Seçim arefesindeki Almanya'da İslam ve Müslümanlar gündemin birinci maddesi oldu. 5 milyona yakın Müslümanın yaşadığı Almanya'da bazi siyasilerin farklı yorum ve farklı bakış açıları Almanya seçimlerine de yansıdı.

İslam ve müslümanlara yönelik siyasilerin yaptığı açıklamalara tepki gösteren Almanya İslam Konseyi (İslamrat Deutschland) Genel Başkanı Ali Kızılkaya, seçimlerde islam ve müslümanların istismar edilmesini kınadıklarını ifade etti. Kızılkaya, "Müslümanların oyları küçümsenemiyecek kadar önemlidir ve eskiye nazaran daha etkili olacak" dedi.

Siyasi yarışın başbaşa gittiğini belirten Kızılkaya, "Küçük oylarla bile değişeçek dengelerde müslümanların oyları çok önemli ve sonucu etkileyebilecek durumdadır" diye konuştu.

Oy kullanacak müslümanlara bazı tavsiyelerde bulunduklarını ifade eden Kızılkaya, şöyle devam etti: "Biz müslüman seçmene oylarını kullanırken mutlaka adayların ve partilerin islam ve müslümanlara yakınlığını, Almanya'da müslümanlarla huzur ve güven içinde yaşamayı destekleyen, daha demokratik ve açılımcı politikaları benimseyenleri tercih etmelerini istiyoruz. Baskıcı ve müslümanları potansiyel suclu gören siyasilerden uzak durulması gerekdiğini söylüyor ve uyarıyoruz. Çünkü bazı siyasilerin yaklaşımları ve yaptıkları açıklamalarını kabullenmemiz mümkün değil. İlişkilere ve diyaloga açık olmalarını istiyoruz. Dileriz ki seçim sonrasında görüşlerimizi önemserler ve diyalog devam eder."

Bu arada, Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği Başkanı Bahattin Kaya da, kullanılan her oyun, Türk kökenli milletvekili adaylarını partilerinde daha güçlü konuma getireceğine de dikkat çekti.

Özal selamıyla başladı Refah selamıyla bitirdi

Almanya'daki son kamuoyu araştırmaları, yarın yapılacak genel seçim öncesi rakip siyasi blokların hemen hemen eşit oy oranına sahip olduğunu ortaya koydu. Seçimlerde Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Merkel ve Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Schröder başbakanlık için kıyasıya yarışıyor. Schröder'in seçim çalışmaları sırasında 'ANAP selamı'nın ardından 'Refah selamı' vermesi, 'Schröder Türklerin oylarını garantilemeye çalışıyor' esprisine yolaçtı.

HER PARTİDEN TÜRK ADAY VAR

Yarın yapılacak genel seçimlerde oy kullanacak Türk kökenli Alman vatandaşlarının sayısı 700 bini buluyor. Seçime katılan partiler Türklerin oylarını alabilmek için Türk asıllı Alman vatandaşlarına listelerinde yer verdi.

Özcan Mutlu: Yeşiller milletvekili adayı:
Ayrımcılık bitecek
Yeşiller Partisi Berlin Milletvekili adayı olan Özcan Mutlu, 10 Ocak 1968 tarihinde Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde dünyaya geldi. 1973'te Berlin'e gelen ve 1989'da Berlin Üniversitesi Teknik Fakültesini bitiren Mutlu, 1999'dan bu yana Yeşiller hareketi'nden Berlin eyalet meclisinde milletvekili olarak bulunuyor. Mutlu, "İnsanlar arasındaki ayırıma son verilmesi ve demokratik hakların eşit paylaşıldığı, işsizlere iş ve yoksullara daha fazla sosyal yardım sağlanması temel politikamızdır. Dini İnanç ve kültürlerinden dolayı yapılan ayırımcılığa son verilerek birlikte yaşanmasına destek vermek asıl hedefimizdir" dedi.

Ahmet İyidirli: SPD Berlin adayı
Reformlar sürmeli
SPD Berlin listesinden aday olan Ahmet İyidirli, 1956 Eskisehir doğumlu. 1975'den beri Almanya'da yaşayan İyidirli, yabancı gençlerin eğitimi konusunda uzman. Siyasete Berlin Sosyal Demokrat Parti SPD'de başladı ve Berlin- Kreuzberg SPD Başkanlığı yaptı. İyidirli, "Sosyal devlet anlayışı içinde yabancıların entegrasyonu ve karşılaşılan zorluklara yardımcı olmak. Türkiye'deki demokratikleşme reformlarını desteklemek ve AB'ye üyeliğine destek vermek asli görevlerim olduğunu düşünüyorum" dedi.

Bülent Arslan CDU adayı
CDU karşı değil
Hıristiyan Demokrat Birlik listesinden milletvekili adayı olan Bülent Arslan, 1975 Nevşehir doğumlu. 1976'da ailesiyle Almanya'ya gelen ve Düisburg Üniversitesi'nde Uluslararası Ticaret okuyan Arslan, 1995'ten bu yana CDU'da siyaset yapıyor. Hıristiyan Demokrat Birliği listesinden Milletvekili adayı olan Arslan, "Almanya ekonomik ve siyasi alanda çok ciddi sıkıntılar içindedir. CDU 'nun öncülüğündeki hükümet sayesinde sıkıntıların aşılacağına inanıyorum" dedi.

Prof. Dr. Hakkı Keskin: Sol Parti adayı
Herkese eşit hak
Sol Parti Berlin Adayı olan Prof. Dr. Hakkı Keskin, Almanya'nın Sosyal Devlet olması için 20 yıldır mücadele veriyor. Keskin aynı zamanda Türk Toplumu Başkanı. Keskin, "Demokratik Almanya'da eşit haklar içinde yerli Alman halkı ile yabancıların huzur ve güven içinde yaşamalarına yardımcı olmak asıl hedefimdir. Türkiye ile Almanya arasında bir köprü kurulmasına çalışıyorum" dedi.

Ekin Deligöz, Yeşiller Hareketi Adayı
Gayem hizmet
Bavyera Eyaleti Parti Konseyi üyeliğini de yürüten ve Yeşiller Hareketi milletvekili adayı olan Ekin Deligöz, 1987 yana Almanya'da yaşayan Deligöz, 2002'de Schwaben Bölgesi Yeşiller hareketi Başkanlığını yaptı; 2004'ten bu yana ise Bavyera eyaleti Parti Konseyi üyeliğini yürütüyor. Deligöz, "Daha doğru ve gerçekçi politikalarla yerli ve yapancı ayırımı yapmadan tün topluma hizmet etmek amacımdır. Türk toplumunun içinde bulunduğu sıkındıkların aşılması ve haklarına kavuşmalarına destek vermekte kararlıyım" dedi.

Dr. Lale Akgün, SPD WRW adayı
Türkiye, Avrupa için bir fırsat
SPD WRW listesinden milletvekili adayı olan Dr. Lale Akgün, 1953 İstanbul doğumlu. 1962'de Almanya'ya yerleşen ve Marburg Üniversitesinde tıp ve psikoloji eğitimi alan Akgün, 1982-1987 arasında Köln Belediyesi Sosyal aile dairesi Danışmanlığı yaptı. 1997'de Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Göçmenler Dairesi Başkanı olan Akgün, 1982'de SPD'den siyasete atıldı. Dr. Akgün, "Çok kültürlü bir Avrupa içinde farklı dinden olan Türkiye'nin yer alması Avrupa için kaçınılmaz bir fırsat" dedi.

Alman adaylar, camileri ziyaret etti

Almanya'nın başkenti Berlin'de devam eden seçim mücadelesinde Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Neukölln semti milletvekili adayı ve eski Berlin Eyaleti Başbakanı Eberhard Diepgen "Şehitlik", Sosyal Demokrat Partili (SPD) Spandau semti milletvekili adayı Sven Schulz da "Kocatepe" camilerini ziyaret etti. Diepgen, Şehitlik Camii'nde cuma namazı sonrası Türk vatandaşlarla sohbet ederek, Türkler ile Almanlar arasında ortak değerlerin ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi. Schulz ise okullarda din derslerinin verilmesinden yana olduğunu söyledi ve "Çifte vatandaşlık konusunda çalışacağım" dedi.

