T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

İnşaallah İstanbul'da

Roma Olimpiyat Stadı'nda yarı finale kalmak için mücadele eden iki takımdan biri 100. yılını 3 sene önce İtalya şampiyonu olarak kutlayan Lazio, diğeri ise asrını tamamlarken ligde ve UEFA'da hedeflerine ulaşmak isteyen Beşiktaş'dı. Talihe bakın ki. Kartal bu sene ilk 11'de çok seyrek yer alan Serdar ve Niyazi'yi bu önemli maçta bazı aslarının yokluğundan ötürü oynatmak zorunda kaldı.

Buna karşılık kadro zengini Lazio, sakat olduğu öne sürülen futbolcularıyla birlikte ilk onbiriyle sahadaydı. Ancak Lazio bir türlü tempoyu tutturamayınca, Lucescu'nun kilit taktiği ilk 45 dakikada meyvasını verdi. O çok korktuğumuz kornerden gelen toplar 8 kornere rağmen Cordoba'nın kalesinde tehlike yaratmadı.

Ancak ikinci yarının başında Mancini'nin Favalli'nin yerine İnzagi'yi almasıyla birlikte hareketlenen Lazio, defansımızın müşterek hatasıyla küçük İnzagi'nin ayağından golü buldu.

Bu golden sonra hareketlenen Beşiktaş, rakip kalede beraberlik golünü aramaya başladı. Ah bir de Zago, İbrahim ve Tümer olsa inanın burada yarı finali garantileye bilirdik.

Bu sezon 90 dakikayı pek çok maçta bir türlü tamamlayamayan Sergen'in yorgunluğu açıkça izlenirken, Lucescu'nun onu oyundan almayışını doğrusu yadırgadık. Her zaman söyleriz, kalemiz golü görmeden de rakip kalede gol aramalıyız. Ama hocamız bu tutumundan bir türlü vaz geçmiyor. Ne diyelim, yine de en iyisini o bilir. Bu da onun yoğurt yiyiş tarzı. Artık tur ümidi İstanbul'a kaldı.


14 Mart 2003
Cuma
 
HÜROL BİLAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED