T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 ARALIK 2005 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

Üniversitelerimize asılması gereken bir bildiri

Fransa'da Pierre Vidal-Naquet, Jean-Pierre Vernant, Paul Veyne, Rene Remond, Pierre Nora gibi 19 ünlü tarihçi geçenlerde "Tarih için özgürlük" başlıklı bir bildiri yayınladı. Söz konusu bildiri çok az sayıda köşe yazısına konu teşkil etti. Bildirinin gazetelere yansıması da daha çok, tarihçilerin yürürlükten kaldırılmasını istedikleri yasalar içinde yer alan 29 Ocak 2001 tarihli "Ermeni Soykırımı Yasası" merkeze alınarak gerçekleştirildi. Yani bir bakıma "Bakın Fransız tarihçiler de bu işten şikayetçi" diyerek "sevindirik" olduk!

Oysa "Tarih için özgürlük" bildirisi sıraladığı ilkeler itibariyle çok daha ciddi bir ilgiyi hakeden bir açıklama. Tarihçiler 4 yasanın yürürlükten kaldırılmasını talep ederken o kadar önemli ilkelere işaret ediyorlar ki, keşke "sevindirik" olmakla yetinmeyip bu ilkeler üzerine de "karşılaştırmalı" olarak kafa yorabilseydik. Neyse, o kadar da üzülmeyelim; nasıl olsa biz bu işe henüz yeni başladık ve önümüze daha çoook fırsatlar çıkacağı muhakkak...

Bildirinin atıfta bulunduğu iki yasadan daha önce söz etmiştim. Yani, bildiride adı geçen ilk ve son yasadan."İlk" yasa, Fransa'da Yahudi soykırımını inkâr edenleri cezalandırmak için çıkarılan ünlü "Gayssot Yasası". Diğeri ise, Fransa'da Meclis'ten ve Senato'dan nasıl olup da geçebildiği hâlâ tartışılan "Ülkeye geri dönen Fransızlara karşı Ulus'un müteşekkir olması ve ulusal destek sağlaması hakkındaki yasa" ve de bu yasanın özellikle şu maddesi: "Lise ders programları denizaşırı bölgelerde ve özellikle Kuzey Afrika'da Fransız varlığının olumlu bir rol oynadığını özellikle vurgular ve Fransız ordusunda çarpışan bu bölgeler kökenli savaşçıların tarihte hak ettikleri yeri teslim eder."

Yani özetle, Fransa'nın Cezayir başta olmak üzere eski sömürgelerine mutluluk ve refah götürdüğüne dair bir hikayenin lise ders programlarında okutulması! Sözünü ettiğim yazılarda aktarmıştım; bugünkü "bildiri"de de imzasını gördüğümüz Pierre Vidal-Naquet, vakit geçirmeden bu yasaya ilişkin gerekli cevabı vermişti: "Tarihin nasıl öğretileceğini belirlemek devlete kalmamış."

İsterseniz bu hatırlatmadan sonra "Tarih için özgürlük" başlıklı bildirinin (bildirinin Gayssot Yasası'nı da kapsıyor olmasının benim için bir problem oluşturduğunu söylemeliyim) tamamını hep birlikte kıraat edelim. Sizi bilmem ama ben "kıskanmadım" desem yalan olur... "Eloğlu" bu işi gerçekten iyi biliyor. Keşke biz de -benzer bildirilerimizi beklerken- hiç değilse bu bildiriyi üniversitelerimizin özellikle tarih bölümlerinin "vitrinine" asmayı akıl edebilsek.

"Tarih için özgürlük

Geçmişteki olayların değerlendirimesine ilişkin olarak giderek sıklaşan siyasal müdahale ve tarihçileri ve düşünürleri hedef alan adli davalardan etkilenerek, aşağıdaki ilkeleri hatırlatmak istiyoruz.

Tarih bir din değildir. Tarihçi hiçbir dogmayı kabul etmez, hiçbir yasağın önünde eğilmez, tabuları tanımaz. Tarihçi rahatsız edici olabilir.

Tarih hafıza değildir. Tarihçinin yüceltmek ya da mahkûm etmek gibi bir rolü yoktur, o sadece açıklar.

Tarih aktüalitenin kölesi değildir. Tarihçi geçmiş üzerine bugünün ideolojik şemalarını yapıştırmaz, geçmişteki olaylara bugünün duyarlılığını yerleştirmeye çalışmaz.

Tarih hafıza değildir. Tarihçi bilimsel yöntemle insanların anılarını toplar, birbiriyle karşılaştırır, belgeler ve izlerle yüzleştirir ve olayları ortaya koyar. Tarih hafızayı hesaba katar ama ona indirgenemez.

Tarih bir hukuk konusu değildir. Özgür bir devlette tarihsel hakikatı tayin etmek ne parlamento ne de adli mercinin işidir. Devlet politikası, ne kadar iyi amaçlar taşırsa taşısın, tarihin politikası değildir.

13 Temmuz 1990, 29 Ocak 2001, 21 Mayıs 2001. 23 Şubat 2005 tarihli yasalar bu ilkelere aykırı bir biçimde tarihçinin özgürlüğünü kısıtlamakta, yaptırımlar dayatarak ona neyi araştırması ve neyi bulmasını söylemekte, yöntemler buyurmakta ve sınırlar dayatmaktadır.

Demokratik bir rejime yakışmayan bu yasaların kaldırılmasını istiyoruz."

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi