|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
![]() | ||
| Y A Z A R L A R | 7 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Özürlüler Haftası münasebetiyle, İş Mevzuatında düzenlenmiş bulunan özürlü istihdam mecburiyetinden bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesi, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi'nin (A) fıkrasındakine paralel bir düzenleme yaparak fiziksel veya ruhsal açıdan özürlü bulunan kişilerin istihdamına ilişkin esasları belirlemiştir. Buna göre, işverenler, 2006 yılı başından itibaren (2005 yılında % 4 istidam tercihine bağlı olunabilir), 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde % 3 oranında sakat (özürlü) kimseyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun bir işte çalıştırmakla yükümlü olacaklardır. Aynı il hudutları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenlerin çalıştırmakla yükümlü olduğu sakat sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanmaktadır. Yani işverenler, aynı il hudutları içerisindeki işyerlerinde elli ve daha çok işçi çalıştırdıkları takdirde % 3 oranındaki özürlüyü, mesleklerine, bedensel, zihinsel ve ruhsal durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. İşverenlerin işyerlerinin farklı illerde olması halinde her ildeki işçi sayısı kendi il sınırları içerisinde değerlendirilmelidir. Bir işyerinin sakat (özürlü) işçi çalıştırmakla yükümlü işyeri kapsamına girip girmediği, bu işyerlerindeki işçilerin toplamı üzerinden hesaplanmakta, hesaplamada işçi sayısına sakat ve eski hükümlüler ile çıraklar, yani 3308 sayılı Kanun kapsamında bulunan çırak ve meslek eğitim gören öğrenciler de dahil olunmamaktadır. İşyerinde alt işveren (taşeron) bulunması halinde taşeronun işçileri, asıl işverenin işçileri gibi değerlendirilemez. Ayrıca işyerlerinde, 5953 sayılı Basın İş Kanunu'na tabi çalışanlar da eski hükümlü ve özürlü işçi hesabında dikkate alınmamaktadır. Diğer bir deyişle, çalıştırılacak sakat sayısının tespitinde İş Kanunu'na tabi olarak çalışan işçilerin sayısı esas alınmaktadır. Ancak yine İş Kanunu'nun 30. maddesi hükmüne göre, yeraltı ve sualtı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz. Yeraltı ve sualtı işlerinde çalışanlar, zorunlu istihdam işçi sayısının hesaplanmasında hesaba katılmaz. % 3 oranında özürlü sayısının hesaplanmasında yarıma kadar olan kesirler dikkate alınmamakta, yarım ve daha fazla olanlar tama çıkarılmaktadır. Sakat işçilere tanınan bu haktan, bedensel, ruhsal veya zihinsel özürleri sebebiyle çalışma gücünün en azından % 40'ını kaybedenlerden bir işte çalışmasında herhangi bir sakınca olmadığını sağlık kurulu raporuyla belgeleyen kişiler yararlanabilmektedir. İstihdamda işyerinin işçisi iken sakatlanmış olanlara öncelik hakkı tanınır. Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan sakat işçiler, eski işyerlerine alınmalarını istedikleri takdirde, işveren, bunları boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe o andaki şartlarla başka isteklilere tercih ederek almak zorundadır. Fakat, burada dikkat edilmesi gereken konu, yeniden işe alınan işçinin SSK'na normal sigortalı olarak bildirilmesi zorunluluğudur. Bir işyerinde, SSK'dan malulen emekli olmuş bir işçinin çalıştırılması halinde bu işçinin SSK'dan aldığı malullük aylığının kesilmesi ve tüm sigorta kollarına tabi normal sigortalı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Çünkü, SSK mevzuatına göre malullerin hem malullük aylığı alması ve hem de çalışması mümkün değildir.
|
![]()
| ||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |