Uzun yıllar özlemini çektiği Türkiye'ye son bir yıl içinde üçüncü kez gelebilmenin çocuksu sevincini yaşıyor Ciwan Haco. Sohbetimiz sırasında heyecanı sözlerine taşan Haco, "Türkiye'deki sevenlerimle göz göze gelmeye ihtiyacım var" diyor. Ünlü rockçı, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda dün akşam verdiği muhteşem konserin ardından bu akşam İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda, yarın Bursa Kültürpark'ta, Pazartesi akşamı ise Ankara Atatürk Spor Salonu'nda sevenlerinin karşısına çıkacak.

Uzun yıllar Türkiye'den uzak kalmış bir sanatçısınız. Hasankeyf Festivali'nin ardından ise bir yıl içinde bu üçüncü gelişiniz. Türkiye, bir alışkanlığa mı dönüşüyor?

Türkiye'den her gidişimde burayı ve dinleyicilerimi özlüyorum. Kısa sürede onlarla kavuşmak, gözleriyle karşılaşmak istiyorum. Buna ihtiyacım var.

Türkiye'ye gidip gelmeye devam edeceksiniz yani!

Evet.

Müzik sizin hayatınızın önemli bir parçası. İnsan ve müzik arasında tercih söz konusu olduğunda hangisini seçersiniz?

Tabiki İnsanları. Çünkü müzik insanlar içindir.

Yurt dışında Kürt sanatçılar arasında nasıl bir köprü var. Bir araya geldiklerinde sohbetlerini neler oluşturuyor? Şiwan, Dilşad gibi sanatçıların da birgün korser verdiğini görebilecek miyiz?

Yurt dışındaki Kürt sanatçılarla aramızda bir bağlantı var. Buraya gelemeyenler de gelmenin hazırlıklarını yapıyor. Sohbetlerimizin belli bir konusu yok ama müzik ağırlıklı diyebilirim.

Ciwan Haco'nun yurt dışındaki bunalımları ne üzerine?

Sürgünde yaşamak, yabancı bir ülkede yaşamak başlı başına bir problem. Karakafalı insan muamelesi yapıyorlar. Herkes aynı şekilde kötü davranmıyor tabi ki. Sevenler de oluyor. Ama buna rağmen onların içinde tutunmak bir sorun. Sonuçta sürgünde yabancı bir ülkede yaşıyorsun. Kendi ülkendeki gibi olmuyor ruh halin.

Kürt Rock müziği yapan sanatçı olarak tanımlanıyor ve köy ile kent arasında sıkışmış üniversiteli Kürt gençliği tarafından daha çok seviliyorsunuz. Kendi kitlenizi siz, nasıl tanımlıyorsunuz?

Beni daha çok gençler dinliyor ama müziğimi beğenen yaşlı insanlar da var.

Ön plana çıkmış bazı Kürt sanatçılar var. Bir kesim sizleri alkışlarken bir kesim de Kürtlerin rantını yediğinizi iddia ederek eleştiriyor. Siz gerçekten de Kürtlerin rantını mı yiyiyorsunuz?

Yapıcı bütün eleştirilere açığım. Ancak bu iddia çok saçma. Ben rant için bu işe girişmedim ki! Saydığın diğer isimler de belli bir noktaya gelinceye kadar herhalde çeşitli aşamalardan geçmişlerdir. Sanatsal birikimleri olduğu için bir yerlere gelmişlerdir. Sanatsal sorunlarla toplumsal sorunları birbirinden ayırmak lazım.

YASAK KALKAR KALKMAZ GELDİM

Türkiye'ye ilk geldiğinde herhangi bir pürüz yaşamadığını anlatan Haco'ya, gelmekte neden bu kadar geç kaldığını sorduğumuzda, "O zamanla Kürtçe konser vermek yasaktı. Yasaklar hafifleyince bu ülkeye geldim" diyor. Yasak dolayısıyla bir kızgınlık duyuyor musunuz? sorumuza ise Haco, "Önceleri kızgındım. Ama şimdi o kızgınlık geçti. Çünkü bu sorunu çözmek için çaba gösterdiler. Burada halka da görev düşüyor. Bizim de demokrat olmamız gerekiyor. Kürtlerin bütün varlık nedeni siyaset olmamalı. Yazı yazmalı, sanatla uğraşmalılar. Dillerini geliştirmeli, belki değişmeliler" şeklinde cevap veriyor.

SEVDA ALKAN / İSTANBUL

« Geri Dön