Avrupa basını, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'yle müzakerelere başlanabileceği yönündeki tavsiye kararına geniş şekilde yer verdi. Avrupa Komisyonu'nun ilerleme raporunda Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlanmasını tavsiye etmesiyle ilgili haberler bütün Avrupa gazetelerinin en önemli gündem maddesi oldu. İngiliz Independent gazetesi, "Türkiye Sorunu" başlığıyla duyurduğu haberde, "Dün Avrupa Komisyonu, tarihindeki en cesur hareketlerden birini yaparak Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle müzakerelere başlamasına izin verdi. Avrupa Komisyonu çok ender bu kadar önemli bir karar aldı ve çok ender bu kadar tek yönlü bir tartışma gerçekleşti.

Brüksel'deki bir ofiste 4 saatten fazla süren tartışmalar sonucunda, Avrupa Komisyonu'nun 30 üyesinden sadece biri Türkiye'yle müzakerelerin başlamasına karşı çıktı" ifadeleri kullandı. Gazetenin, "Avrupa, Türklerin ilerleyişini bir kez daha reddetmek için aptal olmalı" alt başlıklı haberinde ise, "Türkiye, Ortak Pazar'a girmek için ilk başvuruyu yaptığında, müzik listelerinde Beatles, Beyaz Saray'daysa John F. Kennedy vardı. AB genç bir iş gücüne, geniş pazara ve Avrupa Ortak Dış ve Güvenlik Politikası'nı gerçekleştirecek kadar büyük bir orduya kavuşacak. Daha da önemlisi, 11 Eylül 2001'in ardından, bu, Batının İslam dünyasına kucak açması ve Avrupa Birliği ülkelerinin kendi içlerindeki Müslüman toplumlarıyla arasında köprü kurabilmesi için bir şans" ifadelerini kullandı.

"İslam'a karşı siper"

Times, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesine izin verin" başlıklı haberinde, "Avrupa Türkiye'nin üyeliğini, İslamın yükselişine karşı bir siper gibi görerek memnuniyetle karşılamalı" ifadelerini kullandı. Daily Telegraph ise, Türkiye'nin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığı ve şimdi Avrupa Birliği'nin sözünü tutmasının ve bir Hristiyan Klübü olmadığını göstermesinin zamanı geldiği ifade edildi.

Guardian gazetesi, "Türkiye'ye sarı ışık" başlıklı haberinde, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'ye yaktığı ışığın renginin sarı olduğunu belirtirken, insan hakları ihlal edildiği takdirde müzakerelerin durdurulacağına da dikkat çekiyor. Financial Times, "Türkiye'ye izin vermeli" başlıklı haberinde, "Avrupa Birliği'nin üyelik teklifinin bazı koşullar iliştirilmiş şekilde gelmesi belki de kaçınılmazdı. Ancak bunların, Türkiye'yi Avrupa'nın içine almak gibi tarihi bir fırsata gölge düşürmesine izin verilmemeli" ifadeleri yer aldı.

"Avrupa projesinin sonu"

Alman basını Türkiye'nin üyeliğinin tarihi Avrupa projesinin sonu olabileceğini öne sürerken Avusturya'dan Die Presse gazetesi, "Bu, Avrupa deneyine varoluşçu bir tehdit" ifadesini kullandı.

Alman Bild gazetesi, "Türkiye için iyi notlar" başlığıyla verdiği haberde, AB Komisyonu'nun Türkiye için hazırladığı "karneyi" yayınladı. Gazetenin haberinde, Türkiye'nin çalışkanlık konusunda "pekiyi", tutum konusunda da "iyi", ekonomik güç açısından büyüme hızının Almanya'dakinden 5 kat fazla olmasından dolayı "iyi", işsizlik konusunda, işsizliğin Almanya'ya göre çok yüksek olmaması nedeniyle de "orta" not aldığı belirtildi. Türkiye'nin tek "zayıf" notunu tarımda aldığı görüşüne yer verilen haberde, Türkiye'ye ticarette "orta", enflasyona karşı mücadelede "iyi", insan hakları konusunda "yeterli", güvenlik konusunda "orta" ve sosyal çabalar açısından "orta" not verildiği ve sonuçta Türkiye'nin, üyelik müzakerelerine başlanması konusunda "geçer" not aldığı ifade edildi.

Die Welt gazetesinde yayınlanan yorumda ise "Türkiye'nin henüz AB üyeliği için yeterli olgunlukta olmadığı" öne sürülerek, "AB'nin Türkiye'ye değil, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı var. Türkiye Avrupa için yeterli olduğunu ispatlamak durumunda. Türk hükümetinin verdiği sözlerin çoğu şimdilik sadece kağıt üzerinde. Bunları uygulamak sadece Türkiye'nin görevi. Eğer Türkiye ev ödevlerini yapmazsa AB el frenini çekmeli" denildi. Frankfurter Allgemeine gazetesinde konuya ilişkin bir yorumda da "AB'nin kendi sonunu hazırlamış olabileceği" görüşüne yer verildi.

Varoluşçu bir tehdit

Frankfurter Rundschau gazetesi "AB'nin zorla genişlemesi yerine Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık verilmesi önerisinin daha iyi olabileceği" görüşünü savundu. Darmstaedter Echo adlı yerel gazetede yayınlanan bir yorumda ise "AB'nin anlamı ve gerekliliği konusundaki tartışmalar yeniden alevlendi ve bu bir süre daha böyle gidecek. Sadece bunun için bile Türkiye'ye teşekkür edilmesi gerekir. AB'ye tam üyelik isteği ve nefes kesici reform süreci, Avrupa'daki politikacı ve vatandaşları uzun süren uykularından uyandırdı" şeklinde görüşe yer verildi.

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne dahil edilmesinin 'tarihi Avrupa projesi'nin sonu anlamına geleceğini savundu. Avusturya'da yayımlanan Die Presse ise benzer bir yorumla, "Bu, Avrupa deneyine varoluşçu bir tehdit" ifadesini kullandı. Alman Die Tageszeitung ise, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini 'en büyük proje' olarak değerlendirdi ve bunu yapabilecek cesur politikacılara gerek olduğunu yazdı.

İspanyol El Pais de, "Türk iş gücünün serbest dolaşımına kalıcı kısıtlama getirilmesini anlamsız" başlıklı haberinde, "Eğer Türkiye'nin katılımına karar verdiysek, o zaman Avrupa Birliği bunu, düşünsel çekinceleri olmaksızın yapmalı" ifadeleri yer aldı.

BERLİN

« Geri Dön