukuk yine ortalarda gözükmedi.

Anlaşılan şimdi yeni bir "andıç" dönemi başlıyor. Arkasında güçlü bir millet iradesi bulunan siyasal iktidarı geriletmek, Türkiye'yi Avrupa Birliği yolundan döndürmek ve Türkiye'yi baskıcı bir "Tunus modeli"ne mahkum etmek isteyen "arkaik zihniyet" her türlü çılgınlığı yapmakta kararlı gözüküyor.

Türkiye'nin saygın hukuk kurumlarının, ülkeyi götürmek istediği trajik çılgınlığa bakar mısınız lütfen... Yargıtay Başkanı ve hakimleri, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini Zeynel Abidin Bin Ali denen Tunuslu "üçüncü sınıf" bir diktatörün peşine takmak istiyorlar. Doğrusu çok ama çok yazık...

Peki, toplumsal barışı dinamitlemekten başka bir amacı olmayan bu tür bir çılgınlığın düğmesine kim, neden basar? Çünkü 28 Şubat'ta bunların alası yapıldı, kim kazandı? Hiç kimse... Başörtüsünü bu ülkede yokedeceklerini sananlara, 28 Şubat'ı hiç unutmamalarını salık verebilirim. Daha bin tane 28 Şubat yapsanız, sonuç aynı olur...

Eğer, Hitler ve Mussolini gibi "sihirli" bir çözümünüz yoksa tabiî...


9 Kasım 2003
Pazar
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED