|
|
|
|
Zor maç olacağı zanlediyordu. Ama, şampiyonluk yolunda Fenerbahçe'yi büyük engel olarak gören Beşiktaş için kolay maç oldu. Aslında erken gelen golden sonra üzerine mahmurluk çöken Siyah-beyazlı futbolcular oyunu öylesine hafife aldılar ki, hem ayaklarına gelen fırsatları beceriksizce heba ettiler, hem de güçsüz Fenerbahçe'ye ilk yarıda iki tane yüzde yüz gol fırsatı tanıdılar. Ama bize göre maçın Sergen'le birlikte ortak kahramanı olan Cordoba, sadece bu iki yüzde yüz golü kurtarmakla yetinmedi. Aynı zamanda Sergen ustaya 64. dakikada 2. golün pasını verdi. Bazen aklıma gelmiyor değil. Acaba Lucescu, kaleyi Göksel'e teslim edip her zaman harika paslar veren Cordoba'yı orta sahada denese yanlış mı yapmış olur. Yine de 1-0'dan sonra oyunu her an kontrolüne almasına rağmen 2. gol gelene kadar Beşiktaş seyircisinin kafasında "acaba kazaya uğrar mıyız" diye bir düşünce şekillendi. Lucescu, bu takımı her zaman böyle oynatsa, mesala Trabzon'da da böyle oynatsaydı, şimdi kaybedilen puanların nasıl telafi edileceği düşünülmezdi. Bir sözümüz de İlhan Mansız'a!.. Ali Aydın'ın ofsayt düdüğünden sonra topu boş kaleye atarak seni cezalı duruma düşürecek sarı kartı isteyerek mi gördün? Aksini düşünmek istemiyorum. Zira kullanacağım kelimeyi sana yakıştıramam. Galiba boşluktan faydalanarak Almanya'ya gitmeyi arzuluyorsun. Neyse şampiyonluk yolundaki bu galibiyetten sonra seni de fazla sorgulamazlar. Fenerbahçe'nin gençlerini de yaptıkları prestij mücadelesinde kutlamak gerek. Böyle bir takım karşısında yapacak fazla şeyleri yoktu. Umarız bu galibiyet Diyarbakır maçının getirdiği moral çöküntüsünü gidererek zirveye koşan Beşiktaş'a iyi bir ilaç olur.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |