Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AB Komisyonu tarafından dün açıklanan Türkiye İlerleme Raporu'nda tam üyelik müzakerelerinin başlaması tavsiyesinde bulunulduğunu hatırlatırken, "Komisyonun müzakerelerin açılmasına yönelik önerisi, Türkiye ve AB için tarihi bir karar niteliğindedir" dedi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, düzenlediği basın toplantısında, AB Komisyonu'nun dün açıkladığı Türkiye İlerleme Raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'ne tam üyelik için, müzakere sürecinin 8 yılı geçmemesi gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, hükümetin mali yardım konusundaki ısrarını sürdürmesini istedi. TOBB Başkanı, birlik içindeki güç dengesinin Türkiye lehine olmasını da önemli bir kazanç olarak niteledi. Hükümetin müzakerelerin en kısa sürede başlaması için hazırlıkları hızla tamamlaması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Müzakere masası savaş alanı değil, uzlaşmak için oturulur" diye konuştu.

Rapor beklentimizi karşılıyor

Komisyonun siyasi reformlar konusunda Türkiye'nin son dönemde yaptıklarını 'devrim niteliğinde' görerek, bu durumu bazı konularda olabilecek uygulama aksaklıklarına rağmen Türkiye lehine değerlendirdiğini de vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "dolayısıyla müzakere açılması konusunda yapılan tavsiye, beklentilerimizi karşılamaktadır" dedi.

Komisyonun müzakerelerin tam üyelikle sonuçlanmayabileceğine yaptığı vurguyu ise eleştiren TOBB Başkanı, aralıktaki zirvede bu ifadenin değiştirilebileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu rapordaki üyelikten sonra bile bazı kalıcı kısıtlamaların konmasına yönelik önerilerin, müzakere fikrine, AB kurallarına aykırı olduğunu söyledi.

31 maddelik raporun dörtte üçü ekonomik sorunlardan oluşuyor

Söz konusu kararda, sivil toplum kuruluşlarının altının çizilmesinin önümüzdeki süreçte kendilerine bir takım yükler getirdiğini anlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 31 maddeden oluşan müzakere başlıklarının dörtte üçünün ekonomik sorunlardan oluştuğuna dikkat çekti.

Hisarcıklıoğlu, bu konuda hükümetin kendilerinden ne talepte bulunursa bunu yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Türkiye'de uygulanan teşvik politikalarına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da Hisarcıklıoğlu, şu anda uygulanmakta olan teşvik politikalarına karşı olduklarını, bu konuda dünyada ne varsa Türkiye'de de onun olmasını savunduklarını kaydetti.

Bir başka soru üzerine de geçmişte AB'ye aday ülke konumunda bulunan ülkelere yoğun bir yabancı sermaye girişi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin de tam üyelik konusunda tarih almasının ardından yoğun bir yabancı sermaye girişine sahne olacağını bildirdi.