AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Mekke-i Mükerreme

Aslında yaşanan gelişmeler AB müzakerelerini ele almamızı gerektiriyor olsa da konunun uzmanları yeterince değineceklerinden ben önceki yazımda belirttiğim gibi bugün Mekke'den bahsedeceğim.

14-28 Eylül tarihleri arasında mukaddes topraklardaydım.

Her renkten her kıyafetten insanın Kâbe etrafında tavaf ya da Safa-Merve arasında sa'y yaparken yahut namaz kılarken tek bir ilaha yöneldiklerini ve bu yöneliş ile renkleri dilleri farklı da olsa birleştikleri iman kardeşliğinin müşahhaslaştığı o mukaddes beldeye doyum olmuyor.

Bu doyumsuzluğa mukaddes beldelerde verilen hizmetlerin katkısının büyük olduğunu da burada zikretmek gerekir.

Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan Bey'in Suud Kralı'nı ziyareti sırasında gündeme gelen Mekke projesini 24 Eylül günü gazetemizde okudunuz. Daha fazla hacı ve ziyaretçiye hizmet gibi güzel bir amaca yönelik olan projenin Mekke'deki tarihi dokuyu hatta tabii dokuyu ortadan kaldırmasını ben şahsen doğru bulanlardan değilim. Bu konuda gazetemiz yazarlarından Sami Hocaoğlu'nun değerlendirmelerine katılıyorum. Mukaddes beldelerin tarihi ve tabii dokusunun muhafaza edilerek geliştirilmesinin daha anlamlı olacağına inanıyorum.

Mekke-i Mükerreme de tıpkı Medine-i Münevvere'de olduğu gibi Kâbe-i Muazzam ve çevresindeki Mimar Sinan'ın eseri olan revaklar dışında tarihi dokusu tamamıyla imha edilmiş durumda. Yeni projenin tabii dokuyu da imha edeceği anlaşılıyor.

Tabii her mümin gibi biz de zamanımızın büyük bölümünü Mescid-i Haram'da geçirdik. Ancak Efendimiz'in mübarek hatırasıyla birazcık olsun hemhal olmak için sıradan ziyaretçilerin yaptığı ziyaret programından farklı bir program uyguladık. Bu programı sizlerle paylaşmak arzusuyla bu yazıyı kaleme alıyorum.

Kaldığımız otel Efendimiz'in çocukluğunda çobanlık yaptığı Ecyad Dağı üzerindeydi. Buradan yola çıkarak önce hicret yolunu takiben güneye yöneldik. Yıkılan Ecyad Kalesi'nin de üzerinde bulunduğu Cebel-i Bülbül denilen tepeye çıkıp Mekke'ye ve çevreleyen dağlara şöyle genel bir bakış yaptık.

Oradan Efendimiz'in hicrette sığındığı Sevr Mağarası'nun bulunduğu Cebel-i Sevr'e geçtik. Cebel-i Sevr'den Arafat'a yöneldik ve Efendimiz'in Veda Hutbesi'ni irad buyurduğu yer olan Mescid-i Nemire'nin yanından Cebel-i Rahme'nin kuzey eteğinde Efendimiz'in vakfe yaptığı mekana gittik.

Sonra Taif'e doğru yola çıktık. Arafat'a 5 km. uzaklıktaki Ebrehe ordusunun Kâbe'yi yıkmak için gelip karargah kurduğu Muğammes vadisinden geçerek, Arafat'a 13.5 km. uzaklıkta bulunan ve Efendimiz'in üç kez uğradığı bilinen Zilmecaz panayırının bulunduğu yere uğradık. Panayırın temelleri hâlâ duruyor.

Yola devam ettik ve Mekke fethinden sonra yapılan en önemli gazalardan Huneyn Gazası'nın yapıldığı Huneyn vadisine uğradık.

Mekke'ye 70 km uzaklıkta bulunan ve Efendimiz'in Taif dönüşünde uğradığı cinlerin kendisinden Kur'an dinlediği Vadi'n-Nahle'ye gittik.

Sonra kuzeye yöneldik ve Efendimiz'in Taif dönüşü uğradığı köylerden biri olan Zeyme'yi sağımıza alarak Mekke fethinde İslam ordusunun konakladığı mekanlardan biri olan Cümum (Maarrru'z-Zahran) üzerinden, Mekke'ye 50 km. uzaklıktaki Efendimiz'in mirac gecesi dönüşte uğrayıp istirahat eden bir kafileden su içtiği Dacnan mevkii ve Mekke'ye 65 km. uzaklıktaki Efendimiz'in Hudeybiye'den dönerken Fetih Suresi'nin indiği mahal olan Kurau'l-Ğamim'i geçip 80. km uzaklıktaki Üsvan'a vardık. Üsvan, Efendimiz'in Hudeybiye'ye giderken konakladığı mekandır. Burada bulunan su içilemez derecede acıdır. Efendimiz bu sudan bir bardak almış bir kısmını içip diğer kısmını kuyuya döktürmüş ve bir mucize olarak kuyunun suyu tatlılaşmıştır. Bu suyun yerine Osmanlı büyük bir kuyu yaptırmış ve hâlâ bu kuyunun suyu içilmekte ve kullanılmaktadır. Bu kuyu Bi'ru t-Tefle olarak bilinmektedir.

Oradan geri döndük ve Efendimiz'in Mekke fethine gederken Cümum'da ordusuna kurduğu karargahın yerine inşa edilen Fetih Mescidi'ni ziyaret ettik. Sonra İslam ordusunun resmi geçit yaptığı Madık (geçit) yolunu takip ederek Efendimiz'in zevce-i tahirelerinden Meymune validemizin Vadi Serif'teki kabrini ziyaret ettik. Biraz ilerisinde solda Hubeyb b. Adiyy'in Raci faciasından sağ kurtulup esir alındıktan sonra şehid edildiği mekanı gördük.(Hubeyb RA, şehid edilirken senin yerinde Muhammed'in olmasını ister miydin sorusuna "Ayağına bir dikenin batmasına dahi gönlüm razı olmaz" dedikten sonra müşrikler tarafından idam edilen sahabidir.)

Devam edip Hudeybiye'ye vardık. Ashabın Efendimiz'e biat ettiği ve Hudeybiye musalahasının yapıldığı o tarihi mekanı ziyaret ettik. Mekana Osmanlı'nın yaptığı mescit yıkılmış ama Osmanlı'nın inşa ettiği muazzam kuyu hâlâ bütün azametiyle orada öylece duruyor.

Hudeybiye'den Mekke'ye yöneldik. Mekke fethinden önce Efendimiz'in geceleyip suyundan boy abdesti aldığı Tuva kuyusuna uğradık. Sonra da Efendimiz'in Mekke fethinde Mekke'ye girdiği Hacun yolunu takip ederek başta Hz. Hatice validemiz olmak üzere çok sayıda sahabinin medfun bulunduğu Cennetu'l-Mualla kabristanının ortasından geçip sağa döndük ve Kâbe'ye yöneldik. Biraz ileride sağda Mescid-i Cin(Cinlerin Efendimiz'e biat ettiği mekan), geçince Mescid-i ş-Şecere (bir müşrikin isteği üzerine Efendimiz'in çağırdığı ağacın kendisine doğru harekete geçerek geldiği mekan), onun karşısında şu anda otopark olarak kulanılan yerin girişinde Efendimizin Mekke fethinde sancağının dikildiği mekan Mescidu'r-Raye, biraz daha ileride Efendimiz'in doğduğu bugün kütüphane olarak kullanılan eve uğrayıp istirahate çekildik. Yaklaşık 500 km. yol kat ettiğimiz bu ziyareti çok seri davranmamıza rağmen ancak 7 saatte tamamlayabildik.

Ertesi gün Veysel Dayanç ve Sadi Özata ile hac menasikinin ifa edildiği Mina ve Müzdelife'yi ziyaret ettik. Mina'da Medineli müminlerin Efendimiz'e biat ettiği Akabe Mescidi'ni ve ilk vahyin indiği Hira mağarasının bulunduğu Cebel-i Nur'u ziyaret ettik. (www.resultosun.com)

Salat ve selam Efendimiz'in üzerine olsun.


5 Ekim 2005
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED