AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
New York'tan son mesajlar…

NEW YORK - Bilinir; siyasetin ana eksenini çatışma koşullarında uluslararası ilişkiler oluşturunca, güç merkezli tahlil, tavır ve beklentiler öne çıkar. "Devlet", "siyaset"in önüne geçer; iç sorunlar, iç dinamikler ikinci plana düşer. Devlete endeksli siyaset algısı doğallaşmaya başlar. Toplumdaki görüşler kutuplaşır, kutuplar homojenleşir.

Hele bir de Türkiye gibi, toplum, siyaset ve özgürlükler alanının iyice sınırlı olduğu, "yitirilmiş büyüklük kompleksi"nden beslenen "atarerkil zihniyet"in "refleks haline dönüştüğü" bir toplumda, üstelik "Batı-Doğu kimliklerinin fay kırığı" hattı üzerinde yaşıyorsanız, bu tablo daha da koyulaşır...

Koyulaşınca da tüm iç sorunlar ve zorunluluklar unutulur. Figüran olunan bir güç oyunun içindeymişce bir hava yaratılır. Sıcak toplumsal sorunlar, özgürlük, demokrasi, laiklik, vatandaşlık, yoksulluk sorunları bile bu güç arayışına kilitlenir; beteri alabildiğince bu sorunlar "sil baştan" ele alınıp tanımlanmaya çalışılır. Zira "fayda kartları" yeniden karılır. Siyasi partilerden gazetelere, yazarlardan devlet birimlerine kişilerin ve kurumların çıkarlarından hareketle aldıkları pozisyonlar ile yaptıkları güç analizleri, attıkları demokrasi çığlıkları birbirine karışır.

Bir dönemler, 11 Eylül'ün hemen ardından Türkiye Amerikalılardan koyu ABD'cilerin, Afganlardan koyu "Üçüncü Dünyacı"ların cepheleştiği bir ülke olmaya böyle ilerledi. Bu siyasi ve zihni cepheleşmenin işaret ettiği bir diğer gerçek vardı:

O dönem gerek siyaseti gerek zihniyeti açısından yaşadığı ağır bunalımları "savaş, silah, kuvvet mikrobu"ndan, yani güç üzerinden "milli ya da ferdi fayda arama virüsü"nden kapan bu ülke için savaş ve çatışma ortamı yine yapacağını yaptı.

Bunun seçmen ittifaklarında, asker-sivil, devlet-siyaset, devlet-toplum ilişkilerine yönelik bir faturası oldu. Aynı manzaranın "ataerkil" zihniyeti beslemesi de keza öyle. Zira ister milliyetçi kültür olsun, ister kimlikçi bir hareket olsun, ister devletçi; kendisini içeriden dönüştürerek üretemeyen bir yapı, dış girdilerle kendisini yırtarak, parçalara bölerek olduğu gibi üretti.

Bu hastalık bugün savaşın, Irak savaşının tahrik ettiği Kürt sorunu üzerinden yaşanıyor…

Kim ne kadar eleştirirse eleştirsin, kim ne kadar yetersiz bulursa bulsun Tayyip Erdoğan'ın özellikle son dönemlerde siyasi iradesini bu koşullar karşısında özgürlüklerin korunmasından yana koyması geleceği yönelik belirleyeci bir rol oynamaktadır. Gerginlik çığlıkları karşısında sübab işlevi görmektedir.

Başbakan'ın önceki gün BM zirvesinde sarfetttiği şu sözler bu açıdan önemlidir:

"Bugün küresel salgın halini alan çatışma kültürü en öncelikli meselelerimizin başında gelmektedir. Vakit geçirmeksizin yoksulluk yerine refahı, ihtiras yerine vicdanı, baskı ve şiddet yerine hak ve özgürlükleri küreselleştirmenin imkanlarını hep birlikte aramalıyız... Ve düşenlerin yanında olmadığımız sürece, ayakta kalmanın giderek güçleşeceği aşikardır…"

BM Zirvesi'nde ABD'ye rağmen yapılan arayışlar da bunu dile getirmektedir:

İnsan canı gücün aracı olmamalıdır, gücü ifade eden kurşun candan daha değerli olmamalıdır.

Sorunlar bir bombaya lanet okuyanların diğer bombaya alkış tutmasıyla çözülmez…

Cepheleşmelerin en vahim yönü, bizzat, şiddeti meşrulaştıran cepheleşmenin kendisidir. Her kültür bu tahribatı siyasetiyle, aydınıyla, kurumlarıyla en aza indirmek zorundadır.

Türkiye ise bu korunmanın araç ve mekanizmalarından tümüyle uzak duruyor.

Ne yazık ki bu ülkede; refah, demokrasi ve ilkenin getireceği "gerçek güç" ile çatışma, otoriterleşme, milliyetçiliğin getirdiği "hayali güç" arasındaki kopuşu bir kez daha yaşıyoruz.

Bu nedenle Başbakan'ın iradesi önemlidir.


17 Eylül 2005
Cumartesi
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED