Kuzey Irak'taki Türk askerlerinin durumu nedeniyle dün yazmayı düşünüp de yazamadığım yazıyı bugün yazıyorum..

11 Eylül sonrasında Amerikan-Suudi Arabistan ilişkilerinde çok ciddi gelişmeler yaşandı.. Bunun nedeni ise Üsame Bin Laden ve yandaşlarının büyük bölümünün Suudili olmasıdır.

11 Eylül sonrasında ise Amerika'nın, Suudi Arabistan'a ve genel olarak tüm Arap ve Müslüman ülkelere yönelik politikaları ise Suudi Arabistan toplumunda çok ciddi tepkilere yol açtı..

Son bir yıl içinde bu ülkede Amerikalılar'a karşı çok ciddi eylemler meydana geldi. Bunların en sonuncusu da Mayıs ayında meydana gelen ve yabacıların kaldığı bir siteyi hedef alan ve onlarca kişinin öldüğü eylemdi ..

Ancak tüm bunlara rağmen Amerikalılar, bölgedeki en önemli müttefikleri olan Suudi Arabistan'a karşı bir davranışta bulunmak istemiyorlar ve istemeyeceklerdir..

Çünkü Suudi Arabistan, dünyanın en zengin petrol ülkesidir..

Ve yine Suudi Arabistan dünyada Amerika'ya sadık olan en önemli ülkedir.. Suudi Arabistan yönetimi bunu 100 yıldır kanıtlamaktadır..

Suudiler, Amerika'nın yalnız Ortadoğu'da, İslam âleminde değil dünyadaki tüm Amerikan plan, komplo ve darbelerini finanse etmişlerdir.

Yani 11 Eylül'ü gerçekleştiren Üsame Bin Laden'i Üsame Bin Laden yapan ve Taliban'ı Afganistan'da iktidara getiren yine Suudi finansmanıdır..

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Amerikalılar her zaman iç ve dış tehlikelere karşı korudukları Suudi yönetimine dokumak istemiyorlar.. Ancak aynı Amerikalılar bu ülkede bulunan ve kendileri ve daha önemlisi stratejik müttefikleri olan İsrail için tehlike oluşturduklarına inandıkları 'radikal İslamcılar'a karşı da bir şeyler yapma gereğini hissediyorlar.

İşte bu çerçeve içinde Amerikalılar, Suudi yönetimi ile anlaşarak bu ülkedeki din adamlarının eğitilmesi için özel programlar hazırladılar. Bu program çerçevesinde geçtiğimiz hafta içinde yaklaşık 2 bin hatip, imam ve cami hocası görevlerinden alınarak özel 'beyin yıkama' programlarına tâbi tutuldular.. Bu programlarının ülkedeki tüm din adamlarını kapsayacak şekilde devam edeceği bildirilmektedir..

İşte bu çerçevede Suudi din adamları kendi ülkelerindeki ve İslam âlemindeki tüm dramatik sorunları görmeyerek ilginç konuları işlemek durumunda bırakılıyorlar..

Geçtiğimiz cuma günü Mekke'den canlı olarak yayınlanan namazı televizyonlardan izlerken buna şahit oldum..

Cami imamı tüm ülkede zorunlu olarak okutulan hutbeyi okurken inanılmayacak kadar ilginç konuları anlatıyordu..

Ama bunların en ilginci 'kadınların kaşları' ile ilgiliydi..

Hocaya göre 'İslam dini kaşların yolunmasını ve alınmasını hoş karşılamamaktadır'..

Olayın dini tartışmasını bir yana bırakarak devam edelim.. Görüldüğü gibi Suudi yönetimi, ülkedeki ve tüm Arap ve İslam âlemindeki acıları unutarak böylesi bir konuyu tercih etmişti.. Yani Suudi vatandaşlar bundan böyle kendi ülkelerinde, Filistin'de, Afganistan'da, Çeçenistan'da ve tüm İslam âleminde yaşanan bunca acılar yerine, oturup eşlerinin, bacılarının ve kızlarının kaşları ile ilgilenmelidirler..

Yani Suudi Arabistan'a ve tüm bölgeye reform, aydınlık, demokrasi ve özgürlük getirmek istediğini söyleyen Amerikan yönetimi 'kadınların kaşlarının' daha önemli olduğunu tesbit etmişe benziyor.

Yani yüz yıldır Suudi Arabistan'da her türlü dini safsatanın kasıtlı ve bilinçli olarak arkasında olan Amerikalılar (daha önce İngilizler) bildikleri yoldan şaşmıyorlar..

Nasıl olsa kaş olayı Amerikalılar için oldukça önemliydi..

Çünkü Amerikalılar daha önce Afganistan'da sonra da Irak'ta olduğu gibi herkese 'gözün üzerinde kaşın var' diyerek tüm Arap ve Müslüman ülkelerine müdahale etmeyi kafalarına koymuşlardır..

Kitle imha silahları var diye Irak'ı işgal eden Amerikalılar, benzer suçlama ile şimdi de İran'a sataşıyorlar.. Amerikalılar, toprağı İsrail işgali altında bulunan Suriye'yi ise 'Filistinli örgütleri desteklemekle 'suçluyor' ve daha demokratik olmasını istiyor.. Sanki her tarafı Amerikan üsleri ile dolu Suudi Arabistan ya da Kuveyt ya da Katar ya da Bahreyn çok daha demokratik!!

'Besledikleri karganın (Bin Laden) gözlerini oymalarına rağmen' Amerikalılar, Irak'ta olduğu gibi 'kaş yaparken göz çıkaramaktan' da çekinmiyorlar.. Amerikalılar ne Suudiler'in ne de başka Arap ve Müslüman halkların gözyaşına da bakmıyor ve bakmayacaktır ..

Amerikalılar'ın Kuzey Irak'ta Türk askerlerine yaptıkları ise bunun son bir kanıtıdır..

Ama Amerikalılar'ın unuttuğu ama bölge insanının çok iyi bildiği bir gerçek daha var:

'Sakınan göze mutlaka bir gün çöp batar!!'

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu