 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
 | ||
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
| ||
|
||
 |
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Türkiye'nin Rum kesimini tanımadığına ilişkin deklarasyonuna 3 haftadır yanıt arayan AB, dün yapılan olağanüstü toplantıda da uzlaşmaya varamadı. Bu kez Çek'ler, Rumların yanına geçti.
AB Daimi Temsilcilerinin (COREPER), Türkiye'nin Rum Yönetimi'ni tanımadığına ilişkin deklarasyonuna verilecek yanıt için dün yaptığı olağanüstü toplantıdan da uzlaşma çıkmadı. Kaynaklar, Rumları tanıma ve uygulanan ambargoları kaldırma konularında Türkiye'ye yapılacak çağrının dili nedeniyle anlaşma sağlanamadığını anımsatarak, uzlaşma için metnin dilinin sertleştirildiğine dikkat çektiler. Ancak tanıma ile ilgili cümleleri yeterli bulmayan Rum Yönetimi, Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti'nin desteği ile metni veto etti. Son yapılan değişikliklerle limanlarla ilgili protokolün tam olarak uygulanmaması, yani Türk limanlarının Rumlara açılmaması durumda gündeme gelecek yaptırımlar konusunda ise üye ülkeler anlaştı. Daha önce Türk limanlarının Rumlara açılmaması durumunda, bunun sadece Gümrük Birliği ve Ortak Pazarla ilgili Müzakere başlıklarının açılmasını etkileyeceği ifadesi yer alırken, son değişiklikle bu ifade "tüm sürece" genellendi. Türkiye'nin üyeliğine karşıtlığıyla öne çıkan Fransa'nın bile geri adım attığı toplantıda yeni üye Çek Cumhuriyeti'nin çıkışı AB'de şaşkınlık yarattı. Tanıma konusunda daha açık ve kesin ifadelere yer verilmesini isteyen Rumlar, tanımanın tam üyelikle birlikte değil, müzakereler sürecinde gündeme gelmesini istedi. Rumlar, bu öneriyle müzakereler sırasında Türkiye'den Rum Yönetimi'ni tanımasını ve tanımanın "en geç" tam üyelikle olması isteklerinde ısrar ediyorlar. Rumların bir diğer isteği ise; tanıma konusunun BM'deki çözüm sürecinden bağımsız tutulması oldu. Çek Cumhuriyeti de Rumlara destek verirken, İtalya'nın Daimi Temsilcisi Rocco Antonio Cangelosi ise "Bu tavrınızı sürdürürseniz Türkler 3 Ekim'de masaya gelmez" uyarısında bulundu. Rumlar, bu taleplerini çerçeve belgesine taşıyacaklarını da söylediler. Yeni bir toplantı olabilir Hafta başında tekrar olağanüstü bir toplantı yapılabileceği belirtiliyor. Yine sonuç alınamazsa, son karar 26 Eylül'de AB Dışişleri Bakanları Olağanüstü toplantısında verilecek. İŞTE TARTIŞILAN METİN
Ankara Anlaşması, Avrupa topluluğu ve üye ülkeleriyle Türkiye arasında ilişki tesis eder. AB, Türkiye'nin anlaşmayı imzalarken Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili deklarasyon yayınlama ihtiyacını üzüntüyle karşılar. Avrupa topluluğu ve üye ülkeleri, Türkiye'nin yayınladığı deklarasyonun "tek taraflı"olduğunu ve Türkiye'nin protokolle ilgili yükümlülüklerine ilişkin hiç bir hukuki sonucu bulunmadığını belirtir. Avrupa topluluğu ve üye ülkeler, ek protokolun hiç bir ayrımcılık yapılmadan, eksiksiz uygulanmasını, her türlü ulaştırma kısıtlamaları dahil, malların serbest dolaşımına ilişkin engellerin kaldırılmasını bekler. Türkiye, protokolü tam olarak bütün AB ülkelerine uygulamak durumundadır. AB protokolün tamamen uygulanıp uygulanmadığını 2006'da denetleyecektir. Avrupa topluluğu ve üye ülkeleri, müzakerelerde ilgili bölümlerin açılmasının Türkiye'nin tüm AB üyelerine yükümlülüklerini uygulamasına bağlı olduğunu vurgular. Yükümlülüklerin tamamen uygulanmasındaki başarısızlık, müzakerelerde ilerlemenin tümünü etkileyecektir. AB uluslararası hukuka göre sadece Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanır. Tam üyelik öncesi tüm üye ülkelerin tanınması üyeliğin gerekli bir parçasıdır. Dolayısıyla AB, Türkiye'nin tüm üye ülkeler ile ilişkilerinin mümkün olan en kısa zamanda normalleşmesine verdiği önemin altını çizer. Avrupa topluluğu ve üye ülkeleri, Kıbrıs sorununda kabul edilebilir bir çözüm bulunması için, BM Genel Sekreterinin çabalarını destekleme üzerinde uzlaşır. Konsey, 2006 yılında bu konuları gözden geçirecektir.
|
|
 |
|
|
|
|