SEÇİM ANALİZ

İktidarı Türkler belirleyecek

18 Eylül'deki seçimlerde başbakan doğrudan seçilseydi, Gerhard Schöder'i kimse yerinden edemeyecekti. Kamuoyu yoklamaları da, seçmenin Schröder'i, Angela Merkel'dan daha sempatik ve yetkin bulduğunu gösteriyor. Ancak Merkel'in Hıristiyan Birlik partisinin oyları Schröder'in Sosyal Demokrat Partisi'nden daha yüksek. Almanya'da 3 milyona yakın vatandaşımız, 600 bin oyumuz var. SPD'yi Türk asıllı Alman vatandaşlarının iktidara taşıdığı biliniyor. Ancak Türkiye yıllardır bu gücün farkına varamadı. İlk defa bugünkü iktidar bu gücün farkında ve değerlendiriyor.

Türk adayların AP şansı

Partiler Türk kökenli adaylara da listelerinde yer veriyorlar. Türkiye yanlısı SPD ve Yeşiller'in yanısıra sağ partiler de Türk kökenli adaylar gösterdi. Seçimi kim kazanırsa kazansın, Türklerin parlamentodaki üye sayısı artacak. Belin'de Sol Parti listesinden Prof. Hakkı Keskin, NRW eyaleti CDU listesinden Bülent Arslan, Dr. Lale Akgün, Ekin Deligöz, Ahmet İyidirli ve Sevim Dağdelen'in seçilmeleri halinde Almanya Parlamentosu milletvekili olmaları da kuvvetle muhtemel. Pazartesi sabahı Almanya'da yeni iktidar pazarlıkları başlayacak. Çünkü hiçbir parti tek başına iktidar olamayacağı konusunda herkes hem fikir. Koalisyon dengelerinde Türk milletvekillerine de imkanlar doğacaktır.

Merkel yola geliyor

Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine en çok karşı çıkan Alman Hıristiyan Birlik Partisi lideri ve Başbakan adayı Angela Merkel, iktidarın ağırlığını şimdiden hissetmeye başladığını, "Türkiye'ye verilen sözlere uygun davranacağız" diyerek ortaya koydu. Merkel, Alman resmi yayın organı Deutsche Welle'ye verdiği demeçte, "Müzakereleri durdurmaya çalışacak mısınız?" sorusu üzerine, "Daha önceki hükümetlerin üstlendiği yükümlülükler tabii ki halefi hükümet tarafından da yerine getirilecektir. Yani, Türkiye koşulları yerine getiriyorsa müzakereler başlayacaktır. Müzakerelerin ucunun açık olduğu zaten açıklandı. Kendi fikrimizi tabii ki müzakere sürecine taşıyacağız buna şüphe yok. Ama atacağımız adımlar her zaman için daha önceki hükümetin almış olduğu kararlarla bağlantılı olacak" dedi.

20 bin çifte vatandaşa oy hakkı yok

Almanya'da yapılan bir araştırma, çifte vatandaş olan yaklaşık 20 bin 500 Türkün, 18 Eylül'de yapılacak genel seçimlerde oy kullanamayacağını ortaya koydu. Alman Haber Ajansı (DPA) tarafından eyalet içişleri bakanlıklarına dayanılarak yapılan araştırmaya göre, 1 Ocak 2000 tarihinden sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçtikleri için, Alman vatandaşlığını doğrudan kaybeden yaklaşık 20 bin 500 Türk seçimlere katılamayacak. Bu Türklerin mevcut oy kullanmalarının yasak olduğuna işaret edilen araştırmada, bu kişilerin yeniden oturma izni ve daha sonra da vatandaşlık için başvuru yapmaları gerektiği hatırlatıldı.

BERLİN (A.A)

« Geri Dön