|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Hitler annen seni çağırıyor' cümlesi, galiba bugün en çok küresel dünyanın "Yeni Hitler"i Bush için uygun olsa gerek. Zira, savaşın en vahşi yüzüyle dünyayı ateşe vermeye hazırlanan George W. Bush, etrafında dolaşan bir iki "kemik yalayıcısı" dışında yapayalnız... Bu yalnızlığı en çok hissedenlerden birisi de baba Bush. Time Magazine dergisi ile yaptığı röportajda Irak ile savaş hazırlıkları yapan oğlunun zor bir yolda yalnız başına ilerlediğini belirten baba Bush, "Oğlum için endişeleniyorum. Bu, oğlunun zor bir yolda tek başına yürüdüğünü gören ve dünyada onu kendisinden başka tam olarak kimsenin anlayamayacağını bilen bir babanın normal olan endişesidir. Bir başkan için en zor karar Amerika'nın oğullarını ve kızlarını emniyette olmayacakları bir yere göndermektir" dedi. Biliyorum Bush, sen caz sevmezsin, Naziler de sevmezdi çünkü... Zaten Hitler'den bozma bir Amerikan başkanının caz sevmesi de beklenemezdi. Hey Geoge bak baban seni çağırıyor, üstelik senin için de çok üzülüyor. Gel, bu katliam işinden vazgeç. Bak bütün dünya ve Amerika'nın aklı başında eski liderleri bu savaşın gayrimeşru ve bir vahşet olduğunu haykırıyor. ABD politikasında derin değişiklikler olduğuna dikkat çeken eski Başkan Carter, "Uluslararası kanunlara saygı esasına, akıllı kararlar alan ittifaklar kuran ve dinî prensiplere bağlı parti olan Demokrat ve Cumhuriyetçilerin 200 yıldan bu yana oluşturduğu Büyük Amerika'nın sahip olduğu değerler altüst olmuş durumda" diyor. Elbette Amerika'nın vahşi "savaş çeteleri"ne karşı tepkiler sadece bu kadar değil. Özellikle Irak'a yönelik operasyon tehditleriyle tüm dünyada giderek daha fazla yalnızlaşan ABD sinema endüstrisinin kalbi ve beyni niteliğindeki Hollywood, "şeytanın ......."ne karşı adeta savaş açmış durumda. 30 binden fazla şair ve edebiyatçı, Amerikan Kongre üyelerine on binlerce savaş karşıtı şiir gönderiyor. Şairler adına Kongre'de yaptığı konuşmada, Pulitzer ödüllü W.S. Merwin, "Ben de, hepimiz gibi, ülkemizin Irak'a açmayı planladığı savaşa tam muhalefetimi tescil etmek için buradayım. Yurdunu seven biri olarak, Beyaz Saray'ın küçük ama petrolü olan bir ülkeye zorbaca saldırı kampanyasına karşı çıkıyorum" diyor. Biliyorum, caz sevmediğin gibi şairler ve sanatçılar da senin için bir anlam ifade etmiyor. Ama unutma ki, insanlığa karşı giriştiğin bu cinayetler tarihin sayfaları arasında Hitler'le aynı sıraya yazılacak. Şimdi dünyanın her yerinde yükselen "barış dalgası", insanlığı sizin katliamlarınıza ortak olmamaya çağırıyor. Bilmem barışseverlerin pankartlarındaki şu cümleler sizin için bir anlam ifade ediyor mu: "Asses of evil", Türkçesi, "şeytanın eşekleri" anlamına geliyor. Bir başka anlamı daha var ama onu ahlaki gerekçelerle buraya yazmıyorum. Bakın "şeytanın eşekleri" arasında kimler var, tabii ki en ön sırada insanlığın başına bela olan başkan George W. Bush. Hemen arkasında Saddam'ın silah ortağı Savunma Bakanı Rumsfeld, Vietnam'da insan öldürmede büyük yararlıklar(!) göstermiş olan Dışişleri Bakanı Colin Powel ve "karanlıklar prensi" Dick Cheney. Ve bir de İngiliz basınının ifadesiyle, Bush'un "fino köpeği" Blair var.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |