|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Avrupa havayolları yüzde 5 büyürken büyüme oranını yüzde 25'e çıkaran THY'nin gözü devlerin arasından sıyrılarak zirveye çıkmak. THY Genel Müdürü Temel Kotil, yolcu sayısını 12 milyondan bu yıl 15 milyona çıkardıklarını söyledi. Kotil ile yaptığımız söyleşide THY'nin nasıl büyüdüğünü ve stratejisini konuştuk:
FAHRİ SARRAFOĞLU
Türk Havayolları yolcu sayısını 12 milyondan 15 milyona çıkardı. Türkiye'deki yurt içinde büyüme yüzde 30 civarında. Avrupa ve ABD'deki büyüme yüzde 5 civarında. Aşağı yukarı bütün dünyanın her tarafında yüzde 5 civarında. THY yüzde 70 uçuşunu Türkiye-Avrupa diliminde yapıyor. Şimdi Avrupa yüzde 5, biz de yüzde 25 büyüyorsak o zaman birisinden yolcu alıyoruz, rekabet yapıyoruz anlamına gelir. Bizim rekabet yaptığımız ortak hatta uçtuğumuz hava yolları. Buradan biz Paris'e uçuyoruz, buradan biz Londra'ya uçuyoruz; dolayısıyla ilgili ülkelerin hava yollarıyla rekabet halindeyiz. Akaryakıt cebimizden 150 milyon dolar çıkarıp aldı Yurt içi rekabette de bir sıkıntımız yok aslında. Bu yıl yurt içinde de yüzde 25 büyüdük. Hem yolcu sayısı olarak, hem kilometre olarak, hem de ciro olarak büyüdük. Bu yıl 2,5 milyar dolar ciro bekliyoruz. Bir önceki yıl bu rakam 1,9 milyar dolardı. Bu yıl ciddi bir kâr da bekliyoruz. Üstelik akaryakıt fiyatları yükselmesine rağmen. Akaryakıt cebimizden 150 milyon dolar çıkarıp aldı. Türkiye ile aynı paralelde mi büyüyorsunuz? Sonuçta THY büyüyor. Çünkü çok büyük bir imkanı kullanıyor. Coğrafi olarak Türkiye çok güzel bir yerde. Türkiye'nin kendisi büyük bir ülke. Kendisi havacılık oluşturuyor. Türkiye'nin ekonomisi gelişiyor; dolayısıyla bir çekim merkezi haline geliyor. İstanbul megapol olduğu için en kolay bilet satılan şehirlerden bir tanesi. Bütün bunları üst üste ekleyince THY, Türkiye'yi temsil ettiği için, Türkiye'deki en büyük hava yolu olduğu için, bayrak taşıyıcılık görevini üstlendiği için büyümesi bir kader çizgisi haline geliyor. THY yüzde 20-yüzde 25 büyümeye devam edecek, ta ki Avrupa'daki en büyük hava yollarından birisi haline gelen kadar. Kimle rekabet ediyorsunuz? Biz Avrupa'da rekabet ediyoruz. Çünkü Uzak Doğu ve Amerika'ya yaptığımız sefer sayısı buraları domine eden, kontrol eden hava yollarına göre çok az. Buralara günde yüzlerce sefer yapılırken bizim sefer sayımız 3-4 tane. Dolayısıyla bizim buralarda pek etkimiz yok. Ama Avrupa seferlerinde etkimiz var. Avrupa'daki hava yollarını da üçe ayırabiliriz. Bizden 10 kat daha küçük hava yolları, orta ölçekli hava yolları (buna isterseniz 2. lig de diyebilirsiniz) ve büyük hava yolları var (1. lig). Air Frans, British Airways var. Bunlar yılda 20 milyar dolar ciro yapan hava yolları. THY ikinci grupta yer alıyor. Avrupada en çok kapasite artıran, bu kapasiteyi de en iyi kullanan hava yolluyuz. Bu bağlamda gelecek yıl ödül olabiliriz. Peki büyüme suni mi, gerçek mi? Ters piramit mi düz piramit mi? Düz piramit. 2003 yılında 64 uçak vardı. Şu anda 82 uçağımız var. Gelen büyük uçaklardan ve çıkan küçük uçaklardan dolayı da koltuk kapasitemiz de yüzde 60 artmış oldu. Normal seyrinde hava yolları büyümeye devam ederler. Belirli bir büyüme yakaladıktan sonra orada ömürlerini tamamlarlar. Air Frans, Lutfansa büyümesini tamamlamış hava yolları. Yıllardan beri uçak ve koltuk sayısında bir artırıma gitmiyorlar. THY çok küçük kalıyor. Lutfansa'nın cirosu 20 milyar dolar, THY'nin cirosu 2,5 milyar dolar. Ekonomik gelişmişlikle de alakası var mı? Var tabii. Ama unutmayalım ki Singapur küçücük bir ülke ve Singapur Hava Yolları dünyanın en iyi hava yollarından biri. Bir hava yolunun performansı ülkesine çok paralel değil. Ülkenin büyüklüğü, cazibesi, gelişmişliği tabi ki bir enerji oluşturuyor. Sonuçta bu bir hizmet sektörü. Siz iyi bir işletmeciyseniz ve yolcularınız mutluysa dünyanın en büyük hava yolu olmaya hakkınız vardır. Singapur'un yaptığı da bu. Peki yönetimde değişen ne oldu? Muhakkak ki şirket her zaman iyi yönetilmiştir. Tabi tespit yapmakta yarar var. THY belirli koalisyon hükümetleri zamanında özelleştirme adına küçülmeye teşvik edildi. Aynı kalan firmalar tehlikelidir. Durağan, ekilmeyen bir tarla gibi. Personelde mutsuzluk vardır. Küçülen firmalar da ise tehlike daha büyüktür. Terk edilen bir gemi misali. Halbuki büyüyen firmalarda bir enerji vardır; bir kan gelir, bir renk gelir. Şimdi mevcut yönetimle önceki yönetimler arasındaki en büyük fark bu. Tabi bu hükümetin politikasından kaynaklanıyor aynı zamanda; ülkedeki konjonktürden kaynaklanıyor. O zaman ne oldu iki-üç yıldan beri? Söylenilen mesajda bir değişiklik oldu. Söylem şu: THY doğal büyüklüğünde değildir, bu doğal büyüklüğüne gelecektir. Bizim vazifemiz THY'yi doğal büyüklüğüne getirmektir. THY'yi özel sektör mantığıyla yönetiyoruz
Mesaiye kaçta başlıyorsunuz? 2003 mart ayında THY'de göreve başladım. 4 ay önce de genel müdürlüğe atandım. Ben her sabah saat 8.00'de başlarım. Genel müdür yardımcılarımla haftada iki gün sabah toplantı yaparım. Akşam mesaimizde 20.00'de biter. Burada çalışan herkesin amacı THY'yi özel sektör mantığıyla yönetmektir. Aksi halde THY bir yıl içinde ortadan kalkabilir. Çünkü çok büyük cirolar dönüyor. Çok pahalı bir aleti kullanıyorsunuz; bir uçağın tanesi 100 milyon dolar. Eğer bir hesap hatası yaparsanız yıl sonunda 100 milyon dolar zararda olursunuz. Kâr marjı yüzde 5 gibi bu sektörde. Gerçi 2003 yılında yüzde 10'u yakalamıştık. Bugün yüzde 5 çünkü akar yakıt cebimizden çok para alıyor. Hac olayını anlatmakta zorluk çekiyoruz
Peki sizi destekleyen Hac mı? Hacdan mı çok kazanıyorsunuz? Hac operasyonu güzel bir operasyon tabi. Güzelliği de şu: Havacılık da yoğun sezonlar vardır. Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayında para kazanıp harcayan bir kurumuz. Örnek olsun diye söylüyorum. Bir New York fiyatımız yaz aylarında 1200 dolara gelirken kışın bu fiyat 300 dolara kadar düşer. Ama Hacca neden 600 dolara gidiyoruz? Hac ve umre operasyonlarında biz buradan yolcuyu götürüyoruz fakat uçak geriye boş geliyor. Bundan dolayı fiyat böyle oluyor. Dönerken niçin yolcu almıyorsunuz? Bu stratejik bir neden; yani devletlerle alakalı bir konu. Devlet götürdüğümüz yolcuyu geri getirme zorunluluğu koyunca uçak boş dönmek zorunda kalıyor. Hac ve Umre şirketleri neden sizi suçluyor? Biz 10 dolarlık akaryakıt zammı yapıyoruz, onlar 100 dolarlık zam yapıyorlar. Halkla ilişkilerin kuvvetlendirilmesi lazım tabi. Bu yönde de THY'nin halkla ilişkileri güçlendirme projesi var. Akaryakıt konusuna değinmişken; herkes petrol fiyatlarından şikayet ediyor. Bir sorum var: Vergiler çok yüksek? Havacılık sektöründe vergi yok bizde. Aksi halde elimiz kolumuz bağlı olurdu. Çünkü akaryakıt bizim en büyük giderimiz. Türkiye'de en çok akaryakıt kullanan kuruluşuz. Neredeyse yılda milyon ton yakıt kullanıyoruz. Akaryakıt giderlerimiz yaklaşık yüzde 20'yi oluşturuyor. Havayolu karayolundan 10 kat daha güvenli
Güvenli yol açısından denizyolu, karayolu ve havayolunu sıraladığımız zaman hangisi en güvenlidir? Denizyolu güvenli; fakat havayolunun ondan geri kalacağını sanmıyorum. Ama havayolu karayolundan 10 kat daha güvenli diyebiliriz. Yolcu eğitimi yapıyor musunuz?
Bizim öyle bir programımız yok ama Türkiye'de uçma korkusu olanlara eğitim veren organizasyonlar var. Onlara destek veriyoruz. Bir uçağın kaza geçirmesi çok olağan üstü durumlarda söz konusu. Son yılda ucuz hava yolları (low-cost) adı altında bir sürü hava yolu kuruldu. Kazalar bundan dolayı. Hemen önümüzdeki günlerde bu low-cost hava yolları gündemi masaya yatırılacak.
|
|
![]() |
|
|
|
|