Dünkü yağmur yine İstanbul'da eziyete dönüştü. Tıkanan mazgallar, dere halini alan yollar yüzünden sabah yola çıkanlar, ancak öğle vakti ulaşabildiler işyerlerine.

Yine bir çok ev ve iş yerini su bastı.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün evi de su baskınına uğrayanlar arasında.

Haberi duyunca, Şişli'nin pek çok yerinin yamaçta olduğunu hatırlıyor ve Sarıgül'ün evinin ne tarafta olabileceğini merak ediyoruz.

Meğer Sarıgül Ataköy'de oturuyormuş.

Biz bu satırları yazarken Haberx sitesinde şu bilgiler veriliyordu:

"İstanbul'daki sağanak yağış Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün evini de vurdu. Sarıgül'ün Ataköy 11'inci kısımdaki villasından şu anda sular taşıyor.

Ataköy 11'inci kısımda oturan Mustafa Sarıgül'ün evi de yoğun yağıştan kötü bir şekilde etkilendi. Diğer villarla birlikte Sarıgül'ün villasını da sular bastı. Şu anda Sarıgül'ün evinden sular taşıyor, kanalizasyon sisitemi iptal olmuş durumda. Görevliler evi basan suyu tahliye etmeye çalışıyor ama nafile."

Haberx'ten takip ettiğimiz haberin kaynağı Medyatava imiş.

Bir belediye başkanının, görev yeri dışında oturması bana hep garip gelmiştir.

Fakat tek örnek Sarıgül değil.

Başkanlık yaptığı ilçe yerine başka bir yerde ikamet edenler tanıyoruz.

ATATÜRK 10 KASIM'DA ÖLMEDİ

Atatürk'ün şoförü Seyfettin Yağız 100 yaşına girdikten sonra hatıralarını anlatmaya karar verdi. Çankaya'daki kavgalara, çekişmelere tanık olan Seyfettin Yağız'ın 11 yıl Atatürk'ün şoförlüğünü yaptığı biliniyor. Tercüman'da yayınlanan hatıralar arasında önemli konular bulunuyor.

Atatürk'ün İsmet İnönü'yü sevmediğinden tutun, "Bu millete her şeyi öğrettim, uşaklığı öğretemedim" deyişine, İzmir'i isteyen Mussolini'ye "O ihtiyar 40 bin askerle İzmir'e gelemez ama ben 4 bin mehmetçikle Roma'yı alırım" deyişine kadar pek çok konu.

En ilginç açıklamaysa Atatürk'ün ölüm tarihi üzerine.

Bakın ne diyor Atatürk'ün şoförü:

- Gazi yatağa düşünce İnönü'ye, "Paşam, Atatürk çok hasta, gel" diye dört defa haber yolladım. Gelmedi. "Geleyim de beni öldürsün, değil mi" dedi. Atatürk 10 Kasım'da ölmedi. İnönü gizledi. Şimdi bana "Tarihi şaşırtıyorsun" derler. Ama doğru. Atatürk öldükten sonra beni Dolmabahçe'ye kapattılar. Dışarı çıkmamı istemediler."

Buyurun buradan yakın.

Tarihi yalanlara bir tane daha mı eklenmiş oldu şimdi?

SAÇMALIK

"Müzakerelerin başlaması, tam üyelikle sonuçlanmayabilir."

Avrupa'nın kodamanlarından birisi, böyle bir açıklama yaptı.

Eee, o zaman neyle sonuçlanacak?
Oyundan maksat ütmektir derler.
Nişanlanmanın hedefi de evlenmek.

Sonuçta evlilik olmayacaksa, niye nişanlanıyoruz?

"Beraber yaşayalım ama arada nikah olmasın" mı demek istiyor Avrupa'da bazı kesimler?

Yine zina meselesine dönmeyelim!

O konunun içinden on beş günde zor çıkmıştık, tekrar başlamanın gereği yok!

RAMAZAN GELİYOR

Ramazan yaklaştı. Bu mübarek ayın en önemli özelliği nedir biliyor musunuz?

Her sene gelmesidir.

Eski takvim hesabıyla tam bir yıl sonra, yeni takvime göreyse, her yıl on gün evvel gelir.

Hiç aksatmaz.

On gün erken gelmesi sayesinde, yılın her mevsiminde ve her gününde oruç tutulmuş olur.

Kimi zaman uzun yaz günlerine denk gelir, kimi zaman kısa kış günlerine ve ortadaki bahara.

Biz böyle olduğunu zaten biliyoruz diyebilirsiniz.

Sizin bilmediğiniz mi var Allah aşkına?

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu