Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'de köhne, hantal, demode olan ne varsa değiştireceklerini söyledi.

Erdoğan, TBMM'nin yeni yasama döneminde partisinin yaptığı ilk grup konuşmasında kendilerini zorlu bir dönemin beklediğini belirtti. Millet eksenli siyaset yapmayı bundan sonra da sürdüreceklerini belirten Başbakan Erdoğan, TBMM'nin geçmiş dönemde çıkardığı kanunların içeriği ve sayısıyla çok önemli işler yaptığını söyledi.

Erdoğan, Türkiye'nin önünde tek seçenek olduğunu kaydederek, "O da ülkemizi dünyanın her bakımdan en ileri ülkeleri arasına ya katacağız, ya katacağız. Başka seçenek yok" dedi.

Tek bir an bile boş geçmemeli

Milletin seçimlerde Türkiye'nin değişen siyasetinden yana irade kullandığını belirten Başbakan Erdoğan, özetle şöyle konuştu: "Bizim tek anımızı bile boşa geçirmememiz lazım. Siyaset, hukuk, ekonomi ve kültür alanlarında Türkiye'yi çağdaş seviyeye çıkarmak zorundayız. Yani milletimizin yüzünü güldürmeye, gönlünü serinletmeye mecburuz. Gece gündüz çalışmak, çalışmak, çalışmak zorundayız. Artık Türkiye'de işlemeyeni işleyenle, yürümeyeni yürüyenle, paylaşmayanı paylaşanla da değiştirmek zorundayız. Uzun yıllar boyunca bu milleteni paçasından aşağı çeken, ne kadar engel, ne kadar köstek varsa bunları berhava etmek zorundayız. Köhne, hantal, demode olanı değiştirip Türkiye'yi tıkır tıkır işleyen, pırıl pırıl parlayan bir demokrasi haline getirmeliyiz."

Yasama, yürütme ve yargının önünde

Erdoğan, alınan her kararla bir zihniyet devrimi ve demokrasi atılımı yapmaya çalıştıklarını belirtti.

Başbakan Erdoğan, yasamanın yürütme ve yargının önünde yer aldığını ve daha önemli olduğunu belirterek, "Yargı ve yürütme de yasama organının çıkardığı yasalara göre çalışmak, kendini ona göre yapılandırmak mecburiyetindedir. Yargı ve yürütmenin yol haritasını yasama organı belirleyip ortaya koymaktadır. Yargı ve yürütme ancak ve ancak yaptıklarının meşruiyetini yasalardan almaktadır" dedi.

AB'ye 'kazan kazan' formülü

Hükümet, AB ile müzakere sürecinde de 'kazan kazan" (Win Win) stratejisini izliyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önceki gün öğle yemeğinde bir araya geldiği AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine, "İsteğimiz, hem AB hem de Türkiye'nin bu süreç sonunda kazanan taraf olmasıdır" mesajını verdi. Gül, konuşmasında Türkiye'nin "İmtiyazlı özel ortaklığı" kabul etmeyeceğini net ifadelerle dile getirdi. Gül, Türkiye'nin Gümrük Birliği çerçevesinde AB ile ilişkilerinin," Özel" olduğunu anımsatarak, tam üyelik müzakerelerine başlamak istediklerini vurguladı. Gül, konuşmasında AB kamuoyunda Türkiye ile entegrasyon konusunda devam eden tartışmaları "büyük saygı" ile karşıladıklarını belirtirken, bir de sitemde bulundu, "Ancak sanki Türkiye hemen AB'ye tam üye olacakmış gibi yansıtılıyor. Üyeliğin aşağı yukarı 10 yılı alacağı vurgulanmıyor. Halk da yanlış yorumlara kapılıyor. AB ülkelerinde yapılan kamuoyu yoklamalarının bazıları önyargılı. Türkiye tam üye oluncaya kadar eksikliklerini tamamlamış olcaktır" dedi.

Erdoğan, bugün Almanya'ya gidiyor

Başbakan Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere bugün Almanya'nın başkenti Berlin'e gidecek. Başbakan Erdoğan, 3 Ekim Pazar günü iş dünyası örgütleri ile sabah kahvaltısında buluşacak. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği yöneticilerini kabulünün ardından Berlin'i gezecek olan Erdoğan, akşam saatlerinde de Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile görüşecek. Erdoğan, Schröder ile yapacağı görüşmenin ardından yapılacak "Quadriga" ödül törenine katılacak. Erdoğan'a ödülü Almanya Başbakanı Schröder tarafından verilecek. Erdoğan, Berlin'deki Bergama Müzesi'ni ziyaretinin ardından İstanbul'a hareket edecek.

İbo, formasını hediye etti

NBA takımlarından Seattle'a transfer olan milli basketbolcu İbrahim Kutluay, Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ederek, milli takım formasını hediye etti. Kutluay'la ayakta fotoğraf çektiren Erdoğan, gazetecilere, "Boy farkını mı ölçüyorsunuz?" diye espri yaptı.