|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| P O L İ T İ K A | 8 ARALIK 2005 PERŞEMBE | ||
|
|
Avustralya mesajları
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için bulunduğu Avustralya'dan önemli mesajlar verdi. Melbourne Üniversitesi'nde 'Medeniyetler İttifakı' konulu bir konuşma yapan Erdoğan, terörle mücadelenin önemine dikkati çekerek, "Belki terörün de büyük şirketleri oluşmaya başlamış olabilir. Çünkü, bunun üzerinden de nemalananlar, bunun üzerinden de ciddi manada kaynak bulanlar var. Mücadeleyi, çifte standartlara yer bırakmayan yararlı bir yaklaşımla ve işbirliği içinde yürütmemiz gerekiyor. Terör lanetlidir, teröristlerin hepsi lanetlenmiştir. Kimse, terörün önüne bir dinin ismini koymasın. Özellikle 11 Eylül terör eyleminden sonra 'İslami terör' ifadesi çok kullanılmaya başlandı. Bu, öncelikle Müslümanlar olarak bizleri üzdü. Din, teröre, insanların öldürülmesine müsaade etmez." İNSANLIK SUÇU Erdoğan, nasıl terörün önüne 'İslam' yakıştırmasını yakışıksız buluyorlarsa, 'Hıristiyan, Musevi' yakıştırmasını da yanlış bulduklarını dile getirdi. Erdoğan, terörün başına olsa olsa 'dinci' ifadesinin gelebileceğini, hiçbir dinin isminin gelemeyeceğini anlattı. Erdoğan, 'İslamifobya'nın da 'antisemitizm' gibi bir insanlık suçu olduğunu kaydetti. Bütün dinlerin asgari müştereklerinin bulunduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Medeniyetler ittifakının amacı nettir. Örneğin, demokrasi bir amaç mıdır, araç mıdır? Demokrasi de bir araçtır. Peki amaç nedir? İnsanın mutluluğudur, huzurudur, insanın saadetidir. Şunu da unutmayalım ki, dinler de amaç değildir. Dinler de birer araçtır. Dinlerin amacı insanların mutluluğudur, insanların huzurudur. Yapılması gereken, ortak değerleri her düzeyde görünür kılmaktır. Evrensel ilke ve değerler, hiçbir uygarlığın tekelinde değildir. Tarih boyunca tüm toplumların özgün katkılarıyla gelişen ortak bir medeniyetin ayrılmaz parçalarıdır." 'ÖTEKİ' MANTIĞI YANLIŞ Bir ortak akıl oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Başbakan Erdoğan, bunun insanlığın önünü açacağını dile getirdi. Çeşitli inanç sistemleri arasında hiyerarşik bir sınıflandırmanın olamayacağını ifade eden Erdoğan, "İnsanlar arasında sıkıntılı bir kelime ortaya çıkmıştır. O da şu: öteki, diğerleri... Bu mantık yanlış bir mantıktır. Ve bu ayrımcı, kahrolası bir mantıktır" diye konuştu. Konuşmasında, Türkiye, AB ilişkilerine de değinen Erdoğan, uyum yasaları çıkarıldıktan sonra bunun nasıl uygulanacağı sorularıyla muhatap olduklarını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Haklıydılar, yasalar hazırlanabilir ama önemli olan, bunları uygulamaya koyabilmek. Uygulama kolay değildi, uygulama bir zihniyet değişimiydi. Bu bir zaman meselesi. Söylediğimizi yapabilmeliyiz, doğru bildiğimizi de uygulayabilmeliyiz, faturası ne olursa olsun." BAŞÖRTÜSÜ SORUNU VAR Erdoğan bir katılımcının başörtüsü ile ilgili bir sorusu üzerine, "Burada böyle bir sorun yaşamıyorsunuz değil mi" diye sordu. "Hayır" cevabını alan Erdoğan, Türkiye'de kabul edilse de edilmese de bunun bir sorun olduğunu söyledi. Bir gerginliğe neden olmasın diye "toplumsal ve kurumsal mutabakatın sorunun çözümü için gerekli olduğunu" vurguladıklarını dile getiren Erdoğan, mutabakatın toplumun önemli bir kesiminde, yüzde 70-80 dolaylarında sağlandığını söyledi. Parlamentoda da büyük bir çoğunluğun bu mutabakatın içinde olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, bu mutabakat sağlandığı andan itibaren, diğer kurumlardaki mutabakat noktasında da bu işin rahatlıkla çözüleceğine inandığını kaydetti. Erdoğan, "Ama yasama organının içindeki mutabakat çok önemli. Aksi takdirde toplumda gerilim olur ki bu ülkede sıkıntıya yol açar" dedi. Fenerbahçe iyi gidiyor Erdoğan, Türklerle sohbetinde Fener'in Avrupa'da gerekli başarıyı göstermediğinin söylenmesi üzerine "İyi gidiyor. Türkiye'de bu işi iyi götürüyor. İyi olacak inşallah" dedi Erdoğan'a Avustralya yerlisi Aborijinlerin müzik aleti hediye edildi. Milli gelirimiz 10 bin $ olacak
Erdoğan, Melbourne Sanayi ve Ticaret Odası ile Melbourne Türk İş Konseyi'nin onuruna düzenlediği akşam yemeğinde, göreve gelirken 5 yıl içinde kişi başına düşen milli geliri 5 bin dolara çıkarmayı vadettiklerini belirterek, üçüncü senenin sonunda 5 bin dolara yaklaşıldığını kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti: "Şu anda 4 bin 900 civarındayız. İki yılımız daha var. Şimdi ikinci dönemin hedefi inşallah 10 bin dolardır. 10 bin doları yakalayacağız. 10 bin doları yakalayan Türkiye'yi evvel Allah tutana aşk olsun. Bu bizim tırmanıştaki kırılma noktamız olacak.''
Avustralya ve Yeni Zelanda'dan da turist geleceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi sadece 24-25 Nisan törenlerine geliyorlar. Biz istiyoruz ki bu 24-25 Nisan töreniyle kalmasın. Geldikleri zaman bir hafta, 10 gün Türkiye'nin o değişik güzel yerlerini gezsinler görsünler. Denizden bıkmışlardır, o yönde sıkıntıları yok zaten, ama Türk milletinin de kendilerine sunacağı çok yerlerimiz var.'' Bakkal dükkanı gibi banka açılamıyor Erdoğan, Melbourne'deki temaslarının ardından öğleden sonra, Türkler tarafından kurulan Osmanlı yaşlılar köyüne geçti. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Türk asıllı Avustralyalı kimsesiz yaşlılara kırmızı ve beyaz karanfiller dağıttı. Erdoğan, Grand Hyatt otelinde, Türk ve Avustralyalı işadamlarına seslendi. Erdoğan, AK Parti iktidarından önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) 22 bankanın devredildiğini hatırlatarak, "Şu an Fon'a devredilen banka yok, tam aksine devlet bankaları da özel sektör bankaları da para kazanmaya başlamıştır. Niye? Suiistimal dönemi bitmiştir... Önüne gelen bakkal dükkanı gibi banka açamıyor. Artık halkın parasını alıp kendi yatırımlarına veyahut meşru olmayan yollarda kullanma dönemi geride kalmıştır" dedi.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |