T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 10 ARALIK 2005 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İyi ki Türk Okulları var

İlki 1990 yılında Bakü'de açılan ve 15 yıl içinde dünyanın çeşitli ülkelerinde açılarak sayısı üçyüzü bulan Türk Okulları'nı "Barış Köprüleri" kitabında anlatan aydınların hepsi bu okulların olması gerektiğinde hemfikir.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin manevi teşvikleriyle, 1990 yılında ilk kez Bakü'de açılan ve onbeş yıl içinde 90 ülkede sayısı üçyüzü bulan Türk Okulları, Prof. İlber Ortaylı, Prof. Toktamış Ateş ve Prof. Eser Karakaş tarafından hazırlanan bir kitapta kamuoyuna tanıtıldı. Ufuk Kitapları'ndan çıkan "Barış Köprüleri: Dünyaya Açılan Türk Okulları" isimli kitapta başta Bülent Ecevit, Gündüz Aktan, M. Ali Kılıçbay, Prof. Büşra Ersanlı, Prof. Ümit Meriç, Prof. Naci Bostancı, Prof. Ali Yaşar Sarıbay olmak üzere 30'a yakın aydın Türk Okulları hakkındaki kişisel gözlemlerini aktarıyor.

Kitabın editörlerden Prof. İlber Ortaylı bu okulların misyonunu "Bu mekteplerde hiç tereddütsüz "tanassur" yok. Burada önemli olan o ülkenin kültürünü, dünya görüşünü benimsemek ve politikaya, dünyaya bakışta onun lehine ağırlık koymak. Nitekim Rusya'da açılan Türk okullarında bunu gözlemledik. Müslüman olan bir Rus görmedik. Ama bu çocuklar Türkçe öğreniyor. Son derece Türkiye düşkünü oluyorlar. Bu okullar ihtiyaç olan Batı dilini de öğretiyor." şeklinde özetliyor.

TÜRK OKULLARINDA ALKOL VE TÜTÜN YOK

Editörlerin, Türk Okulları'nın yabancı ülkede tutunmalarını sağlayan nedenler arasında, bu okullarda alkol ve tütün kullanımının yasaklanmasını saymaları dikkat çekiyor. Editörler alkol ve tütün kullanımının ikna yoluyla yasaklanmasının veliler üzerinde olumlu etkiler bıraktığını beliriyor: "Bugün Türk okullarını, ikna yöntemi ile yeni kültür grupları yetiştiren kurumlar olarak görmek mümkün. Bu değişim ön planda, oralarda hocalık yapan öğretmenleri ve bağışta bulunanları adeta büyülüyor."

KILIÇBAY KENDİNİ İNGİLİZ GİBİ HİSSETMİŞ!

Edisyonda yer alan makale sahipleri, Türk Okulları'nın farklı niteliklerine de dikkat çekiyor. Türk okullarında hizmet verenler gönüllü Türk misyonerleri olarak gördüğünü belirten Dr. Mehmet Ali Kılıçbay, "Hayatımda ilk kez Türkçe konuşan Rus lise öğrencileri gördüm. İnsan gururlanıyor tabii. Birden kendimi, yabancı diyarlarda kendi dilinden eğitim veren okullar açan bir zamanların Fransızları ve İngilizleri gibi hissettim" diyor. Prof. Büşra Ersanlı da okulların farklı bir yönüne işaret ediyor: "Bu özel okullar şeriat devletine hazırlıktan tutun da, laikliğe aykırı faaliyetin her türünün yapıldığı ortamlar olarak görülmüşlerdir. Oysa bu konuda gördüklerim bir açıdan tam tersine işaret ediyordu; aşırı derecede pozitivist -materyalist eğitim yapılıyordu."

CENGİZ AYTMATOV'U AĞLATAN SAHNE

Kitapta dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, Türk Okulları'nın kaliteli öğrenciler yetiştirdiklerine dikkat çekerek, "Bişkek'te benim adımla anılan Türk-Kırgız lisesi öğrencilerinin 2001'de Manas'dan bir bölümü oratoryo olarak sahnelemeleri beni öyle duygulandırmıştı ki gözyaşlarımı tutamamıştım" diyor. Ona göre bu okulların verdiği eğitim Kırgız gençliğini asıl kimliğine döndürüyor.

Bülent Ecevit
Eleştiriye anlam veremiyorum
Özellikle yabancı ülkelerde, başka yerlerde Türkçe'nin ve dolayısıyla Türkiye'nin tanıtılması bakımından büyük bir hizmet olduğunu gördüm. Bundan dolayı değişik şekillerde beni eleştirenler de olmuştur, yoğun eleştirilerle karşılaşmışımdır. Bir çok konuda benimle yandaş olan kesimlerde bile -nedense hala anlayamadığım- yoğun eleştireler oldu ama şimdi bunlar büyük ölçüde giderildi.

Prof. Ümit Meriç
Kalemle fetih kıtaları aştı
Bir zamanlar babalarının eski motosikleti ile kasabaya taşınan çocuklar, şimdilerde Japonya'da doktora yapıyorlar. Türk Okulları bugün dünyanın hemen bütün ufuklarını kucaklamış bulunuyor. Ecdadın kılıçla sürdürdüğü fetih, Viyana kapılarında durmuştu; kalemle başlamış olan fetihse artık okyanusların ötesine adım attı.

Gülay Göktürk
Beyaz adamın 'öteki yüzü'
Johannesburg'daki bu okulun, Avrasya'dakilerden farklı bir misyonu daha var. Yüzyıllar süren köleliğin ve onu izleyen ırkçı yönetimin ezdiği bir ırkın ayağa kalkma mücadelesinde ona el vermek. Horizon okulunun siyah öğrencileri, burada belki de hayatlarında ilk defa beyaz adamın "öteki yüzünü", şefkatini görme ve onun tarafından sevilme deneyimi yaşıyorlar.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi