Ünlü edebiyatçımız Halide Edip Adıvar da Kurtuluş Savaşı yıllarında, Hindistan'ın bağımsızlık lideri Mahatma Ghandi tarafından Hindistan'a davet edilerek konferanslar vermişti. Yardımların toplanmasında ve organizasyonun gerçekleşmesinde, Hint Müslümanlarının ve daha sonra kurulacak olan Pakistan'ın milli şairi Muhammed İkbal'in de büyük katkısı olmuştu.

'Biz daima kardeştik'

Pakistan İstanbul Başkonsolosu Mohammed Riaz, Türkiye ile Pakistan'ın tarih boyunca hep yakın ve kardeşçe ilişki içinde olduklarını vurguladı. Pakistan Devleti'nin 1947 yılında kurulmasından önce, Hindistan Müslümanları olarak Osmanlı Devleti'ne maddi ve manevi destek verdiklerini anlatan Riaz şunları söyledi: "Türkiye için de Pakistan'ın kardeş ülke olduğunu biliyoruz. İlk kurtarma ve çadır, gıda, battaniye yardımlarının da Türkiye'den kardeşlerimizden gelmesi ayrıca bizim için çok önemlidir. Pakistan'da binlerce insanımız vefat etti. On binlercesi de dağlık bölgedeki deprem yaşanan şehirlerde insanlarımız çok zor şartlar altındadır. Öncelikle çadır, battaniye, su ve gıda yardımlarına ihtiyacımız vardır."

İş Bankası'nın temelini onlar attı

Mazhar Leventoğlu tarafından kaleme alınan "Atatürk'ün vasiyeti" adlı kitapta, 26 Ağustos 1924 tarihinde kurulan Türkiye İş Bankası'nın 1 milyon sermayeyle işe başladığı vurgulanıyor. Bankanın ödenmiş sermayesi olan 250 bin liradan da, "Hindistan Müslümanları'ndan Mustafa Kemal'e yollanan paranın artanı" diye söz ediliyor. İş Bankası'nın gazetelere geçmiş yıllarda verdiği ilanda, Hint Müslümanlarının yardımı şöyle vurgulanmıştı: "İş Bankası'nı kuran Atatürk'tür. İş Bankası'nın kurulması emrini o vermiş ve 1 milyon lira sermayenin 250 bin liralık bölümünü de yine o ödemiştir. Bu 250 bin lira, Hindistan'daki Müslümanlar'ın aralarında toplayıp, Kurtuluş Savaşı'nda kullanılması için Atatürk'e gönderdikleri paranın artan bölümüydü. İşte o 250 bin lira, milli sanayimizin kurulmasını, ülke ekonomisinin bugünkü boyutlarına yükselmesini sağlayan temel oldu."