AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Şiirin gündeminde ne var?

Peygamber sözlerinin ancak kulak kesilenlere ulaştığı, ermişlerin ve kralların bilgelik öykülerinin yerini uçucu demeçlerin aldığı bir çağda kime kulak vermeli? Bir mısra ile dünyanın karnına yaralar açıp, bir mısra ile merhemler süren söz nakkaşı şairlere. Sorular soranlara, yaşadıkları dünya ile gönlündeki dünya arasında kurdukları bağlantıya ayna tutanlara. Şiirin şavkıyla hayatı, insanı, bugünü aydınlatanlara.

Şiirin aynasında ne var bugün? Gökyüzünün buyruklarına, gerçek aşka ve sanata tâbi olan, çağla hesaplaşıp vicdanın koynuna sığınan, kokladığı gökyüzünden şurup gibi şiirler damıtan şairler de var o aynada, ucuz umutları, plastik aşkları pazarlayan, ısırmaktansa kemirmeyi tercih eden, şiiri panayıra çıkarıp satılabilir olana indirgeyen şairler de. Kalbinden konuşan da var, karnından konuşan da. Ötelere çevrilmiş bakışında has şiirin has okuruyla buluşan da var, Buda gülümseyişiyle karşılaşmaktansa palyaço sırıtışını tav olan da.

Şiirin gündeminde tartışma da var bugün. Şiirin kendini tekrar edip etmediği, yeni bir damar bulup bulamadığı, yorulup karanlık sulara çekilip çekilmediği, iyi şiirin ne kadar okunduğu ve şiirin şöhretle ilişkisinin ne olması gerektiği tartışmaları var şairlerin gündeminde. (Son tartışma için bakınız: Kitap Haber dergisinin son sayısındaki 'Şiir, Bugün dosyası.)

Bu tartışmalar şiir aynasının pasını silip sırrını parlatmak için yapılıyor, yapılmalı. Ama şairi oyalamamalı, şiir yitiyor mu, diye korkutmamalı. Şairi sadece ölüm korkutmalı. ("Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom!" / Ece Ayhan)

Hem bunlar şairin şiiri dışında olup bitenler. Oysa şöyle der Puşkin 'Şaire' şiirinde: "Her şey sendedir, sende; büyük mahkeme sensin; / Eserine, elden çok, kıymet biçebilensin, / Söyle ey titiz şair, sen ondan memnun musun?"

Şiir şaire kendini bildirir, peki okur niye şiir okur? Bu sorunun cevabını İsmet Özel, Şiir Okuma Kılavuzu'nda şöyle cevaplar: "Şiir okumak isteriz, çünkü bütüne, bütünümüze, bütün içindeki yerimize varma zorluğunu bu insani ve insan dışı aygıtla yenmek isteriz. Şiir bu anlamda bir 'yerine getirici', bir silah, bir kalkandır."

Şiir faydalıdır. Le poete travaille (şair çalışıyor) dergisinde yayınlanan şiirinde Cahit Koytak şiirin faydalarını anlatır:

'Şiirin faydaları'
"Bir fenerin yoksa ve senin körlüğün
Gecenin körlüğünü ürkütmüyorsa,
Sesini kullan, sesinin yankısını,
Yarasalar gibi!
Ermiş değilsen, ermiş değilsen
Yanına kadınları al, köçekleri al,
Çalgıcıları topla başına!
Kral sen değilsen, olmasın başkası da!
Yoksa yürünecek yolun,
Söğüt ağacının altına çöker
Çubuk yontarsın,
Çubuk yontar ve hayal kurarsın!
Arada yalnızlığını kırpar
Kırpar put yaparsın, adam yaparsın,
Kral yaparsın, çoban yaparsın,
Sonra kızıla boyarsın hepsinin gözlerini!
Yoksa çiçeklerini saçacak bahçen,
Naralarını göğe duyurmak için,
İyi harmanlanmış düşüncelerden
Kerpiç dökersin, kule dikersin.
Yoksa söylenecek sözün,
Yoksa konuşmaya ne hevesin, ne cesaretin,
Ağzının kenarındaki gülü tükürür,
Boynundaki ipe çıngırak takar,
Boş arsalarda, yıkıntılarda,
Bilinçaltının bayırlarında ya da,
Çobansız keçiler gibi
Çalı çırpı ararsın kemirmek için!"


2 Ekim 2004
Cumartesi
 
FADİME ÖZKAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED